Lefkoşa Belediye Tiyatrosu (LBT) Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel, Yaşar Ersoy’un 2019-2020 sezonunda oynanması planlanan oyununun Devlet Tiyatroları tarafından sansürlenmesiyle ilgili açıklama yaptı.
Ummanel, politikanın sanatın malzemesi olabileceğini, bunun yasak ya da sansür kaldıramaz durumda olduğunu vurgulayarak, Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmelidir. Bu durumda sanatsal yolu sanatçıların belirlemesini mümkün kılacak yasal düzenlemeler acilen ele alınmalıdır. Bu tercihlerin bürokratik müdahaleye tabi olması sanatı politik bir elekten geçirmeye gider ki, bu da bizi onun varlık nedenini neredeyse ortadan kaldıracak karanlık bir yere götürür. Çünkü sanat onaylamak değil soru sormak, uymak değil rahat kaçırmak, alışmak değil başka bir dünyanın hayalini kurdurmak için oradadır” dedi.
Ummanel, “Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmelidir” ifadelerini de kullandı.
İşte Ummanel’in açıklaması:
“Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda Sanat Yönetmeni olarak görev yapmakta olduğum son iki yılda tiyatromuzun bugüne kadarki işleyişinde var olmayan ve gerekliliğine ekip arkadaşlarımla birlikte inandığım repertuvar kurulunu hayata geçirdim. İki yönetmen, iki oyuncu ve bir dramaturgdan oluşan, artık amaç ve işleyiş yönünden oturmuş olan bu kurul, tiyatromuzun sanatsal yolunu estetik, politik, felsefi değerler bütünüyle değerlendirmekte, sezon oyunlarını bu değerlendirmeler ışığında belirlemektedir. Geçtiğimiz sezon Devlet Tiyatroları’nda da bir repertuvar kurulu oluşturulduğunu öğrenmiştik ancak şu anda yeni atamayla bu kurulun işleyişinin durduğu, bunun yerine atananların ağırlıkta bulunduğu bir edebi kurulun belirleyici olduğu ifade edilmektedir.
Bunun sonucunda yaşananlar çok net bir şekilde ortaya koymuştur ki: Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmelidir. Bu durumda sanatsal yolu sanatçıların belirlemesini mümkün kılacak yasal düzenlemeler acilen ele alınmalıdır. Bu tercihlerin bürokratik müdahaleye tabi olması sanatı politik bir elekten geçirmeye gider ki, bu da bizi onun varlık nedenini neredeyse ortadan kaldıracak karanlık bir yere götürür. Çünkü sanat onaylamak değil soru sormak, uymak değil rahat kaçırmak, alışmak değil başka bir dünyanın hayalini kurdurmak için oradadır.
Son bir söz: Politika sanatın malzemesi olabilir. Bu, yasak kaldırmaz. Bu, sansür kaldırmaz. Ancak biz tiyatrocular için en az yasak kadar, sansür kadar rahatsız edici bir başka mesele daha var: Sanatımızın siyasi malzeme haline getirilmesi. Bunu yapan hangi mevkide, siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun. Bu not da burada dursun.
Devlet Tiyatroları’ndaki sanatçılarımızın, hatta bütün tiyatrocuların (bizler de dahil) sorunlarına daha fazla, daha sık ve daha samimiyetle kulak verilmesi dileğiyle.”