Ergenlik dönemi, insan yaşamında gelişim açısından en önemli dönemlerden biridir. Çocukluk ile yetişkinlik dönemleri arasında olan bu dönemde sahip olunan beslenme alışkanlıkları, bireylerin gelişimlerinin olumlu veya olumsuz yönde etkilenmesine sebep olmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı ergenlik dönemindeki bireylerin gelişimlerinin sağlanması için elzemdir. Yapılan bilimsel araştırmalar, ergenlik döneminde yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığına sahip olmayan bireylerin yetişkinlik döneminde obezite, kardiyovasküler hastalık, birçok kanser türü ve tip 2 diyabet gibi sağlık sorunları riski artmaktadır.
Besin ögeleri, besinlerden aldığımız vücudumuz için faydası bulunan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerdir. Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığıyla tüketilen besinlerle bireylerin ihtiyaç duyduğu besin ögeleri karşılanmaktadır. Yetişkinlik dönemi ile ergenlik dönemi karşılaştırıldığında, büyüme ve bilişsel gelişimin hızlı olması nedeniyle ergenlik döneminde bireylerin besin ögesi gereksinimi artmaktadır. Yetişkinlik dönemindeki bireylerin kilolarının %50’si, boy uzunluklarının %20’den fazlası,iskelet kütlelerinin yaklaşık %50’si bireylerin ergenlik dönemindeki gelişimlerinden sağlanmaktadır.
Yaşla birlikte değişen besin ögesi gereksinimleri cinsiyet farklılıklarından da etkilenmektedir. Aynı yaştaki erkek ve kadınların beslenme gereksinimleri çocuklukta çok az farklılık gösterirken, ergenlik döneminde gerçekleşen büyüme atağının başlangıcından sonra farklılaşır. Kız çocukları gelişimleri sırasında kas dokusundan daha fazla yağ dokusu kazanmaktadırlar. Oğlan çocukları ise kız çocuklarına kıyasla daha fazla kas kütlesi kazanmaktadırlar. Vücut dokularında gerçekleşen bu farklılıklar, farklı cinsiyetteki ergenlerin besin ögesi gereksinimleri için önemli etkilere sahiptir.
Her yaşta olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenme ergenlik döneminde de önemlidir.
Yeterli ve dengeli beslenme, bireyin besin çeşitliliğine dikkat ederek ihtiyaç duyduğu kadar besini tüketmesidir. Bireylerin günlük öğünlerinde tüketilecek “sağlıklı bir tabak” aşağıdaki gibi görünmelidir.
Yukarıdaki tabakta görüldüğü üzere, besin çeşitliliğinin sağlanması adına farklı besin gruplarının olduğu 5 bölüm vardır. Bu bölümler, besinlerin içerinde bulunan besin ögelerinin farklılıklarına göre ayrılmıştır. “Sağlıklı tabak”ın yarısından fazlasını kaplayan iki farklı besin grubu vardır: Ekmek grubu ve meyve ve sebze grubu!
Ekmek grubu, bu grubun içerisinde karbonhidrattan zengin ekmek ve ekmek yerine geçen tahıllar ve patates bulunmaktadır. Bu grup her dönemdeki insanlar için önemli olduğu gibi ergenlik dönemindeki bireyler için de önemli olup, vücudun temel enerji kaynağıdır.
Meyve ve sebze grubu, bu grubun içerisindeki besinler diyet posası ve çeşitli vitamin ve minerallerden zengindirler. Ergenlik dönemindeki bireylerin, bu faydalı posa, vitamin ve minerallerden yeterince faydalanabilmeleri için günlük en az 5 porsiyon sebze ve/veya meyve tüketmesi gerekmektedir.
Et ve et ürünleri, balık ve yumurta ise proteinlerden zengin gruptur. Bu gruptaki besinlerin yeterli miktarda tüketilmesi, ergenlik döneminde gerçekleşen büyüme ve gelişmenin sağlanması için önemlidir.
Bir diğer grup ise kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünlerinin bulunduğu gruptur. Kalsiyum özellikle kemik sağlığı için yeterli miktarda alınması gereken bir mineraldir. Ergenlik çağındaki bir birey bu gruptaki besinlerden günlük 3-4 porsiyon tüketmelidir.
Tüm bu grupların haricinde kalan bir diğer grup ise sıvı ve katı yağ, çikolataları ve şekerlemeleri içeren gruptur. Sağlıklı bir beslenme alışkanlığında, bireyin beslenmesinden etkilenecek bir sağlık sorunu olmadığı sürece yasaklar bulunmaz. Bu nedenle, bu gruptaki besinlerin sağlıklı bir diyet tüketen birey tarafından az miktarda tüketmesi beklenir.
Su, yukarıdaki “sağlıklı tabak”ta gösterilmemiştir fakat insan sağlığı için önemidir. “Sağlıklı tabak”taki tüketilen tüm besinlerden alınacak besin ögelerinin vücutta görev yapabilmeleri için suya ihtiyaç duyulmaktadır.
Büyüme atağının yaşandığı ergenlik dönemde besin ögesi ihtiyacı artmaktadır. Fakat artan bu ihtiyaç, bireylerin özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Artan bu ihtiyacın karşılanması besin ögesi yetersizliklerini önleyecektir. Bu nedenle, biz diyetisyenler tarafından yeterli ve dengeli beslenme önerilmektedir.