İş insanı Halil Falyalı’nın milyonlarca dolarlık yasadışı olduğu iddia edilen bahis ağı hakkında ‘Times of Malta”da yayınlanan haberde Maltalı yetkililerin söz konusu iddiaları araştırdıkları belirtildi.
Hollanda’daki bir hapishaneden OCCRP’ye konuşan Falyalı’nın eski finans direktörü Cemil Önal, Halil Falyalı’nın Malta’yı aylık 75 milyon euro değerindeki yasadışı operasyonları için bir üs olarak kullandığını iddia etmişti.
Cemil Önal, operasyonun Arnavutluk ve Malta gibi ülkelere yayıldığını ve Kebab Factory restoran zincirinin sahibi olan Türk-Amerikan vatandaşı Ulaş Utku Bozdoğan ile Sliema’daki Food for Fit lokantasının ortak sahibi Burak Başel’i de içerdiğini iddia etmişti. Ardından her iki iş insanı da iddiaları reddetmişti.
Kıbrıs Araştırmacı Habercilik Ağı (CIReN) Times of Malta’da yayınlanan haberi Türkçe’ye çevirerek yeniden yayınlandı:
‘Parayı Böyle Temizlersiniz’: Öldürülen İş İnsanı Malta’yı ‘Üs’ Olarak Kullandı
Eski finans direktörüne göre, Malta, ayda 75 milyon euroluk yasadışı bahis organizasyonunun başındaki Kıbrıslı Türk iş adamının kullandığı üslerden biriydi.
Bir zamanlar uyuşturucu parasını akladığı iddiasıyla ABD tarafından aranan Halil Falyalı, üç yıl önce kuzey Kıbrıs’ta arabası otomatik silahlı kişiler tarafından pusuya düşürülerek öldürüldü.
Falyalı, bir iş adamı ve bölünmüş adanın Kıbrıs Türk tarafındaki liman kenti Girne’de lüks bir otel olan Les Ambassadeurs Hotel, Casino ve Marina’nın sahibi olarak tanınıyordu.
Suikastın arkasındaki beyin olduğu iddiasıyla Türkiye’ye iadesi istenen Falyalı’nın eski finans direktörü, anlattıklarıyla, Malta’nın Türkiye’deki savcıların tanımıyla sınır ötesi yasadışı sanal bahis operasyonunun çarklarından biri olduğunu ifşa etti.
OCCRP’ye Hollanda’daki bir hapishaneden verdiği 20 saatten fazla kaydedilmiş mülakatta, Falyalı’nın eski finans direktörü Cemil Önal, bahis operasyonunun iç işleyişini ve Malta’nın bu operasyondaki yerini ayrıntılarıyla anlattı.
Önal’a göre Malta, yasadışı faaliyetleri desteklemek için seçilmesi çok doğal bir ülkeydi.
Önal şöyle açıklıyor: “Çünkü neden Malta? Malta’da bir şirket açmak 2.000 euro. Falyalı ailesi, Kıbrıs Rum tarafından hemen vekalet verip Malta’da 1 gün içinde avukat aracığıyla şirket açabiliyordu.”
“Şirketi açtıktan sonra banka hesaplarınız oluyor ve bitcoininiz oluyor. Bitcoinlerinizi bozup banka hesabınıza yatırdığınızda Malta’da sorun olmuyor. Parayı temizlemiş oluyorsunuz.”
Gazeteciler, Önal’ın Falyalı’nın şirketinde resmi olarak çalıştığını teyit ettiler. Adına çıkarılan İnterpol kırmızı bülteninde ise, Önal’dan “Falyalı’nın parası ve finansından sorumlu” kişi olarak bahsediliyor.
Önal, 2018 yılında Türkiye’deki savcılar tarafından hazırlanan bir iddianamede, yasadışı bahisten elde edilen geliri aklayan bir “suç örgütü” kurmakla suçlanmıştı.
Aralık 2023’te Hollanda’da tutuklandı. Şu anda Falyalı’nın cinayetinde rol oynadığı iddiasıyla iadesini talep eden Türkiye’ye gönderilmemek için mücadele ediyor.
Önal, cinayetle ilgisi olmadığını, Türkiye ve kuzey Kıbrıs’taki yetkililere yapılan ödemelerle ilgili elindeki bilgilerin kendisini hedef haline getirdiğini ileri sürüyor.
‘Balkanlardan Malta’ya’
Falyalı’nın öldürülmesinden sadece 10 ay sonra, Türkiye İçişleri Bakanı’nın tanımı ile suç örgütüne operasyon düzenlendi ve 40 milyon euronun üzerindeki mal varlığına el konuldu.
Bakan, operasyonu duyurmak için düzenlediği bir basın toplantısında Malta’nın rolüne de atıfta bulundu.
Soylu “Özellikle sanal bahis, sanal kumar ve kripto dünyada paranın herhangi bir engele takılmadan ulaşmasına sebep teşkil etmektedir… Balkanlar’dan, Malta, Kıbrıs’a kadar maalesef kendilerine dayanak teşkil ettikleri yerlerdir,” dedi.
Türkiye’deki MASAK tarafından Falyalı’ya yönelik yapılan soruşturma, Malta da dahil olmak üzere, farklı yerlerde suç örgütü ile ilişkili kripto para cüzdanlarını ortaya çıkardı.
Gazeteciler, cüzdanlara 2018’den bu yana 1,3 milyar euro aktarıldığını tespit etti.
Türk yetkililer, Aralık 2024’te hazırlanan iddianamede, Falyalı’nın Kasım 2020’de Malta’da bir kripto para hesabı açtığını da iddia etti.
Hükümetten bir kaynak, Times of Malta’ya, Falyalı’nın Malta’daki mali bağlantılarının yetkililer tarafından araştırıldığını doğruladı.
Polis, Times of Malta’ya yorum yapmayı reddetti.
Önal, Malta’nın yasadışı bahis organizasyonunun faaliyetleri için kullanıldığını iddia etti.
Kebab Factory restoran zincirinin sahibi olan Türkiye-Amerikan vatandaşı Ulaş Utku Bozdoğan’ın rolünden bahsetti.
Bozdoğan, haberin yayınlanmasının ardından yaptığı yorumlarda iddiaları şiddetle reddetti.
Bozdoğan, “Sayın Cemil Önal ve/veya Halil Falyali ile hiç tanışmadım veya herhangi bir ilişkim olmadı, ve bu bilginin yanlış olduğunu söyleyebilirim.”
“Hakkımda yazılanlar, suç geçmişi olan bir bireyin yaptığı iddialara dayanmaktadır ve verdiği bilginin güvenilir olmadığı açıktır. Haberinizde kendisinin, Malta’da bir günde bir şirket ve banka hesabı açabileceğinizi söylediğini aktarıyorsunuz.”
“Bu kesinlikle bir yalandır ve herkesin onun güvenilirliğini sorgulamasına neden olmalıdır. Neden benden bahsetmeyi seçtiğini bilmiyorum ancak daha derin bir araştırma, benim hakkımdaki iddiaların hepsinin yanlış olduğunu gösterecektir,” dedi.
Önal iddialarını destekleyecek belgeleri sağlayamasa da, iş ve web sitesi kayıtları, Bozdoğan’ın sanal bahis dünyasıyla olan bağlantılarına dair ipucu veriyor.
Arnavutluk şirket kayıtlarına göre Bozdoğan, BeteBet adlı bir bahis sitesinin ilk lisans sahibi olarak listelenen Curaçao’daki Universal Software Solutions şirketinin Arnavutluk’taki temsilcisiydi.
Bozdoğan, yorumunda, Universal Software Solutions NV’nin faaliyetleri hakkında bilgisi olmadığını belirterek, Arnavutluk sicilindeki kaydın yanlış olduğunu ileri sürdü.
Önal, BeteBet’i, Falyalı’nın yasadışı olduğu iddia edilen sanal bahis dünyasındaki ilk girişimi olarak tanımlıyor.
Web sitesi 2017’de Türkiye, 2019’da Kıbrıs ve 2021’de Letonya tarafından kara listeye alındı.
BeteBet’in sahiplik bilgileri 2012’den 2019’a kadar gizliydi. 2019’da ise, Curaçao’daki Total Gaming Solutions B.V. şirketi tarafından kaydedildi. Aynı şirket, İbrahim Tokkan isimli bir kişi tarafından 500’den fazla siteyi kaydetmek için kullanıldı.
Geçen yıl Türkiye’deki yetkililer tarafından hazırlanan iddianamede yer alan ifadelerde de BeteBet’in adı geçiyor. Falyalı’ya ait bir şirkette çalışan Tokkan, söz konusu iddianamede suç örgütünün yöneticilerinden biri olarak suçlanıyor.
Bozdoğan, Tokkan ile hiçbir zaman tanışmadığını, herhangi bir ilişkisinin olmadığını, ve Total Gaming Solutions B.V. ismini de duymadığını söyledi.
Falyalı’nın finans direktörü tarafından ismi verilen bir diğer kişi ise Sliema’daki Food for Fit adlı restoranın ve Paymix adlı bir ödeme şirketinin sahiplerinden biri olan Kıbrıslı Türk iş adamı Burak Başel.
Şirket kayıtları, Başel’in de Universal Software Solutions şirketinin hissedarı olduğunu gösteriyor. Universal Software Solutions geçmişte BeteBet’in lisans sahibi olarak listeleniyordu.
Başel, kendisiyle iletişime geçildiğinde, Falyalı’nın yasadışı olduğu iddia edilen organizasyonu ile ilgili herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. Ayrıca Bozdoğan ile olan bağlarını önemsiz gibi gösterdi.
Avukatı, Başel ile Falyalı arasındaki tek “profesyonel etkileşimin” Falyalı’nın Kıbrıs’taki şirketi Cypbet’in, [Başel’in] Kıbrıs’taki şirketinden “çevrimdışı mağaza yazılımı” satın almasından ibaret olduğunu söyledi.
Başel’in avukatı, “… bu yazılım yalnızca 2017’de kullanıldı. Ardından Cypbet farklı bir yazılım sağlayıcısına geçti. Bu, standart bir iş anlaşmasıydı ve bu süre ile sınırlıydı” dedi.
Avukat, Bozdoğan’ın Arnavutluk’ta Universal Software Solutions tarafından yasal temsilci olarak atandığını, ve bunun, Arnavutluk’taki belirli sorumluluklar için verilen sınırlı bir vekaletname olduğunu söyledi.
Avukat, “Müvekkilimizin Ulaş Utku Bozdoğan ile herhangi bir kişisel ilişkisi yoktur” dedi.
Bozdoğan ise Universal Software Solutions veya Başel ile herhangi bir ilişkisinin olduğunu reddetti.
Başel’in avukatı, Betebet ile olan bağları hakkında ise, lisans yasalarının ve kısıtlamalarının ülkeden ülkeye değiştiğini ve Curaçao lisansı altında faaliyet gösteren şirketlerin faaliyet gösterdikleri bölgelerdeki yerel yasalara uymaktan sorumlu olduğunu söyledi.
Avukat, Universal Software Solutions’ın işletmelere yazılım sattığını ve bahis sitelerinin son kullanıcılarıyla doğrudan iletişim kurmadığını söyledi.
Avukat, “… müvekkilimiz herhangi bir işletmeden tüketiciye hizmet veren kuruluşun sahibi değildir, bu nedenle bu tür kuruluşların günlük uyumluluklarıyla ilgilenmez, ve düzenlemeleri hakkında yorum yapamaz” dedi.
Food For Fit, Başel’in işletmenin yönetiminde yer almadığını, “yalnızca bir hissedar/yatırımcı” olduğunu söyledi.
Paymix markasının sahibi olan Finance Incorporated ise verdiği yanıtta, “Finance Incorporated bağımsız bir Yönetim Kurulu tarafından yönetiliyor ve çıkar çatışması kuralları dolayısıyla, nihai sahip olmasına rağmen Bay Başel’in Kurumun işleyişi ve yönetimi üzerinde hiçbir etkisi yoktur.” dedi. Temsilci ayrıca “Finance Incorporated Limited, bahis hizmetleri sunma lisansına sahip olmayan şirketlere hizmet sağlamaz.” dedi.
Bir adım önde olmak
Önal, Falyalı organizasyonunun, yetkililerin herhangi bir siteyi tespit edip kapatması durumunda hızla alternatif bir web sitesine geçtiğini söylüyor.
Türkiye’deki operatörler yerel yetkililerden lisans almak zorunda ve AB ülkeleri de kumarı ulusal olarak düzenlemekte özgür.
Yetkililer bir siteyi kara listeye aldığında, organizasyon basit bir işlemle sitenin adını değiştiriyor ve yeni siteyi yayına alıyor.
Önal, “Ola ki birisi şikayet etti, [ve BeteBet web sitesi] kapandı. Bir anda, 16 saniye sonra BeteBet2 devreye girer. Bunlar zaten çok ucuz,” diye anlatıyor.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin şefi ve strateji danışmanı Jeremy Douglas, sanal bahis operasyonlarının altyapılarını genellikle yaygınlaştırdığını, örneğin şirketleri bir ülkede kaydedip, sunucuları başka bir ülkeye yerleştirdiklerini söyledi. Douglas’a göre, tüm bunları yaparken de parayı, nakit veya kripto para birimi olarak diğer ülkeler üzerinden geçirdiklerini anlattı. Douglas, “Bu oldukça teknik bir suç ve yolsuzluğa bulaşmış veya kapasitesi çok düşük yerlerde veya her ikisinde de, temelde bu konuda hiçbir şey yapamayan veya bazı durumlarda yapmak istemeyen insanlar var,” diyor. Yasadışı sanal bahis son yıllarda patlama yaşadı. Yasadışı sanal bahisin, bugün yılda yüzlerce milyar dolar getirdiği tahmin ediliyor. Ancak bu umulmadık kazanç beraberinde bir sorun getiriyor: büyük miktarlardaki nakit, bankaların ve polisin dikkatini çekmeden nasıl taşınır?
MASAK raporu ve ardından gelen iddianameye göre, Falyalı’nın örgütü binlerce kişiyi banka, kredi kartı, kripto ve sanal ödeme hesapları açmaları için tutuyor.
Bunlar, kara para aklama uzmanlarının “paravan hesaplar” olarak adlandırdığı hesaplar.
Temel fikir, oyuncuların ödemelerini farklı hesaplarda toplamak, ardından parayı, izleri gizlemek için çok sayıda ilgisiz hesap aracılığıyla aktarmak.
Paravan hesap sahipleri genellikle öğrenciler, emekliler, ev hanımları veya düşük ücretli işçilerden oluşuyor. Birçoğu, sosyal medyada gördükleri reklamların onları doldurabilecekleri formlara yönlendirmesi sayesinde bu işe bulaşıyor.
2018 yılında Önal ve diğerlerine karşı kara para aklama suçlamasıyla Türkiye’deki yetkililer tarafından hazırlanan ayrı bir iddianameye göre, bu kişilere telefonla birden fazla banka hesabı açma talimatı geliyor. Bu davanın bu yılın ilerleyen zamanlarında başlaması planlanıyor.
İddianamede yer alan bilgilere göre, bazı durumlarda motosikletli bir adam gelip bu kişilerden hesap bilgilerini ve banka kartlarını şahsen alıyor. Bu kişiler bunun karşılığında ayda yaklaşık 550 euro kazanıyor.
Önal, güvenilir kişilerin hesap sahiplerinden oluşan grupları denetlediği ve her birinin para akışından komisyon aldığı piramit tarzı bir yapıyı tarif ediyor.
“Diyelim ki İngiltere’de çalışan grubumuzdan bahsediyorum… Ahmet benimle çalışan bir çocuk… Ahmet bir tane arkadaşına diyor ki ‘Bana kendi hesap numaranı ver. Beş yüz pound geldi’ diyor. [O] 500 pound’dan yüzde 10’unu alıyor – 50 pound, bana 450 pound nakit veriyor.”
Her on kişilik grup için, grubun itaatkar olmasını sağlamaktan sorumlu bir “kefil” var ve kendi yüzde 10’unu hesap sahipleriyle paylaşıyor.
MASAK raporunda, ön hesaplarda biriken paranın daha sonra birçok kez aktarıldığı belirtiliyor. Uzmanlar buna “katmanlama” adını veriyor.
Yetkililer, 60 saniye içinde 10 bin 105 transfer yapıldığını ve bunun ancak otomasyon ile gerçekleştirilebileceği sonucuna varıyor. Raporda, paranın ya kripto varlıklara dönüştürüldüğü ya da ATM’lerden nakit olarak çekildiği belirtiliyor.
Önal, örgütün Avrupa ve diğer bölgelerdeki faaliyetlerinden toplanan paranın, örgütün daha özgürce faaliyet gösterebildiği Doğu Avrupa ve Kafkaslar’daki bölgesel merkezlerde toplandığını anlatıyor.
Times of Malta, bu haberin araştırmasında Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP), Amphora Media (Malta), Follow the Money (Hollanda), Hetq (Ermenistan), Makedonya Araştırmacı Raporlama Laboratuvarı, Belarus Araştırma Merkezi ve Shteg.org (Arnavutluk) ile iş birliği yaptı.