KKTC’de enflasyon oranı, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kullanılarak hesaplanır. TÜFE sepeti, tüketicilerin yaygın olarak satın aldığı mal ve hizmetleri içeren yaklaşık 500 üründen oluşur. İstatistik Ofisi, her ay bu ürünlerin ortalama fiyatlarını açıklar ve böylece aylık enflasyon oranı belirlenir.
Nisan ayı fiyatları açıklandığında, verilerin ayrıntılarına baktığımda fiyatlarda artış yönünde bir değişim olduğunu fark ettim. Bu gözlemimi enflasyonla ilgili yazdığım son yazıda kısaca belirttim. Ancak, daha detaylı bir analiz yapma gereği duydum.
Fazla teknik detaya girmek istemiyorum ancak kullandığım yöntemi kısaca açıklamam gerekir. Analizimde, her bir ürün için yıllık enflasyon oranlarını yılın ilk 4 ayı için hesapladım. Ardından, enflasyon oranlarının dağılımını tahmin etmek için Kernel Yoğunluk Tahmini (KDE) yöntemini kullandım.
Aşağıdaki grafikte, Ocak ve Nisan ayları için yaklaşık 500 ürünün enflasyon oranlarının dağılımını görebilirsiniz. Ocak ayındaki dağılımı incelediğimizde, bazı ürünlerin eksi enflasyon yaşadığını, bunların genellikle sebze ve meyve gibi fiyatları dalgalı olan ürünler olduğunu görüyoruz. Çok bir önemi yok. Dağılımın çoğunlukla %80 civarında yoğunlaştığı ve sağ tarafta ortalamanın üzerinde artış gösteren ürünlerin olduğu dikkat çekiyor.
Nisan ayı dağılımını analiz ettiğimizde ise dağılımın sağ tarafa doğru genişlediği göze çarpıyor. Bu durum, daha fazla ürünün yüksek enflasyon oranlarına sahip olduğunu ve genel fiyat seviyelerinde bir artış eğilimi olduğunu ortaya koyuyor. Dağılımın sağa kaymasıyla, ortalama enflasyon oranı da doğal olarak artıyor.
Sağ tarafın genişlemesi aynı zamanda çarpıklıkta bir değişikliğe de işaret ediyor. Sağ taraftaki şişme, yüksek enflasyonlu ürünlerin sayısının arttığını gösteriyor.
Sonuç olarak, KKTC’de enflasyonun tekrar yükseliş eğilimine girdiği görülüyor. Politika yapıcıların, enflasyonist baskıları kontrol altına almak ve fiyat istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri almaları önem taşıyor.