Varosha (Maraş) mültecileri, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Türkiye’den mülklerini talep etmeyi seçen Varosha mültecilerini hain ilan etmekten vazgeçmek yerine, onlara daha önemli destek sağlaması gerektiğini söylüyor.
Türk tarafının bu hafta yaptığı açıklamada, Varosha’nın çitle çevrili alanının yüzde 3,5’inin silahsızlandırılacağı ve bir yerleşim alanı olarak açılacağı yönündeki söylemleri, endişe ve kızgınlığı arttırdı.
Varoshalı bir mülteci olan ve açılması planlanan mahallelerin birinde mülkü olan Hristos Fysentzou, Cyprus Mail’e yaptığı açıklamada, henüz TMK’ya başvurmuş olmamasına rağmen bunu ciddi ciddi düşündüğünü ifade etti.
Fysentzou, ailesiyle ne yapacağını tartıştığını ve hükümetin suçlama oyununu oynarken insanların kendi başlarına karar verdiklerini vurguladı.
Her hükümetin Varosha meselesini nasıl ele aldığına dair acısını dile getiren Fysentzou, TMK’ya başvurmaya karar verirlerse, sadece mülklerinin iadesini değil, aynı zamanda kullanım kaybı için tazminat talep edeceklerini de söyledi.
Bir başka Varosha mültecisi olan Iacovos Psaltis’e göre, aynı TMK’ya yönelik iddialar konusunda yaptığı açıklamada,” bu çok hassas bir konudur,” diyerek, devletin ve tarafların insanları bunları kullanmaktan caydırdığı 2003’teki geçişlerin açılmasına benzetti.
Psaltis, 2003’teki geçiş noktalarının açılması sürecindeki hükümetin tavrını ”garip bir durum” olarak niteleyerek, “ama durumun o zamanki gibi gelişeceğine inanıyorum, herkes, doğru olduğunu düşündüğünü yapacak” dedi.
Eski Maliye Bakanı ve Mağusa Mültecisi Kikis Kazamias ise, Cyprus Mail’e yaptığı açıklamada, hükümetin TMK’ya başvuru yapılmasını istemiyorsa, Varosha’dan gelen mültecileri, özellikle de finansal sorunlarla karşı karşıya olanları aktif olarak desteklemesi gerektiğini ifade ederek, böylelikle mülklerini hayatta kalma nedenleriyle Türkiye’ye satmak zorunda kalmayacaklarını kaydetti.
Kazamias, ebeveynlerden ve büyük ebeveynlerinden mülk miras alan ve geçinmek için mücadele edebilecek ikinci ve üçüncü nesil Varosha mültecileri olduğunu da ifade ederek, Türkiye’nin 47 yıl boyunca sıfır değeri olan bir mülke sahip olduktan sonra aniden “Erdoğan tarafından cazip” hale getirildiğini de söyledi.
Kazamias, Varosha’da mülk sahibi olan insanları tanıdığını da ifade ederek, bazılarının TMK’ya kullanım kaybı için tazminat talebinde bulunduğunu söyledi. Kazamias, diğerlerinin ise TMK’ya başvurmadıkça, yokluğunda mülkleri hakkında kararlar alınabileceğine dair endişelerini dile getirdiklerini söyledi.
Kazamias, açılan bölümdeki binaların çoğunun daha eski, daha harap ve şehrin turistik kısmından nispeten daha düşük bir değere sahip olduğunu da ifade etti.
Varosha mültecisi Andreas Lordos da, mal sahiplerinin mülklerine hak iddia etmek ve ne olacağını beklemek ve görmek için TMK’ya başvurularını yapmaları gerektiğini ifade ederek, başvuranları eleştirmek yerine, devlet aslında yasal masrafları karşılayarak ve bu mülklere tapu ihracı için ücret talep etmeyerek onlara yardım etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiades, “hiçbir Varosha mültecisinin Türkiye’nin plan ve hedeflerinde suç ortağı olmak istemediğini ifade ederek, bunun, insan ıstırabını sömürmeyi ve Kıbrıslırumlar arasında bölünmeye neden olmayı amaçlayan bir girişim olduğunu söylemişti.