Son yıllarda çokça konuşulan intermittent fasting terimi Türkçe’ye aralıklı oruç şeklinde çevrilebilir. Bu terim yeme ve oruç dönemleri arasında geçiş yapılan bir yeme şekli olarak tanımlanabilir. İnsanların çoğu uyku sırasında zaten yemek yenilmediği için oruçlu durumda oluyorlar. Aralıklı oruç, basitçe bu oruçlu olma durumunun biraz daha uzatılması anlamına gelebilir. Bu yeme şeklinde öğünlerin ne zaman yenileceği söylense de hangi yiyeceklerin tüketileceğine dair bir bilgi verilmiyor.
Günü veya haftayı yeme ve oruç sürelerine göre ayıran birkaç farklı aralıklı oruç yöntemi vardır. Günlük aralıklı oruçta, bir gün içerisindeki belirli öğünlerin atlanıp diğer bir öğünün tüketilmesi gerektiği söylenirken, haftalık aralıklı oruçta haftanın belirli günlerinin aç geçirilmesi söylenmiştir. Aralıklı orucun, oruçlu olunan döneminde herhangi bir besinin tüketimi önerilmezken, su, kahve, çay ve diğer enerji içeriği olmayan içeceklerin tüketiminde bir sınırlandırma söz konusu değildir.
Peki aralıklı oruç ne kadar sağlıklıdır?
Biz sağlıkçılar tarafından herhangi bir öğünün atlanmaması, insan metabolizmasının doğru bir şekilde çalışıp sağlığın sürdürülmesi için önemli olduğu vurgulanmaktadır.
İnsanların, gece uykusu sırasıda bile insülin ve glukoz gibi kronik hastalıklarla ilişkili metabolik ögelerin konsantrasyonlarını azalabildiği iyi bilinmektedir. Örneğin, demir, B12 vitamini vb. kan ögelerinin belirlenmesi için test yaptırmak isteyen bir bireyin, laboratuvar görevlileri tarafından akşamdan bir şey tüketmemesi istenir. Bunun sebebi 8-12 saatlik açlığın, birçok metabolik ögenin kan seviyelerinin sabit duruma gelmesinin istenmesidir.
Bilimsel çalışmaların sonuçları biz sağlıkçılara insan sağlığının korunmasında uygulamalar geliştirilmesi için ışık tutmaktadır. Fakat, henüz aralıklı orucun uzun süreli insan sağlığı üzerine etkilerinin belirlendiği bilimsel çalışmalar bulunmamaktadır. Bunun yanında, kemirgenler üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Yapılan bu hayvan çalışmalarında, aralıklı oruç tutulması metabolik ögelerin seviyelerinin iyileştirilmesi, obezite, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıkları azalttığı bildirilmiştir. Fakat bu sonuçların insanlar için doğruluğu kesin değildir.
Sağlıklı, normal kilolu, fazla kilolu veya obez yetişkinlerle yapılan çalışmalarda, aralıklı aç kalma rejimlerinin fiziksel veya zihinsel olarak zararlı olduğuna dair kanıtlar vardır.
Kilo kaybı açısından bu diyetler değerlendirildiğinde ise, kilo kaybının gerçekleştiği saptanmıştır. Fakat bu noktada, zaten aç kalmanın söz konusu olduğu bir diyette kilo vermenin şaşırtıcı olmadığı vurgulanmalıdır. İnsanların kendilerine bu “çile”yi çektirtmek yerine, yeterli ve dengeli olan sağlıklı bir diyetle kalıcı bir şekilde kilo verebilecekleri bilinmektedir.
Bir gerçeğin kabul edilip uygulamaya geçirilmesi için bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçlar göz önüne alınır. Kısa veya uzun dönemde aralıklı orucun insan sağlığı üzerine pozitif etkileri bilimsel çalışmalarla kanıtlanmadığı sürece, bugün biz diyetisyenler tarafından olumlu etkilerinin savunulduğu ve tavsiye edildiği 3 ana öğün ile 2 ara öğün tüketimi sağlığın korunması için uygulanmalıdır.