• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazartesi, Mart 27, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa HABER KIBRIS

“Kimse istediği çözüm şeklini buraya empoze edemez”

Gazedda Gazedda
14 Şubat 2021
Okuma Süresi: 7 dk
A A

Kathimerini gazetesine röportaj veren HP Genel Başkanı Kudret Özersay, “İki toplumun ortak iradesi aynı yönde olmadıkça kimse Kıbrıs adası için istediği çözüm şeklini buraya empoze edemez” dedi.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs’taki iki toplum arasında kademeli ortaklık iş birliği yapılması konusunda anlaşma yapılabileceğini söyledi.

Kathimerini gazetesine röportaj veren Özersay, Kıbrıs sorununa yeni ve yaratıcı fikirlerle çare bulunabileceğini belirterek, Kıbrıs Türk tarafının “açık, anlaşılır ve ikna edici şekilde, Rum tarafının hangi sebeple iki devletli çözümü kabul edebileceği” sorusunu yanıtlaması gerektiğini kaydetti.

Özersay’ın gönderdiği, röportajın Türkçe çevirisi şöyle:

Soru 1: Türkiye Cumhurbaşkanının son açıklamaları sonrasında gayrı resmi beşli toplantının tehlikeye girdiği ya da sonuçsuz kalacağı yönündeki Kıbrıs Rum liderliği kulvarlarında, Atina’da ve bazı diplomatik kulvarlarda dillendirilen görüşe katılıyor musunuz?

Özersay: Gerek KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın gerekse TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları nedeniyle beşli toplantının tehlikeye girdiğini düşünmem. Neden dersen bu toplantı neden ‘gayri resmi’ diye düşünmemiz lazım önce. Gayri resmi çünkü uyuşmazlığın taraflarının üzerinde uzlaştıkları ortak bir müzakere zemini yok da ondan. Resmi, ortak bir müzakere zemini yok. Bu nedenle yapılan bu açıklamalar çok doğaldır, iki taraf iki farklı çözüm zemini dile getiriyor, toplantı tarihi yaklaştıkça bunun altının kalın çizgilerle çizilmesi kadar doğal bir şey yok. Nasıl ki Yunanistan ve Rum lideri bir araya gelip ‘biz federasyon istiyoruz’ diyor, Türkiye ve Kıbrıs Türk lideri ‘biz iki devletli çözüm istiyoruz’ diyebilir. Marifet gayri resmi toplantıda bu iki görüşü ortaya koyan tarafların diğer tarafı da ikna etmeye dönük olarak ne söyleyecekleridir. Kıbrıs Türk tarafı ‘neden Kıbrıslı Rumlar iki devletli çözümü kabul etsinler?’ sorusunun yanıtını bu toplantıda açık, anlaşılır ve ikna edici şekilde verebilmelidir. Kıbrıs Rum tarafı da ‘Kıbrıslı Türkler 50 yıllık federasyon başarısızlığı ve 2004 referandumunda Rum tarafı reddetmesine rağmen neden hala federasyon ortaklığını kabul etsin?’ sorusunun yanıtını bu beşli toplantıda açık, anlaşılır ve ikna edici şekilde verebilmelidir. Ortak zemin konusunda taraflar uzlaşmadıkça resmi müzakere başlamayacaktır ve o durumda başarısız bir gayrı resmi beşli ertesinde benzer başka gayri resmi temasların da gelebileceğini görebilmek gerekir.

Yani aslında olasılıklar muhteliftir: Ya taraflardan biri diğerini kendi çözüm modeline ikna edecek (vereceği tavizlerle o modelin diğer tarafın da çıkarına olduğunu göstererek) ve çözümün yeni resmi zemini o model olacak ve resmi müzakereler o zeminde başlayacak; veya her iki tarafın çözüm modelini de içerecek ve kategorik olarak dışlamayacak bir orta nokta yaratılıp yeni müzakere zemininin bu olduğunda uzlaşılacak. Ne gibi? Örneğin iki devletin çeşitli konularda iş birliği anlaşmalarıyla işbirliği yapmaya başlayacağı ve önümüzdeki belirli dönemlerde ara ara yapılacak olan eş zamanlı ve ayrı referandumlarla işbirliği alanlarının sürekli olarak artırılacağı ve önümüzdeki on yıllar içerisinde federasyona da kapalı olmayacak kademeli bir model, yani ‘evolutionary partnership’. İki devletin iş birliğine dayalı zayıf bir ortaklık olarak başlayıp zaman içerisinde referandumlarla iş birliğinin ve ortaklığın güçlendirilmesi. Aynen Avrupa kömür ve çelik topluluğundan Ortak Pazar’ın oluşumuna ve oradan da federatif özellikler taşıyan bugünkü Avrupa Birliğine gelen süreç gibi, kademeli bir iş birliği ile doğal yoldan gelişen iş birliği modeli. Günün birinde her iki taraf da yönetimi ve zenginliği paylaşmaya tam anlamıyla hazır olursa bu iş birliğine dayalı ortaklık zaten zaman içinde bir federasyona da evrilebilir. Ama şartlar aksi yönde gelişirse de iki devletin daha da güçlendiği ve iş birliği alanlarının daha da azaldığı bir modele de evrilebilir. Kuşkusuz bir diğer olasılık da bir ortak zeminin bulunamaması ve gayrı resmi beşli toplantının başarısızlığa uğramasıdır.

Soru 2: Erdoğan’ın “Artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs’ta çıkış yolu kalmamıştır” çıkışından sonra Kıbrıs’ta bizleri nasıl bir süreç beklemekte?

Özersay: Öncelikle şu noktaya dikkat çekmek istiyorum: Kıbrıs’ta çözümün 52 yıldır parametresi neden federasyondur sorusunu kendi kendimize sormalıyız. BM Güvenlik Konseyi karar aldı diye değil, her iki taraf da ‘biz federasyon müzakeresine varız’ dediği için müzakere zemini federasyondu. Yani federal çözüm zemini, Güvenlik Konseyi kararlarının varlığı nedeniyle değil her iki taraf da böyle istediğini söylediği için bu kadar yıldır vardı. Oysa şimdi iki taraf arasında böyle bir uzlaşı yoktur, bu nedenle BM Güvenlik Konseyi kararları federal çözümden bahseder diyerek ‘federasyondan başka bir çözüm olmaz’ diyemezsiniz, kendi kendinizi kandırmış olursunuz. Dünyanın gözü ve yaklaşımı ile baktığınız zaman onların ‘Kıbrıs halkı’ dedikleri Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların self-determinasyon hakkına saygı göstermek zorundadırlar. Yani ne dünya ne de BM Güvenlik Konseyi onların ifadesiyle Kıbrıs’ta ancak federal bir devlet yönetimi olabilir deme hakkı yoktur. Buna karar verecek olan onların ifadesiyle ‘Kıbrıs halkıysa’, bunun yolu hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların ortak iradesinden geçer. İki toplumun ortak iradesi aynı yönde olmadıkça kimse Kıbrıs adası için istediği çözüm şeklini buraya empoze edemez.

Bütün bunları neden hatırlatıyorum biliyor musun? Rum tarafı federasyon istiyorum diyebildiği gibi, Türk tarafı da iki devletli çözüm istiyorum diyebilir. Bunu artık herkesin anlaması ve yadırgamaması gerekir. Bir taraf BM Genel Sekreteri raporu belirli bir çözüm modelinden (federasyondan) bahsetmedi diyerek seviniyor, diğer taraf da Güvenlik Konseyi kararında federasyona atıf yapıldı diyerek seviniyor. Oysa bunların aslında bir önemi kalmadı artık. Bunlar pirus zaferlerinden başka şeyler değil. Diğer tarafı da ikna ederek uzlaşmaya dayalı bir ortaklık kurabiliyor musun asıl marifet budur. Bunu yapamadığın sürece bu söylediğin sadece senin isteğin ve tercihin olarak kalır, Kıbrıs’taki statüko da devam eder.

Bu nedenle sayın Erdoğan’ın bu net söyleminden sonra bizi bekleyen süreç tek bir gayrı resmi beşli toplantı değil birden fazla gayrı resmi görüşmedir. Ama bir çıkış yolu bulunacaksa bunun yolu yeni ve yaratıcı fikirlerden geçer. Taraflar yaratıcı ve diğer tarafı da ikna etmeye dönük yeni fikirlerle gelebilecekler mi bu beşli toplantıya onu hep birlikte göreceğiz.

Burada bir diğer önemli noktaya daha değinmek istiyorum. Pandoranın kutusu açılmıştır kardeşim. Yani bir başka güzel ifadeyle cin lambadan çıkmıştır ve buna neden olan da sayın Anastasiades’tir. İster müzakerelerde sıkışınca kaçmak için olsun isterse gerçekten bunu istediği için olsun fark etmez iki devleti görüşebileceği sözlerini, belki biraz değişik ifadelerle kendisi dile getirmiştir. Yani hem Başpiskoposun, hem Mevlüt beyin hem de bazı AB yetkililerinin sayın Anastasiades’i tümünün bir den yanlış anlamış olması mümkün müdür? Belli ki sayın Anastasides sebebi ne olursa olsun farklı diplomatik ortamlarda ‘iki devletli çözüme göz kırpmıştır’ ve bunu yaparak da Alaadinin lambasını eliyle okşamıştır. Bu nedenle cin dışarıya çıkmıştır. Bu saatten sonra ben iki devleti görüşmem dese de bir şey fark etmez. İki devletli çözümü konuşmam dahi derse, Türk tarafının da ‘ben de federal çözümü konuşmam dahi’ demeye hakkı doğar. Özetle müzakere zemini konusunda geldiğimiz bu noktada asıl sorumluluğun sayın Anastasides’te olduğunu düşünüyorum. Tabi bir açıdan kendisi haklıdır çünkü Rum toplumunun federal bir çözüme hazır olmadığını, yönetimi ve zenginliği Kıbrıslı Türkler ile paylaşmaya hazır olmadığını gördüğü için bir arayışa girmiştir. O zaman birbirimize dürüst olmamız gerekir. Madem ki Rum toplumu federal bir çözüme yani yönetimi ve zenginliği paylaşmaya hazır değildir o halde Rum lideri çıkıp da ‘biz sadece federasyon görüşürüz’ derse burada bir samimiyetsizlik ortaya çıkar ve hiç bir yere gidemeyiz. Rum lideri olmayacağını bildiği halde, kendi toplumunun istemediğini ve buna hazır olmadığını bildiği halde federasyon istediğini söylüyorsa sadece ve sadece statükoya hizmet ediyor, statükonun devamını tercih ediyor demektir. 

Soru 3: Kıbrıs Türk tarafının üzerinde durduğu eşit egemenlik kavramı sizce gayrı resmi zirvede yankı bulabilecek mi?

Özersay: Bu kavram yıllarca rahmetlik Denktaş tarafından vurgulanan ve ‘egemenlik’ kavramı temelinde her zaman tartışma konusu olan bir kavramdı. ‘Siyasi eşitlik’ federal çözümün temel parametrelerinden birisidir, ‘egemen eşitlik’ ise iki devletli çözüm modelleri açısından temel parametre olacak olan bir özelliktir. Bu kavramın gayrı resmi zirvede yankı bulabilmesi biraz da Kıbrıs Türk tarafının yaklaşımına bağlıdır. Bundan ne anladığını ve bu değişen şartlarda müzakere zemini değişecekse bu parametreden ne anlaşılması gerektiğini Kıbrıs Türk tarafı çok iyi anlatabilmelidir. Gayrı resmi zirvede yankı bulup bulmayacağını biraz da iki tarafın bu beşli toplantıya neyi murad ederek gidiyor oldukları belirleyecektir. Her iki taraf da, hatta Yunanistan ve Türkiye de madem ki bu uluslararası uyuşmazlığın taraflarıdırlar tüm dört taraf da bu gayrı resmi toplantıya bağcıyı dövmek için değil üzüm yemek için gidiyor olmalıdırlar. Sadece ‘ben neyi istiyorum’u söylemeye gitmenin manası yok. Eğer öyle olursa zaten bir ilerleme olmaz. Ama ‘ben bunu istiyorum, şu sebeplerle bu tür çözümü daha gerçekçi ve yaşayabilir buluyorum ve bu çözüm türü sadece bana değil muhatabıma da, karşı tarafa da yararı olacak’ şeklinde konuşmaya giderlerse gayrı resmi toplantıdan bir şey umut etmek mümkün olur.”

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Ioannou: Mağusa’ya geri dönme hedefimize bağlı kalmalıyız
KIBRIS

Ioannou: Mağusa’ya geri dönme hedefimize bağlı kalmalıyız

Gazedda
23 Mart 2023
0

Mağusa'nın Kıbrıslırum Belediye Başkanı Simos Ioannou, Mağusa’ya geri dönme hedefine bağlı kalınması çağrısında bulundu. KHA'nın haberine göre Mağusalıların Larnaka’da çarşamba günü yer alan toplantısında konuşan Ioannou, katılımcılara, şehirle ilgili son...

Okumaya Devam Et
Kızılyürek: Karma evliliklerden doğanların Kıbrıs vatandaşlığından mahrum bırakılmaları hukuku çiğnemektir
KIBRIS

Kızılyürek: Karma evliliklerden doğanların Kıbrıs vatandaşlığından mahrum bırakılmaları hukuku çiğnemektir

Gazedda
23 Mart 2023
0

Avrupa Parlamentosu Üyesi Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı için çalışmalarını sürdürüyor. Kıbrıslırum medyasında yayınladığı makaleler ve röportajlarla Kıbrıs Rum tarafının tutumuna karşı tezler ileri sürüyor....

Okumaya Devam Et
Atlı: Tatar açıkça; kendi toplumunun iradesini AKP rejimine sattığını itiraf ediyor
KIBRIS

Atlı: Tatar açıkça; kendi toplumunun iradesini AKP rejimine sattığını itiraf ediyor

Gazedda
23 Mart 2023
0

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türkiye’deki rejimin değişmesi ve bununla birlikte Kıbrıs politikasının da değişmesi durumunda görevi bırakacağını açıklamasının, Kıbrıs Türk toplumunun iradesini...

Okumaya Devam Et
Ma Kimdir bu Maronitler 🏴‍☠️ Mete Hatay
KIBRIS

Ma Kimdir bu Maronitler 🏴‍☠️ Mete Hatay

Gazedda
22 Mart 2023
0

Belki de yazar haklıydı. Maronitler şimdiye kadar eşikteki bir meselemiz gibi kalarak, bir türlü eşiği aşamadığımız bir insanlık utancına, bir insanlık ayıbına dönüştü. Zaman zaman, duruma, olaya göre hatırladığımız eşikteki...

Okumaya Devam Et
“Gölgem ve Ben” kitabı raflarda yerini aldı
KIBRIS

“Gölgem ve Ben” kitabı raflarda yerini aldı

Gazedda
21 Mart 2023
0

Yazar Ayla Kahraman’ın “Gölgem ve Ben” başlığını taşıyan öykü kitabı Işık Kitabevi Yayınları’ndan çıktı. Bireyin varoluşsal sancılarının estetik bir boyut kazanarak varlık alanı kazandığı öykülerde, okur farklı bir gerçeklikle tanışıyor....

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun
Sibel Özbudun

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun

Sibel Özbudun
26 Mart 2023
Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Yürekte bir yakarışa benzer 🔪 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Yürekte bir yakarışa benzer 🔪 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.
  • Fransa’da emeklilik yaşını 64

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Maaş kesintisine ilişkin kararname ve yasa tasarısı geri çekildi

Hükümet yurttaştan daha fazla çalmak için yasa tasarısı hazırladı

9 saat önce
Diyarbakır’da beş polis görevden uzaklaştırıldı 👮

Üç polis işkence yaptığı için tutuklandı 👮

11 saat önce
Neolojizm, “valla” diyen Foucault, dedelerimizin mezar taşları ve Türkçe üzerine: Savaş Kılıç’la söyleşi

Neolojizm, “valla” diyen Foucault, dedelerimizin mezar taşları ve Türkçe üzerine: Savaş Kılıç’la söyleşi

11 saat önce
Yolsuzluk katliama neden oldu | Constanze Letsch | Vesaire

Deprem soruşturmaları ne durumda?

11 saat önce
27 Mart 2023 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi

27 Mart 2023 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi

11 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.