Selim Bürün, nam-ı diğer Da Frogg… Son zamanlada İmagine Bar’daki reggea partilerine gidenlerin aşina olduğu bir Dj…
Da Frogg ile İstanbul Kıbrıs hattı, müzik ve yaşam üzerine konuştuk…
“Yıllardır Dj’lik yapıyorum, 27 yıldır profesyonel olarak müziğin içindeyim. Ama çocukluğumdan beridir müziğin içindeyim. Babamın plak çalarından müzik dinlerdir.”
“İlk amatör dj performansım 12 yaşında iken çift kaset çalarla oldu.”
“Granjın ilk yıllarında müzik yapan bir grubumun vardı. Orada vokalistlik yapıyorum. İlk sahneye çıkışım buydu.”
1996-97’de DJ’liğe başladım. Haliyle plak ile çalıyorduk.
Beton Orman diye programa başladık. Açık Radyo’da. 2003 yılında. Bizim oluşumumuz. Zor durumdaki bir plak dükkanına destek çıktım fakat arından dükkan bana kaldı.
Çeşitli tarzlarda çaldım ama en çok reggea çalıyorum.
“Reggea burada gündelik hayatın içine sirayet etti. Kebapçı da bile reggea çaldığını duydum. Burada reggea yaptığımız geceler çok iyi geçiyor. “
Burada huzurlu hissediyorum…
“Kıbrıs’ın durumundan dolayı getirdiği sorunlar var ama aynı zamanda bunun avantajı da var. Kıbrıs bakir kalmış. Bizdeki gibi her yerde bina ve deva binalar yok, kaotik bir ortam yok. Bir yandan da Avrupai bir havası var buradanın. Çok daha medeni bir yanı var Kıbrıs’ın. Burada çok daha huzurlu hissediyorum kendimi.”
“Karşıdan karşıya geçeceğimde 3 araba vermezse 4. Yol veriyor mutlaka. İstanbul’da kendinizi yola atmazsanız geçemezseniz.”
“İstanbul’un 2000’lerin başından beri geri gidişi var. Şu an sıkıntılı bir durumda gece hayatı. 90’larda İstanbul dünyanın 10-15 tane merkezinden biriydi. İnanılmaz mekanlar vardı. Haftanın 6 günü canlı müzik olan rock yerleri vardı.”
“Eğlence vergisi denen bir şey var. Devlete eğlenmek için vergi ödüyoruz. Bir sıkıntı, sıkışıklık var. Ama bir yandan da kendi yolunu bulmuş çok iyi müzisyenler var.”
Özellikle elektronik müzikte çok iyi grublar çıkmaya başladı.
“Yeni belediyeden çok büyük beklentilerimiz yok ama az da olsa var var. Eskiden bir festival yapmak için izin almak çok zordu. Yasada yazmasına rağmen izin almak neredeyse imkansızdı. Belki o konularda önümüzü açabilirler. Yoksa büyük beklentilerimiz yok.”
“Yaşayabilmek için küçük baloncuklarımız var”
“Yaşayabilmek için küçük baloncuklarımız var. Her birimiz o küçük baloncuklarımızda yaşıyoruz. Evim bir balon, çaldığım sahne bir balon. Onun arası boş. Vahşi batı gibi. “
90’larda Kıbrıs
90’larda Kıbrıs’a geldiğimde şu ana göre çok farklı gelmiyor. Binalar yapılmış. Ama yine de özünde çok değişmedi. Henüz Girne’yi düzgün bir şekilde dolaşamdım tabii. İnsanlar burada sokaklarada rahatça dolaşıyor. Güzel bir şey bu.
Beton orman
Beton Orman kendi kendine gelişti. İstanbul’daki betonlaşmaya gönderme olarak. Reggeade de beton orman konsepti var zaten.
“Türkiye’de ilk özel radyolar 91’de açıldı. Ben buradaya 80’lerin sonunda gelmiştim. Buradan radyoları dinleyip özellikle de güney ve ingiliz radyolarını, çalan şarkıları kasete kaydediyordum.”
Plak kültürü…
“Plak müzik olmanın ötesinde bir şeydir. Bir objedir. Ve sen gidip onu bulup alırdın.”
“Ona dokunurdun. Çaba sarfederdin. Şimdi bu obje olmaktan çıktı.”
“Hızlı ve çok pasif bir şekilde sürekli sana bir şeyler akıyor. Bir bombardıman var. Pasifleşmiş bir kitle var artık dinleyenlerin arasında. Telefonda, bilgisayarda kayboluyor müzik. Müziğe verilen değer de değişti artık.”