6. Saat
İskandinav suyu altında iki Akdenizli. İkisi de soğuktan şikayetçi. Sırtlarını sıcak suyun altına dayama yarışı yapıyorlar. Hangisi kazanır bilinmez. Zamanları da azaldı. Altı saat sonra bir daha görüşmeyecekler.
—
Ben bir demiseksüelim. Bugüne kadar kendimi zorla soktuğum seksüel arzuların sonu geldi. Ben, bir tek güçlü bir bağlantı ya da güçlü bir duygu oluşumu durumunda cinsel birliktelik arzusunda bulunabiliyorum ve bunda hiçbir sorun yok.
—
4. Saat
Tren istasyonları daha öncesinde çokça bulunduğum yerlerden. Avrupa’da olsun ya da Türkiye’nin farklı şehirlerinde. Hepsinde gün içerisinde bulunan seferleri gösteren dijital bir pano var. Hepsi gidenleri ve varanları gösteriyor. Her seferinde onca varış noktası içerisinde gideceğim yeri tek seferde kavrayabildim.
Bu sefer hariç.
Dijital panoyu inceleyen yine hiç kuşkusuz gözlerimdi.
Gördüklerimi yorumlayan beynim değildi ama. Bu sefer tüm harfler birbiri içerisine karışıyor. İstikamet isimleri ile gidiş saatleri bana hiçbir bir anlam ifade etmiyor. Aklım gördüklerimi yorumlamak istemiyor.
—
Bu metin içerisinde mantıklı bir olay örgüsü bulunmamaktadır. Okuduğunuz her şey karışmış bir aklın ve onlarla ne yapacağını bilemeyen duyguların bir yansıması. Size sadece şu kadarını söyleyebilirim: Demiseksüeller vardır.
—
3. Saat
Tren istasyonunun ahşap oturma yerlerinde iki kişilik yer bulmanın sevincini yaşıyorum. Sol kulağımda bana ait olmayan pembe bir kulaklık var. Youtube’un dipsiz kuyusunda ne anlama geldiğini bilmediğim İtalyanca videolar izliyorum. Diline alışık olduğum dijital pano beni yüzüstü bıraksa da öncesinde pratiğim olmayan bu dili çok iyi biliyorum. Bugün kendi aklım yerine bir yabancının aklını almış gibi hissediyorum.
—
Demiseksüellik bazı literatürlerde cinsel yönelim olarak geçse de bu kavram cinsel yönelim, cinsiyet, cinsel kimlik kavramlarından öte ‘cinsel arzuların yoğunluğu ve sıklığı’nı anlatan bir kavram olarak ifade edilebilir. Demiseksüel bireyler herhangi bir cinsiyette, cinsel yönelimde ve cinsel kimlikte yer alabilirler. Onları tanımlayan şey, belli bir cinsel dürtünün oluşması için yoğun duygu ve bağlantıların ön planda olması durumudur. Aseksüel şemsiyesi altında nefes alan demiseksüeller, cinsel arzuların yarattığı açlığı hiç hissetmeden gündelik yaşamlarını kolaylıkla sürdürebilirler. Tıpkı benim gibi.
—
2. Saat
Bir şehrin haritasını on beş dakikadan az bir zaman içerisinde ezberliyorum. Burası gittiği okulu gösteren mahalle. Kendi evi burada. Hayır annesi farklı bir şehirde yaşıyor. Sen benim yaşadığım şehri biliyor musun? Surlarla kaplı evet. O kadar da inanılmaz değil. Evimin karşısında bin yıllık bir harabe var. Evet Avrupa ama böyle şeyler olabiliyor.
—
Arkadaşlarımın çoğu zaman aklı karışıyor. Onca figür içerisinde nasıl herkes benim beğenim içerisinde bulunabiliyor? Bilmiyorlar. Bilemiyorlar ki benim bir tipim yok. Bunca zamandır farklı bir alt kültürün içerisinde var olduğumu söylüyorum. Ama anlatamıyorum. Ben kime aşık olacağımı bilemiyorum. Aşk benim için binlerce gizemi bir labirentte birleştiren Daidalos’un romantik bir inşaası.
—
1. Saat
Aynı şey yine başıma geliyor. Sadece tren istasyonlarında değil genel olarak dijital panoları okumada sıkıntı yaşadığım bir gün geçiriyorum. Kısa bir süre sonra kendi uçuş alanımın zıt bir köşesinde yerde oturuyorum. Oturduğum alan kafa karışıklığımdan kaynaklanmıyor (ki öylesi de çok kez başıma gelmiştir). Canım öyle istediği için kayboluyorum. Son bir saatin içerisindeyim. Canım sıkılıyor.
—
Demiseksüel bir birey olmam uzun zaman boyunca tek gecelik ilişki arayışında bulunmamın önüne bir engel koyamadı. O zamanlarda bunu yapmam gereken bir zorunluluk olarak görüyordum. Ne yazık ki bunun farkındalığına uzun bir zaman sonra varabildim. Demiseksüel bir birey için öylesine gelişen cinsel birlikteliği şöyle anlatabilirim (tabii bu sadece benim deneyimim, diğer demiseksüeller benim deneyimlerimden bittabi farklı deneyimler yaşayabilirler ve benim doğrularım asla genelgeçer doğrular değildir):
Hafif bir hastalığa kapıldığınızı düşünün. Belki bir soğuk algınlığı belki de bir nezle. Burnunuz kapalı ve yediğiniz/içtiğiniz hiçbir çorbanın tadını alamıyorsunuz.
Cinsel birliktelik, ortada bir bağlantı olmadığında bu çorba yerine geçiyor. Bana iyi geleceğini düşünerek kaşık kaşık kasenin sonunu görüyorum. Yine de kasenin sonunda ne bir tat var ne de bir şifa. Sadece karşılıklı bakıştığım anlamsız bir sıvı.
—
10 Dakika
Sonrasında asla izlemediğim bir Netflix kuyruğuna sahibim. Bir iki gün listede ilerleyebilmek için yoğun bir çaba harcadım ama olmuyor. Zoraki bir şekilde benden istenilen şeyleri izleyemiyorum. Ne izleyeceğime ben karar veririm belki? İnadım bundan mı kaynaklanıyor?
—
Bizler buradayız ve gökkuşağı bayrağının altında bir rengin köşesinde kendi sıramızı bekliyoruz. Belki doğamız gereği sesimiz çok çıkmıyor. Belki de bu ihtiyacı çok hissetmiyoruz. Nedeni ne olursa olsun buradayız. Hangi cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği altında yer alırsak alalım; bugün de böyle hissediyoruz, yarın da böyle hissedeceğiz. Dürtüler diğer her şey gibi bir skalanın üstünde yer alıyor ve hiç ile hep arasındaki tüm bireyler hiç olmadıkları kadar eşdeğer.
—
1 Dakika.
Sarılıyorum. “Bana tahammül ettiğin için teşekkür ederim” diyor.
Ağzımı açıp konuşasım var. “Bir şey değil” diyorum. Hâlâ dangalağım.
—
7 ay sonra
Nasıl hissetmem gerektiğini hâlâ bilmiyorum. Bu bilinmeyişin içerisinde bir Sezen Aksu şarkısı bana yol gösteriyor. Sezen ablam neşeli bir şekilde söylüyor:
“Değer mi hiç? Değer mi hiç? Değer mi söyle!”
“Değer canım. Değer elbet. Değer bir tanem aşk için her şeye.”