Hazırlayan: Gazedda Ekonomi Masası
Her hafta Gazedda Ekonomi Masası tarafından hazırlanan ve küresel ekonomideki gelişmeleri içerecek bir bülteni sizlerle paylaşacağız.
İşte ilk bülten:
Küresel Ekonomi
Küresel ekonomiyi doğrudan ilgilendiren emtia piyasalarında altın fiyatları son 2 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Özellikle Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşının yoğunluğunun artmasından dolayı yatırımcıların borsa gibi uçucu piyasalar yerine, emtia piyasalarında daha güvenli yatırımlara yönelmesi etkili oldu.
Emtia piyasaları, özellikle küresel ekonominin geleceğini anlamak için son derece önemli bir piyasa. Washington ile Beijing arasındaki ticari savaşın küresel ekonomiye vereceği olası etkiden en az zararla kurtulmak isteyen yatırımcılar altına yönlenmesi aslında piyasalarda altının hala daha en güvenilir varlık olarak kabul edilmesinden kaynaklanıyor.
Aynı zamanda 3 Haziran tarihli altın rezervleri ile ilişkilendirilmiş hisselerde de artış gözlemleniyor. Londra borsasında Centamin isimli hisse, Mısır’daki bir altın madenine aittir ve gün içinde %8’lik bir artış gerçekleştirdi.
Türkiye
Türkiye ekonomisi 2019 yılının ilk üç ayında %1,3 büyüme gerçekleştirdi. Bu geçtiğimiz eksi yönlü büyümeden sonra, resesyonun sona erdiğini gösteriyor. Ancak resesyonun etkileri devam edecek. Şu an ekonominin geçen yıla göre %2,6 daha az büyüyeceği tahmin ediliyor.
Goldman Sachs analistleri “İki ve Üçüncü çeyreklerde ekonominin daralacağını” söyledi. Aynı zamanda figürler son çeyrekte yaklaşık %5,1 oranında artan cari harcamaların büyümedeki en önemli etkiyi yarattığını gösteriyor.
Yüksek enflasyon, kurdaki dengesizlikler ve faiz oranının %24 seviyesinde olması, aynı zamanda da kamunun sahibi olduğu bankaların seçimlerden sonra sorunlu borçlarından zorlanacağı korkusu ekonomik büyümede önemli riskler olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda enflasyonun beklentilerin altındaki yükselmenin, faizlere yönelik aceleci adımların atılma riski olduğuna yönelik şüpheleri arttırıyor. Uluslararası piyasalarda 12 Haziran günü Türkiye Merkez Bankasının faiz kararının nasıl şekilleneceği, kur politikalarında yüksek etkiye sahip olacak. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerini düşürülmesine yönelik politik tavrının, Haziran seçimlerinden hemen önce gerçekleşmesi kendi tabanı için “düşük faiz” söylemine olumlu yansıyabilir ancak Türk lirasının hızlı düşüş trendine girme riskini artırabilir.
Makroekonomik göstergelerin yanında, yerel seçimlerden kaynaklı belirsizlik ortamı, S400 hava savunma sisteminin ABD ilişkilerine yarattığı olumsuz etkilerin de ekonominin geleceğine yönelik kaygıları arttırıyor.
IMF’ye göre Türkiye ekonomisi 2019 yılında %2,5 küçülecek. Bağımsız analistler ise küçülme oranı ile ilgili daha %1,8 oranını gösteriyor. Ancak her ikisinin de geleceğe dönük iyimser bir beklenti olduğunu söylemek zor.
Avrupa
İtalya
İtalya hükümetinin kamu harcamaları ile ilgili planlarının AB tarafından kabul edilmemesi Matteo Salvini ile Avrupa Komisyonu arasında sürtüşme yarattığı gözlemleniyor.
Uluslararası Finans Enstitüsü ekonomisti Robin Brooks, Avrupa komisyonunun kaygılarının “anlamsız” olduğunu söylüyor.
Avrupa Komisyonu’nun teknik sebeplerinin İtalya’nın büyüme potansiyelini sınırlandığını söyleyen Brooks, teknik tahminlerin bir tür lanete dönüştüğünü söyledi.
Popülist İtalyan Hükümeti’nin uygulamalarının uzun dönemde italyayı mali bir krize sokacağına yönelik varsayımları ortaya koyan Avrupa Komisyonu, hükümetin güvenirliliği ile ilgili kaygılara vurgu yaptı.
Almanya
Mayıs ayında Almanya’da enflasyon oranı azalma görüldü. Euro bölgesinin en büyük ekonomisinde tüketici fiyatları 0,2% beklentilerin altında yükseldi. Avrupa Merkez Bankası’nın politika hedefi üye ülkelerdeki yıllık enflasyon oranının %2 seviyesinin altında olmasına yönelik belirlendiğini hesaba kattığımızda, Almanya ekonomisinde enflasyon yönünde kaygılanacak bir durum olmadığını ortaya koyuyor.
Amerika
Huawai markasının ABD tarafından kara listeye alınmasından sonra, küresel etkiye sahip bir sarsıntı yaşanıyor.
Huawai, ABD’den yılda 11 milyar dolar civarında hizmet ve parça satın alarak varlığını sürdürdüğünü söylemesine rağmen, Trump yönetimi geri adım atma niyeti göstermiyor.
Huawai’nin özellikle telif konularında uygulama dışı adımlar atarak Amerika Birleşik Devletleri ekonomisine zarar verdiği iddia edilse de, kararın ABD’de Huawai şirketine hizmet sağlayan firmalara da büyük zarar vereceğini ve yapılan müdahalenin her durumda ekonomiye olumsuz yansıyacağı iddia ediliyor.
Aynı zamanda 5G teknolojisini de Birleşik Krallıkta sunmayı planlayan çeşitli firmalar mevcut belirsizlikten dolayı, teknolojik atılımla ilgili planlarını değiştirmeye başladı. Benzeri bir durum Japonya’da da yaşanıyor.
Huawai’nin özellikle chip üretiminde ABD ürünlerine bağımlılığının firmanın geleceğine yönelik soru işaretlerini de arttırıyor. Bazı analistlere göre, Çin, yüksek kalite mikro çip üretiminde ABD’nin 10 yıl gerisinde. Bu da Huawei markasının geleceğini ciddi etki edecek gibi görünüyor.
Asya
Çin
9 milyon varil petrol ithalatı ve sürekli artan doğal gaz talebiyle Çin küresel enerji ticaretinin en önemli aktörlerinden. Ancak, ABD ile Çin arasında dönüşen ticaret savaşında enerji ile ilgili ciddi kaygılar oluşmaya başladı. Çinlilerin tepkileri tüm piyasayı yeniden şekillendirecek bir etkiye de sahip olabilir.
ABD yönetiminin vergileri artırmaya giderek doğrudan ticareti etkileyen kararda birçok ürün fiyatını etkileyecek. Ancak, dolaylı olarak gelişecek etkileri de hesaba katmak gerekiyor. ABD’nin İran’a ve üçüncü ülkeler ile iran arasındaki petrol ticaretine yönelik yasağının Hindistan ve Çin gibi ülkeler tarafından uygulanmayacak.
Çin’in petrol ithalatının %44’ü Orta Doğu ülkelerinden geliyor ve İran’ın petrol ithalatına yönelik herhangi bir duraksamanın gerçekleşmesi, ilk anda Çin’i etkileyecek. Kısa dönemde sadece petrol fiyatlarına yönelik oluşacak bu etki, uzun dönemde Çin’in daha korumacı politikalar uygulamasına neden olacak. İkili ilişkilerin ve devletten devlete takas sisteminin, serbest ticaretin yerine geçmesi bile söz konusu olabilir. Çin’in oyunun kurallarını değiştirmesi durumunda, özellikle batıdaki serbest ticaret anlayışının ciddi sekteye uğraması söz konusu olabilir.
Hindistan
Dünyanın en büyük ekonomilerinden olan Hindistan’da ilk üç ayda büyüme hızının yavaşladığı görülüyor. Geçen yıl %6,6 oranında hesaplanan büyüme bu yıl %5,8 civarında gerçekleşti. Beklenenin altında gerçekleşen büyüme, oranının küresel ekonominin geleceği ile ilgili kaygılara yönelik önemli bir işaret olarak görülmektedir.
Afrika
Zimbabwe
Ekonomik anlamda zor günler yaşayan Doğu Afrika ülkesi Zimbabwe’de merkez bankası para basımını IMF ile yapılan anlaşma sonrası durdurdu. IMF’nin takip programı 31 Mayıs Cuma tarihinde başladı. Zimbabwe devlet başkanı Mnangagwa artık borçlarını ödemek için merkez bankasından borç almayacak. Mugabe’nin 2017 yılında darbe ile görevden alınmasından sonra Mnangagwa ülkenin “işletmelere açık” hale getireceğini söylemiş ama para basarak ekonomiyi yönetme biçimi ülkede sorunların yığılmasına sebep olmuştu.
IMF, para basımının durdurularak, yeni bir para biriminin uygulanması kararı verirken hiperenflasyon ile mücadele için en uygun yöntemin bu olduğunu ifade etti.
IMF raporuna göre, ülkedeki ekonomik sistemin son derece kötü bir durumda olduğu vurgulanırken, yeni para biriminin istenilen ilgiyi görmediği ve hızla değer kaybına uğrayacağı bekleniyor.