Yaşadığımız dünyada güven giderek azalıyor. Kıbrıs’a her gittiğimde bunu daha derinden hissediyorum; şüphecilik hayatın bir parçası haline gelmiş durumda. Biraz şüphecilik sağlıklı olabilir, ancak fikirlerimizi gerçeklere ve verilere dayandırmak önemli. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), enflasyonu ve yaşam maliyetini ölçmek için kullanılan, hem ekonomik politikaları hem de kişisel finansları etkileyen kritik bir araç. Onu tamamen reddetmeden önce, rakamları incelemek ve nasıl hesaplandığını anlamak gerekir. Rakamlara küsmek bize çok şey kazandırmaz. TÜFE’yi dikkatli bir değerlendirme olmaksızın reddetmek, hepimize fayda sağlayabilecek değerli içgörüleri gözden kaçırmamıza neden olabilir.
Rakamlarda tutarsızlık da varsa, bunu ancak rakamları inceleyerek bulabiliriz. O yüzden, geçen gün açıklanan enflasyon rakamlarına tekrar baktım. Geçen gün yaptığım paylaşımda, enflasyonun hesaplanmasında kullanılan 12 ana harcama grubunun Eylül ayında, bir önceki aya göre artışlarını paylaşmıştım. Bu 12 grubun ağırlıklı ortalaması o ayın enflasyon oranını verir.
Benim bildiğim kadarıyla, bu farklı grupların ağırlıkları açıklanmıyor. Tersine mühendislik kullanarak bu ağırlıkları hesaplamadım; tahmin ettim demek daha doğru aslında. Eğer bu ağırlıklarda bir hata varsa, eminim İstatistik Kurumu beni düzeltir, doğrusu neyse açıklar. Bu 12 ana harcama grubu ve sepetteki ağırlıkları şöyledir:
Gıda ve Alkolsüz İçecekler: %18.55
Alkollü İçecekler ve Tütün: %3.08
Giyim ve Ayakkabı: %3.53
Konut, Su, Elektrik, Gaz ve Diğer Yakıtlar: %14.62
Mobilya, Ev Aletleri ve Ev Bakımı: %5.67
Sağlık: %3.83
Ulaştırma: %15.83
Haberleşme: %4.41
Eğlence ve Kültür: %10.39
Eğitim Hizmetleri: %8.15
Lokantalar, Yemek Hizmetleri ve Oteller: %7.02
Çeşitli Mal ve Hizmetler: %4.92
Bu ağırlıklar, Eylül ayı enflasyonunu anlamamıza yardımcı olacak. Geçen gün paylaştığım tabloda (tekrar paylaştım), Eğlence ve Kültür ve Lokantalar, Yemek Hizmetleri ve Oteller ana harcama gruplarında ciddi düşüş yaşandığı görülüyor. Bunların sepetteki ağırlıkları az değil (sırasıyla %10.39 ve %7.02). Bu iki grubu çıkarıp Eylül ayı oranını tekrar hesapladım. Bu iki harcama grubu çıkarıldığında, enflasyon oranı %5.2 olacaktı.
Bu, hissettiğiniz enflasyona daha yakın. Tabii, bu durum bu iki harcama grubunun sepette olmaması anlamına gelmiyor. Bu ay bu harcama gruplarında düşüş var; o yüzden enflasyona dahil etmeyelim diye bir şey olmaz.
Peki, Eğlence ve Kültür ve Lokantalar, Yemek Hizmetleri ve Oteller düşüşünün nedenleri nedir? Eğlence ve Kültür grubundaki düşüşün nedeni, ‘yurt dışı bir hafta ve daha fazla süreli turlar’ ve ‘Yurt dışı (hafta arası 2 veya 5 gün süreli)’. Bir hafta ve daha fazla süreli tur fiyatlarında yaklaşık %3, yurt dışı (hafta arası 2 veya 5 gün süreli) turlarda ise %13’lük bir düşüş var. Lokantalar, Yemek Hizmetleri ve Oteller grubundaki düşüşün nedeni ise otel konaklama fiyatlarında yaşanan düşüştür (%14).
Kısaca, bu düşüşlerin ve nispeten düşük gelen enflasyonun nedeni turizmdir ve tamamen mevsimseldir; dolayısıyla geçicidir.
Nispeten düşük gelen enflasyonda, Konut, Su, Elektrik, Gaz ve Diğer Yakıtlar grubunda (ağırlığı oldukça yüksek, %14.62), yaşanan sınırlı artış (%1.89) da etkili oldu. Ekim ayında elektrik ücretine zam geldiğini biliyoruz. Bu da, Eylül ayında düşüşün geçici olduğu görüşünü destekliyor.
Burada benim için önemli olan nokta, rakamlarda bir tutarsızlık yok. Nispeten düşük gelen oranın nedenini görebiliyorum.
Son olarak, Ortadoğu’daki mevcut gelişmeler göz önüne alındığında, yakın gelecekte enflasyonla ilgili iyimser olmak zor…