• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Mart 29, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Okan Dağlı

Vasil Aleksandridis’i bilir misiniz? – Okan Dağlı

Okan Dağlı Okan Dağlı
7 Eylül 2018
Okuma Süresi: 5 dk
A A
Vasil Aleksandridis’i bilir misiniz? – Okan Dağlı

“Tek kanallı siyah beyaz televizyonda TRT, futbol dışında bazı spor haberlerini de veriyordu. Türkiye’nin sporda “şerefli mağlubiyetler” aldığı bir dönemden geçiliyordu. Sadece masa tenisinde bir çıkış yakalamıştı. İki masa tenişçi ya da o günlerin deyimiyle ping pongçu rakiplerini her maçta yeniyordu. Vasil Alaksendridis ve Oktay Çimen. Oktay şimdi Türkiye Masa Tenisi Federasyon Başkanı. Ya Vasil?”


İstanbullu efsane bir masa tenisçi ve “azınlıklar” üzerine

Bazı isimler ya da olaylar vardır ki aklınızdan, hatırlarınızdan silinir. O isimle, o olaylarla en ufak bir bağınız kalmamıştır. Ama bir gün, ya o insan veya bir yazı karşınıza çıkar. Filim şeridi hızla geriye sarılır. Aklınızdan silinen, unuttuğunu sandığınız o şey canlanıverir hafızanızda birden…

Işıklar yanar, şimşekler çakar beyninizde. Hücreleriniz adrenalinin etkisinde kalır. Tamam dersiniz nasıl oldu da unutmuşum ben bunu! 

Bazen Londra sokaklarında yürürken, bazen de sosyal iletişim sayfanıza düşen bir görüntü ya da yazıyla irkilirsiniz… Evet artık herşey yerli yerine oturur ve o günleri yaşarsınız artık.

 

1974 savaşının hemen sonrasıydı. Kuzey’den kaçan Kıbrıslı Rumlar’dan bir hediye(!) kalmıştı mahallemize: Masa tenisi masasıyla, malzemeleri. Spora yatkın çocuklar olarak hepsimiz çullanmıştık masanın üzerine. Masa yıllarca bizi idare etmişti ve hepimiz masa tenisi tutkunu olmuştuk. Tek kanallı siyah beyaz televizyonda TRT, futbol dışında bazı spor haberlerini de veriyordu. Türkiye’nin sporda “şerefli mağlubiyetler” aldığı bir dönemden geçiliyordu. Sadece masa tenisinde bir çıkış yakalamıştı. İki masa tenişçi ya da o günlerin deyimiyle ping pongçu rakiplerini her maçta yeniyordu. Vasil Alaksendridis ve Oktay Çimen. Oktay şimdi Türkiye Masa Tenisi Federasyon Başkanı. Ya Vasil?

Şimdi size onun hikayesini anlatacağım…

Arkitera isimli bir dergide okuduğum makalede yazar Hüseyin Yanar şunları söylüyordu: “…Zoğrafyon Lisesi’nin merdivenlerini çıkarken işte bu Vasil’i hatırladım. Sanki onunla birlikteydim. Basamakları, konuşa konuşa, bir bir adımlayarak, her birinde sohbet ederek çıktık. Onunla ilk defa Mersin’de karşılaşmıştım. Sonra yaşamımızın resmine girip çıkan birçokları gibi uzun yıllar hiç haber alamadım. O anları bugün bile hatırlıyorum. O bir şampiyondu… Unutulamayacak efsanevi bir şampiyondu…”

Evet çocukluğumun efsane masa tenisçisinin ismini belki de 40 yıl kadar sonra tekrar duyuyordum. Hiç yabancı değildi bana çünkü o günlerde Türkiye Masa Tenisi Milli Takımı için hep bir Rum’un ismi geçiyordu. Vasil Aleksandridis! Türkiye adına oynuyor, şampiyonluklar alıyor ama o bir Rum’du…Çocuk halimle bunu çözemiyordum! İsmi aklıma kazınmıştı çünkü sürekli haberlerde, manşetlerde O vardı. 10 yıl boyunca Avrupa’da onu kimse yenememişti. 

Ve yıllar geçip gitmiş, şimdi onu bir makalede tekrardan bulmuştum. İstanbullu Rumlardandı. İstanbul’un on yıllar öncesi sahipleri olan, dedeleri, babaları orada doğup büyüyen ve ölen bu insanlar artık “azınlık”tılar. Ve Vasil de bir gün çekip gitmişti İstanbul’dan…

Bir başka makalede Gürkan Haçir yine ondan bahsediyordu: “…Tarihin ne garip cilvesi! 1955’teki 6-7 Eylül olaylarında Rumların mağazalarını dükkan ve evlerini yağmalayan kalabalığın ellerinde Türk bayrağı vardı. Ve sık sık durup İstiklal Marşı söylüyorlardı. Kovmaya çalıştıkları Rum cemaatinin mensubu bir genç ise o bayrağı gururla defalarca göndere çektirmeyi başarmıştı. Hem de yüzlerce kez. Vasil Aleksandiridis, babasının Kınalıada’daki yazlıklarına aldığı masa üzerinde masa tenisi oynamaya başladı. Onun arkasından kardeşi Teofanis de bu spora ilgi duydu. İki kardeş Beyoğlu Spor Kulübü’ne yazıldılar. Onlara orada bir de Musevi arkadaşları eklendi; Davit Kumru! Vasil’e stili nedeniyle arkadaşları ‘Duvar’ lakabını takmıştı. Kısa sürede milli takıma yükseldi. Tam 10 yıl Avrupa’da hiç maç kaybetmedi. Uluslararası alanda en parlak sporcumuz oldu. 600’den fazla milli oldu. Onun ardından kardeşi Teofanis Aleksandiridis ve Davit Kumru da milli takıma seçildi. Hatta öyle tuhaf durumlar yaşandı ki; bazen sahada Türk milli takımının hangisi olduğu bile karıştırılır oldu. Hatay’da Suriye ile oynadığımız bir maçta tribündekiler şaşkındı. Çünkü rakip takımın oyuncuları Ahmet Mustafa Osman, Türk milli takımı ise Vasil, Fani ve Davit!”

Sosyal iletişim sitelerinde Vasil’i aramış ve nihayet O’nu bulmuştum. Vasil ile arkadaştık artık. Onların hikayelerini birçok kez okumuş, sinemalarda da seyretmiştim… “Salkım Hanımın Taneleri”, 1942 yılında Türkiye’de gayri müslimlere konan ‘Varlık Vergisi’ ve sürgünlerini, “Güz Sancısı”nda 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da onların başına gelenleri anlatıyordu. “Bir Tutam Baharat” filmi ise 1955’te olduğu gibi bu kez de 1964’teki Kıbrıs olayları bahane edilerek, 1930’dan beri yürürlükte olan ‘Seyri Sefanin Anlaşması’nın iptal edilmek suretiyle, bir gecede on binlerce İstanbullu Rum’un Yunanistan’a göçe zorlanmasını işliyordu. 

Kıbrıslı Rum arkadaşım Prof. Yiannis Papadakis, İstanbullu Rum olan ninesinin izlerini aramak için gittiği İstanbul’da, oradaki Türklerden değil, İstanbullu Rumlardan kimliğini gizlemek zorunda kaldığını anlatıyordu bizlere. “Ölü Bölgeden Yankılar” isimli kitabını yazarken Kuzey Kıbrıs’ta ve Yunanistan’da bulunmuş, İstanbul’da bizlerle de bir süre beraber yaşamış olan Yiannis, Kıbrıs sorununu ve İstanbullu Rumların dramlarını farklı bir gözle irdelemişti. İstanbullu Rumlar, orada yaşadıkları tüm kötü günlerini bir yönüyle de Kıbrıslı Rumlara fatura ediyor ve kendilerini pek sevmiyordu. Yiannis bunu yaşayarak görmüş ve şaşırıp kalmıştı. Aslında adamızda cereyan eden bu olaylarda ne Kıbrıslı Rumlar ne de Kıbrıslı Türkler masumdu. 1950’lerin ortalarında başlayan Kıbrıs olaylarından belli ki sadece Kıbrıs’ta yaşayan toplumlar değil İstanbullu Rumlar, Ermeniler, Museviler de çok çekmişti.

“Azınlıklar” diye yazarken tırnak içinde kullanıyorum bu kelimeyi. Çünkü onlar doğup büyüdükleri İstanbul’un sahipleri iken, şimdilerde çok az sayıda kalanlar dışında, yurtlarından çok uzaklarda yaşamak zorunda kalmışlardır. Sayıca az kaldıklarını ve siyasal/sosyal haklarının hep bunun üzerinden şekillendirildiği “azınlık” kavramına da gerek kalmayacak bir şekilde bu coğrafyadan sökülüp atıldıklarını ve azınlık bile kalamadıklarını söyleyebilmek için kahin olmaya gerek yok sanırım!

 

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Okan Dağlı

Okan Dağlı

Barış aktivisti. Doktor. Ortaçağ kenti Mağusa üzerine kitapları var. Çokkültürlü bir ada insanı.

Okan Dağlı

Güneyde yeni bir sağlık sistemi: GESY – Okan Dağlı

Okan Dağlı
17 Ekim 2019
0

Geçmiş yıllarda Kıbrıs Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na kayıdı olan Kıbrıslı Türk doktorlar tüm işlemlerini eksiksiz yapmak şartıyla bu sisteme kayıt yaptırıp çalışabilirler.

Okumaya Devam Et
Okan Dağlı

Adanın istilası 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’la mı başladı? – Okan Dağlı

Okan Dağlı
15 Temmuz 2019
0

Kıbrıs müzakereleri başladığı günden beridir yarım asırı geçti. Sorun ise neredeyse asrı buluyor. Fakat Kıbrıs sorununun başlangıcı konusunda her iki taraf başlangıç noktasına farklı referanslar veriyor. Kıbrıs Rum tarafı sorunun...

Okumaya Devam Et
Okan Dağlı

İçimizdeki bir insanlık ayıbı: MARAŞ – Okan Dağlı

Okan Dağlı
21 Haziran 2019
0

Bölgemizde hala hınç ve öç çağında yaşıyoruz adeta. Ülkeler, toplumlar, insanlar, taraflar herkes birbiriyle girişmiş, kan davalı yaşıyorlar sanki. Akdeniz ve çevresi binlerce yıl önce dünya uygarlığının beşiği olmuş bir...

Okumaya Devam Et
Okan Dağlı

Tarihi yaşarken yazmak – Okan Dağlı

Okan Dağlı
27 Mayıs 2019
0

Tarih yeniden ve bir başka şekilde, geleceğe ümit vadeden cümlelerle tekrardan yazılmaya başlandı. Düne tanıklık edenler bunu yaşarken tarihe not düşecekler.

Okumaya Devam Et
Bir Yolun Ardından – Okan Dağlı
Okan Dağlı

On ‘a road’ – Okan Dağlı

Okan Dağlı
23 Kasım 2018
0

On ‘a road’ – written by Okan Dağlı We have a saying in Turkish: “They say where you feel hurt is where your heart is. After half a century, with...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
28 Mart 2023
Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun
Sibel Özbudun

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun

Sibel Özbudun
26 Mart 2023
Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Devlet Tiyatrosu
  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Varış noktası Türkiye olan 2,3 ton kokain yakalandı

Varış noktası Türkiye olan 2,3 ton kokain yakalandı

18 saat önce
Esmeray: Meclis’e girecek olmam başlı başına bir fark

Esmeray: Meclis’e girecek olmam başlı başına bir fark

18 saat önce
Kimliksizler’in AP’ye yapacağı dilekçe için imza kampanyası 26 Mart’a kadar devam ediyor

“Kimliksizler” 675 imzayı Avrupa Parlamentosu Dilekçe Komitesi’ne iletti

18 saat önce
Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

19 saat önce
Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

20 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.