İşte o açıklama:
Türkiye’de uzun yıllardır devam eden, sanatçı ve yazarların tutuklanmasına kadar giden olaylar, en sonunda Kıbrıs’ın kuzey yarısında da hortladı. Ancak bu; Kıbrıs’ın tarihinde ilk kez gerçekleşen bir durum değildir.
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nda yaşanan ve gündemimizin ilk maddesine oturan olay, tiyatroda yıllardır süregelen durumun gün yüzüne çıkmış halidir.
Tiyatro Sanatçısı Yaşar Ersoy özelinde gerçekleşen bu olay, uzun yıllardır Devlet Tiyatroları içinde tartışılan, daha önce Özerklik Yasa Tasarısı olarak da hükümetlerin gündemine gelen fakat çözülmesi için herhangi bir adım atılmamış olayların bir devamı niteliğindedir.
Hükümetlerin denetimiyle işleyen sanat kurumları, özgürlükten uzaktır; devleti yönetenlerin kontrolü dışında bir iş yapamaz. Hükümetin onayı olmadan bir tiyatro oyunu çıkarmak, bu koşullarda mümkün değildir. Dolayısıyla, tiyatro özerk olmalıdır. Tiyatroları, tiyatro sanatçıları yönetmelidir. Tiyatrolar, yılda iki kez değişen siyasilerin ve yaptıkları atamaların inisiyatifine bırakılamaz.
Sanat, kısıtlanamaz. Sanat, bir başkasının boyunduruğu altına giremez. Doğası gereği, eleştiriyi özünde bulunduran sanat bastırılamaz. Bastırmaya kalkışanlar, ancak yeni oyunların konusuna malzeme olur.
Lefkoşa Sanat Tiyatrosu