undan 90 bin yıl önce Dünyanın tek ev sahibi modern insan değildi. Avrupa ve Asya’da yaygın olarak Neandarthaller vardı. Daha izole bir grup olarak da Denisovanlar yaşıyordu. Ayrı sosyal gruplar haline yaşayan ve bugüne kadar gruplar olarak karıştıklarına dair herhangi bir bulgu elde edilemedi. Ama farklı gruplarının bireylerinin çiftleştiğini biliyoruz. Bugün ortalama bir insanın DNAsının yaklaşık yüzde 2’sini Neandarthal genleri oluşturuyor. Denisovanların izleri ise çok daha küçük bir grup oldukları için silik.
Rusya’da bir mağarada bulunan ve 90 bin yıl önce yaşamış küçük bir kıza ait olan kemikler üzerinde inceleme yapan bilim insanları şaşırtıcı bir bulgu elde etti. Denny olarak adlandırılan kızın babası bir Denisovan annesi ise bir Neandarthaldi.
Bu keşif türünün tek örneği. Bilim insanları ilk kez direkt melez bir insansının kalıntılarına ulaştı.
Almanya’nın Leipzig şehrindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsünden Viviane Slon, New Scientist dergisine yaptığı açıklamada keşfi duyduğunda kulaklarına inanamadığını söyledi. Slon’a göre yapılacak incelemeler ilk insan türlerinin çiftleşmelerinin düşünülenden çok daha yaygın bir olay olduğunu ve türlerin karışımı konusunda yeni bir bakış açısı oluşturabileceğini söyledi.
İnsan türleri arasındaki çiftleşmelerin daha önce çok daha nadir olduğu düşünülüyordu. Bu nedenle bilim insanlarına göre ilk kuşak bir melez insansı bulmak neredeyse imkansızdı. Ama bugün bu gerçek olmuş durumda.
Rusya’daki Denisova mağarasında Oxford Üniversitesinden Samantha Brown ve ekibinin yaptığı incemeler sonucunda bulunan 13 yaşında ölmüş bir kız çocuğuna ait kemik parçaları içinde bazı proteinlerin korunduğunu tespit edildi ve bu kalıntılar Almanya’da incelendi. Denny’nin mitokondrial DNAsının yüzde 100 Neandarthal olduğunu gören uzmanlar DNA zincirinin eşleşen taraflarından birinin de Denisovan bir babaya ait olduğunu tespit etti.
Bugüne kadar sadece 23 insansının gen haritası çıkarılabildi. Denny’den önce Romanya’da bulunan ve Oase 1 olarak adlandırılan 37 bin yıl önce yaşamış bir insanın 6 kuşak önceki atasının Neandarthal olduğu keşfedilmişti.
Max Planck Enstitüsnden Svante Paabo’ya göre insansılar arasındaki çiftleşme düşündüğümüzden çok daha yaygın olmalı. Paabo “Eğer türler arası karışık bu kadar yaygın olmasaydı biz bu keşifleri bu kadar kolay yapamazdık” diyor.
Öte yandan bu keşif Neandarthaller ve Denisovanların sürekli olarak karıştığı anlamına gelmiyor. Halen bulunan Neandarthal ve Denisovan kalıntıları DNAları birbirlerinden çok farklı yapılarda. Avrupa’da egemen olan Neandarthaller ile Asya’da yaşayan Denisovanların sadece coğrafi sınır boylarında bir araya geldiği tahmin ediliyor.
Türler arası karışımın bu kadar yaygın olmasının sosyal olarak her iki insan türünün birbirlerine karşı sosyal bir bariyer oluşturmadığı da bilim insanlarının savlarından biri.
Kaynak: Yeni Özgür Politika