• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Ağustos 9, 2022
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Mehmet Burhan

Tarih Bize Hiçbir Şey Öğretmiyor

mehmetburhan mehmetburhan
12 Temmuz 2017
Okuma Süresi: 4 dk
A A
Tarih Bize Hiçbir Şey Öğretmiyor

Yazının başlığını daha doğru söylersek “tarih orada duruyor ve biz hiçbir şey öğrenme niyetinde olmuyoruz.”

Başarısızlıklar, hatalar sadece bireysel değil toplumsal yaşamda da bizler için bir lütuf iken ve bize bir şeyi ‘o şekilde’ yaparsak yine başarısız olacağımızı söylerken; biz her defasında aynı şeyleri aynı şekilde yapmaktan ve tarihin saçma bir şekilde tekerrür etmesinden sadistçe zevk alıyoruz sanki.

Bu tarihten ders çıkarma edebiyatını görüşme süreci için yazmıyorum.

Olan oldu…

Ve olmayan herşey de aslında sebepleri ile birlikte tarihin tekerrürüydü.

Mart ayı başında, daha Plebisit günlerinde, olası bir yakınlaşma olacağını, bu yakınlaşmanın da daha büyük bir kriz doğurabileceğini  şöyle yazmıştık:

“Gelinen noktada Akıncı ve Anastasiadis’in önümüzdeki günlerde yakınlaşma belirtileri göstermesi olası. Müzakerelerin yeniden başlaması için adımların da atılacağı hissediliyor. Fakat Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var ve kesin olan birşey de bu masanın bir büyük krizi daha kaldıramacağı.

Masadaki ruh hali buna elverir mi bilinmez ama artık bir adım atmadan on defa düşünmenin vakti çoktan geldi. Anastasiadis için seçim çanlarının iyice yakından duyulduğu bir dönemde, metod ve kararlılık yönünde ciddi bir farklılık olmadan yeniden müzakere etmeye, karşılıklı birbirini köşeye sıkıştırmaya çalışmak ya yeni bir krizi, ya da yine bir kez daha bir taraftan ‘evet’ diğer taraftan ‘hayır’ı çıkaracak.

Tabi ki hayalimiz erken erken çözüm ama eğer bu iki kötü senaryodan birinin gerçekleşeceğine dair inanç kuvvetliyse, müzakereleri rahatsız edici duyulsa da yol haritası belirlenmiş bir 2018’e sarkıtmak daha akılcı olabilir.

50 yıldır birleşmeyi bekleyen bu adanın, 8-10 ay daha beklemekten incileri de dökülmez herhalde.

Bu arada da yıkılan umutları ve yükselen nefreti yeniden düzeltmek için belki birkaç adım atma zahmetine girilir.”   (Kaynak: Kıbrıs Konusu’nda Tekerrür Siyaseti, Gaile Dergisi Sayı: 410)

Uzun lafın kısası Crans Montana’ya gidilmemeliydi.

Gidip de aynı şeyler, aynı şekilde konuşulacaksaydı tabi.

Bazen geriye yaslanıp bir soluklanmanın, herşeyi yeniden gözden geçirerek, yeni bakışaçısıyla devam etmenin yararı olabiliyor.

Olur muydu? Bilemeyiz.

Ama bugün daha farklı olurdu, o kesin.

…………….

Bu süreç bize birşeyi  bir kez daha hatırlattı.

Kıbrıs sorununun çözümü için iyi niyetlilik, kararlılık yeterli  değil. İstenen şey geleneksel pozisyonların her iki tarafça da yerinden oynatılması.

Özellikle güç dağılımında ve garantilerde geleneksel pozisyonları yerinden oynatmadıkça her defasında deneriz, en iyi ihtimalle daha iyi deneriz.

Hani o çocukların oynadığı, geometrik şekillerdeki kutuları birbirinin içine soktuğu oyuncaklar var ya.

Biz her defasında bir lidere kareyi, diğerine üçgeni veriyoruz.

Onlar da bize “Yahu arkadaşlar bunlar birbiri içine girmez” demiyor tabi.

Deseler “vay hain” diye oyuncağı ellerinden alacağız. Bir kere olsun deneme fırsatını kullanmak istiyor herkes.

İyi niyet ve kararlılıkla kareyi üçgenin içine sokmaya çalışıyorlar, ama olmuyor.

Şimdi biz de cadı avı gibi dağılan masanın günahının hangi liderde olduğuna odaklanıyoruz bunu bildiğimiz halde.

Talat-Hristofyası cezalandırdık, Akıncı-Anastasiadis’i de cezalandırıp başkalarının eline vereceğiz üçgenle kareyi.

…

İşte tarihten bir türlü çıkaramadığımız bir başka ders de hep bu çöküşlerin ertesi günleri.

Bir taraftan günahkarı ararken, diğer taraftan yeni senaryolar,A’dan Z’ye planlar…

Dönüp dolaşıyoruz aynı yere.

Usanmıyoruz da helal olsun.

Tutturmuşlar elimize bir topuz, habire birbirimizin kafasına vuruyoruz,oyalanıyoruz.

İlhak, KKTC, ambargolar, izolasyonlar..

Oysa sanki unuttuk Talat-Erdoğan telefon kaydını.

Ne diyordu Erdoğan Talat’a 2004 referandumu sonrası?

“-Devlet mevlet işini hiç biz dile getirmeyelim…yani iki devlet olarak tanımanız lazım, şudur budur… ilk etaptaki olayımız ambargolar…”

Peki ne oldu? Ne ambargo, ne tanınma.

Bundan sonra da olmayacağını biliyoruz.

Kıbrıs’ta hiçbir parametre değişikliği hem Rum, hem Türk tarafının mutabık kalmaması helinde gerçekleşemez. Ne birleşme, ne taksim. Kıbrıs Çözümü’nün temel ilkesi de budur. Hatta bugünlerde çokça bahsedilen müzakerelerin BM parametrelerinin dışına çıkmasına da kimse tek başına karar veremez. Aynen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye girişini Rumlar tek taraflı gerçekleştiremediği gibi. Türkiye Cumhuriyeti 1994’te Gümrük Birliği’ne karşılık Kıbrıslı Rumların AB’ye girişine onay verdiğini unutmamak lazım.

İlhak martavalı için ise; bütün Kıbrıslılar biraraya gelip Türkiye’ye bizi size bağlayın diye yalvarsa, anavatanları oralı bile olmaz. Sırrı Süreyya Önder’in tabiriyle Türkiye’nin kalınbağırsağına çevirdikleri KKTC’yi  kendi yasal mevzuatlarının içine sokmak oldukça aptalca olurdu. Uluslararası bedelden hiç bahsetmiyorum.

Uzun lafın kısası bu adanın kaderinin birleşik bir Kıbrıs olduğudur ve bunun dışındaki alternatifler bizi oyalayıp kalın bağırsak faaliyetlerimizi yerine getirmeye devam etmemiz demektir.

Bunun aksi için dağılan ilişkilerin toparlanması ve yukarda bahsettiğimiz bir geçiş sürecinin bu kez ortak akılla hazırlanması gerekiyor.

Ve tabi ki tüm tarafların artık üçgenle kareyi birleştirmeden vazgeçip yeni bir geometrik şekli keşfetmeleri…

 

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
mehmetburhan

mehmetburhan

Esra Aygın #CransMontana’daki Son Gelişmeleri Değerlendirdi | #ConferenceonCyprus
Mehmet Burhan

Güvenlik mi, garanti mi? | #kıbrıskonferansı #conferenceoncyprus

mehmetburhan
6 Temmuz 2017
0

İki yılı aşan Akıncı-Anastasiadis sürecinde kriz anlarının aslında konuların içeriğinden çok sürecin tanımı, takvimi ve yöntemi konularında yaşandığını hepimiz hatırlarız. Yaşananların hepsi aslında Kıbrıs Sorunu’nun özü olan garantörlük ve güç...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Sinema hayattır, hayat da sinemadır[1] – Temel Demirer 
Temel Demirer

Sinema hayattır, hayat da sinemadır[1] – Temel Demirer 

Gazedda
7 Ağustos 2022
Cumartesi Anneleri’nden Torunları’na kesintisiz mücadele – Sibel Özbudun / Temel Demirer
Sibel Özbudun

Cumartesi Anneleri’nden Torunları’na kesintisiz mücadele – Sibel Özbudun / Temel Demirer

Sibel Özbudun
7 Ağustos 2022
Ahmet Güneyli

50 yıl öncesinin eğitim anlayışı ile şimdinin çocuklarını yetiştirmeye çalışıyoruz | Ahmet Güneyli

Ahmet Güneyli
5 Ağustos 2022
Bu fotoğrafa çok iyi bakın | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Bu fotoğrafa çok iyi bakın | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
5 Ağustos 2022
“Ya bizdensin ya değilsin” diye basın ödülü veriyorlar – İbrahim Beyazoğlu
İbrahim Beyazoğlu

“Ya bizdensin ya değilsin” diye basın ödülü veriyorlar – İbrahim Beyazoğlu

İbrahim Beyazoğlu
4 Ağustos 2022

SON EKLENENLER

Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness – Ronald Purser

Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness – Ronald Purser

12 saat önce
‘Rus nükleer terörüne karşı yaptırım artırılmalı’

‘Rus nükleer terörüne karşı yaptırım artırılmalı’

13 saat önce
İklim kıyametçilerine neden kulak asmamalıyız?

İklim kıyametçilerine neden kulak asmamalıyız?

13 saat önce
Süper kârlar: Artık moda bir sözcük mü?

Süper kârlar: Artık moda bir sözcük mü?

1 gün önce
Ukrayna’daki savaştan ‘süper kârlı’ çıkanlar!

Ukrayna’daki savaştan ‘süper kârlı’ çıkanlar!

1 gün önce
Çocuklar ve aşırı sağ online siteler: Okulların yardıma ihtiyacı var

Çocuklar ve aşırı sağ online siteler: Okulların yardıma ihtiyacı var

1 gün önce
ODTÜ’lüler rektör yasağını tanımadı

ODTÜ’lüler rektör yasağını tanımadı

1 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.