• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cumartesi, Nisan 1, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Hatice Cabacaba

Bir Küçük Çorap Meselesi

Hatice Cabacaba Hatice Cabacaba
25 Kasım 2016
Okuma Süresi: 7 dk
A A
Bir Küçük Çorap Meselesi

Daha yazıya başlarken bir çatı altında sürdürülmeye çalışılan ikili ilişkinin kırmızı alarm verdiği çorap sorunsalı ile kadına şiddet arasında bir bağ var mı diye sorsam şu an bunu okumakta olan erkeklerden kaçı “hah, bir bu eksikti!”, “şimdi bir de bu çıktı!”, “abartma” der?

Ya da feminist duyarlılıkları olan özgürlükçü erkek arkadaşlardan kaçı “özgür yaşama alanımızı kısıtlayan, evi kendinin alanı olarak görmekten vazgeçemeyen kadındır. Kadın, toplumsal cinsiyeti reddetse dahi, bir ilişki içinde olduğu andan itibaren, kendisini toplumsal kurallar içerisinde yaşamak zorunda hissediyor. Oysa çorap benim, ister kirli sepetine atar, ister halının üstüne bırakır, istersem de sarılır yatırım. Bunlar benim çoraplarımla olan özgür ilişkim” der?!

Malumunuz Kadına şiddet sadece fiziksel olmadığı gibi psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet gibi çeşitli şekilde gerçekleşmektedir. Bir hareketi yaparak ya da yapmayarak, sözlü ya da sözsüz, bastırma, ihmal, küçük görme, zorlama, yok sayma, kendi görüş ve yaşam biçimini dayatma gibi birçok şekilde karşımıza çıkar. Peki, bu şiddet çeşitlerinin altı günlük yaşam deneyimleri ile nasıl doludur?

Ortak yaşam ve her bireyin özel yaşamını sürdürebilmek adına gerekli olan günlük asgari koşulların, neler olduğu ve nasıl sağlanacağı, bunları yerine getirmek görevi kendisine yüklenmemiş erkek için anlaşılamamış büyük bir sorun olarak hala karşımızda duruyor. Günlük yaşamın en basit şekliyle dönebilmesi için gerekli olan ihtiyaçları yerine getirmek bir kenara, kafasında tasnifleyemeyen erkek, kadının neden yorulduğu, hangi işleri yerine getirmek zorunda kaldığından ne yazık ki bihaberdir.

Yere atılan çorap, günlük koşuşturma ve yapılacak işler içinde küçük ve önemsiz bir meseledir. Bir erkek, kendi çoraplarını makineye atıp yıkadıktan sonra, ipe serip kurutup, kuruyunca toplayıp, sepette karışık halde duran çorapları birbirine denkleştirerek ya da denkleştirmeden, ihtiyaç halinde ulaşabileceği bir yere koyarak, yeniden giyilebilme haline tek başına getirebiliyorsa, bence çoraplarını istediği yerde bırakabilir. Ama “çorabı istediğim yerde çıkarırım, temizlik anlayışımızın aynı olması hususunda beni zorlayamazsın” dedikten sonra çorapların üzerine basıp geçip, bir daha da öyle bir çorabın varlığını bile unutuyorsa, bu özgür yaşam hakkı falan değil düpedüz şiddettir. Kılıfına uydurulmuş, baskılama yöntemi ile emeği sömüren bir şiddet. Evdeki angarya görülen işleri kadının sırtına yükleyerek, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayanların ise özgürlüğün kısıtlanmasından bahsetmesi adil değildir.

İşin aslı, biz kadınlarca da mesele çorap değildir ya da çorap sorunsalının çorapla ilgisi yoktur. Asıl mesele, toplumsal cinsiyet rolleri gereğince yüklenen hak ve görevlerin dağılımı ve bu dağılım içinde kadının ikinci cins olarak kabul görülmesi, bunun da hayatın her alanında, her anında karşımıza çıkmasıdır. Çorap, zamana ve yaşama yayılmış bir bütünün küçük, kirli bir çift, ortaya atılmış parçasıdır.

Olaya kadın gözüyle daha yakından bakabilmek için gün içerisinde ataerkil sistemin sözde kendi “doğalında” gelişen, kadının ikinci cins olarak görüldüğü, aşağılandığı, şiddete uğradığı alışılagelmiş, erkekler tarafından kayıtsız doğrular olarak kabul edilen başka “küçük meselelik” örneklere de bakmakta fayda var.

“Kesin bu arabayı süren kadındır.”

Bu, kadının erkekler gibi iyi araba kullanamadığını, araba sürmenin erkekler tarafından başarı ile gerçekleşen bir “erkek işi” olduğunu anlatan sıkça duyduğumuz bir söylemdir. Ev bütçesi için artık ekonomik hayata katılması ya da at yarışı haline gelen ebeveynlik zincirinde çocukları parkurdan parkura taşıması ya da sembolik ıvır zıvır günleri için hediyeleri temin etmesi gibi “kutsal ailenin” angarya işler günlük hayatın bir parçası olana kadar kadının, araba sürmesine gerek görülmedi.  Yıllarca direksiyona değememiş ev içinde kalması makbul kabul edilen kadın için bu söylem sadece haksız olmadığı gibi ikiyüzlülük de barındırır.  Daha çok erkekler direksiyon tutmuş, daha sıklıkla yolda görülmüş olsalar da araba sürmek; erkeklerin, kuralları belirlediği ve yolların kayıtsız şartsız tek fatihi, birer CarMan’i olduğu bir tür “adam” işi değildir. Mesela çift şerit bir yolda hız sınırı elli ise bu ikinci şeridin son sürat hızla kullanılabileceği ve hız sınırı dâhilinde araba süren kadını selektör yakarak taciz edebileceğiniz, trafik kurallarına uyduğu için araba sürmeyi bilmediğini iddia edebileceğiniz anlamına gelmez. Üstelik iş çıkışı, evde sizi bekleyen yetişmeniz gereken ikinci bir vardiya yerine televizyon kumandası ise dır dır etmeniz bu anlamda da hiç adil görülmemektedir.

“Sokaklar tekin değil. Örneğin bir kadın tek başına oralarda gece yürüyemez.”

Yürümenin gecesi gündüzü ya da cinsiyete göre farklı bir ritmi yoktur. Kadını cinsel bir obje olarak gören, kadının isteği dışında kadının bedenine zorla sahip olabileceğini düşünen erkek vardır. Bu söylem, “namuslu olmak/kalmak zorunda olan kadın, başına bir bela gelmesini istemiyorsa! Gece tek başına sokağa çıkmamalı!” algısı barındırır. Kendince kadının “namusunu” korumakla yükümlü olduğunu düşünen erkek bu söylemle kadını uyarırken diğer yandan gece sokağa çıkan kadının taciz ve tecavüze uğrayacağı algısını normalleştirir. Oysa uyarılması gereken, taciz ve tecavüzcünün ta kendisi, günlük sohbetlerde kadınların bedeni üzerinden cinsel içerikli şakalar yapan, cinselliğin kayıtsız-şartsız kendi hakkı olduğunu düşünen erkektir. Kadın değil, penisi olduğundan dolayı kadın bedeni üzerinde her türlü hakka sahip olduğunu düşünen erkek, geceleri hatta mümkünse gündüzleri dahi evden çıkmamalıdır.

“Ne yaparsa yerim. Yemek konusunda mızır değilim”

Yemek yapmak kadının asli görevidir anlamını vurgulayan bu cümlede, kendisinin neden beslenmek zorunda olduğunu cinsiyeti dışında açıklayamayan erkek, kadının emeğini yok sayarak kendini yüceltir. Sözcükleri büyük özgüven ile birbiri ardına fütursuzca sıraya sokan yeni güncellenmiş yeni model çağdaş beyefendiler aslında bize ”ne kadar da iyi, anlayışlı ve kadın “görevini” tam olarak yerine getirememiş olmasına rağmen hoşgörülü bir erkek” olduğunu ima eder.

“Siz kadınların işi kolay değil, temizlik, yemek, topla, yıka gerçekten zor.”

Yine yaşamı sürdürmek için gerekli görülen işler, iş bölümü yapmak yerine kadının sırtına yüklenip, normalleştirilirken anlayışlı, iyi niyetli erkek profili ile karşı karşıya kaldık. Anlayış ve iyi niyet tek başına faydasızdır. İyi niyetli değil, adil ve eşitlikçi olun. Empati yapmak, yüzleşme ve sorgulama ile başarılı sonuç getirir. Gerisi var olan düzenin devamlılığına engel olmadığı gibi taraflara da bir yarar sağlamaz. Mesela erkeğin nasıl bir fıtrat sonucu böylesine adil olmayan ayrıcalıklarla bezendiğini ya da kadının nasıl bir fıtrattır ki bu kadar işin tek sorumlusu olduğunu sorgulayın. Ekonomik yaşam içinde erkekle birlikte yer alan kadının, tek başına sorumlu olduğu bunca ekstra işi, yirmi dört saatlik nasıl bir koşuşturma içinde gerçekleştirebildiğini zamana bölüp, aklınızla çarpın. Sonra da bunca yükü sırtında taşıyan kadının; ne kadar yorgun, kendi kişisel ihtiyaçları görmezden gelinen, yok sayılan, sürekli zamanla yarışıp, sürekli ürettiği her işin de toplum başarı kriterlerince kıyaslanan yaşamını bir düşünün.

Eklemek istediğim bir şeyde dır dır dediğimiz şey, üzerindeki işlerin ağırlığı altında ezilen kadının imdat çağrısı şeklinde ağzından çıkanlar değil, bunu görmezden gelen erkeğin, kadının kendini bıraktığını, kilo aldığını, sürekli söylendiğini, isteklerinin hiç bitmediğini söyleyip durmasıdır. Ve haklısınız haksız dır dır hiç çekilmiyor.

Özetle bunlar sadece erkeğin kadına karşı uyguladığı şiddet biçimlerinin günlük yaşamımız içinde ki ufak tefek birkaç örneği. Elbette, savaşların sürüp gittiği, ölümlerin yaşandığı, yaşam mücadelesi içinde gittikçe daha da zorlandığımız, yolsuzlukların, önünde hak, hukuk, adalet ne varsa görmezden gelerek hızla yol almaya devam ettiği, bizler çözüm masasından umutla sonuç beklerken, kurdukları iktidarın sarsılacağından korkanların faşizmin dozajını artırdığı bugünlerde “çoraplardan” da bahsedeceğiz.

Çünkü şiddete karşı mücadeleyi önem hiyerarşisine tutamazsınız, öncelik belirleyemezsiniz. Şiddet biçimi ve etkisi ne olursa olsun şiddettir ve birbirini doğurup durur!

Çünkü iktidar biçimlerine karşı duracaksanız, kendi güvenlikli, refahı yüksek alanlarınızdan da feragat etmeyi düşünmelisiniz!

Çünkü kadına yönelik şiddete artık dur demeliyiz!

 Çünkü eşitlik ile adalet, hak ile hukuk darbe alıyorsa nerden geldiği, ne zaman geldiği önemli değildir!

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Hatice Cabacaba

Hatice Cabacaba

Cinsiyetçiliğe, militarizme, kapitalizme, faşizme karşı barışa, özgürlüğe, eşitliğe, gülmeye, dost muhabetleri ile iki teke, isyana taraf bir feminist.

Fezel Nizam

Bir özsavunma aracı olarak ifşa – Hatice Cabacaba/Fezel Nizam

Fezel Nizam
5 Mart 2021
0

Bu yazı sevgili Çağdaş Öğüç’ün 4 Mart 2021 tarihinde Gazeddakıbrıs’ta yer alan yazısı üzerine kaleme alınmıştır.

Okumaya Devam Et
Hatice Cabacaba

Faşizme karşı sabır ve selametle – Hatice Cabacaba

Hatice Cabacaba
13 Ocak 2021
0

Ayhan Arıklı’nın güneyde çalışan Kıbrıslıtürk işçiler hakkında Facebook aracılığıyla yapmış olduğu postunun nefret söylemi, aşağılama, ayrımcılık, ırkçılık yanında birçok soru ve telkin içerdiğini fark edince; ötekileştirip, düşmanlaştırmadan, haliyle faşizmi de...

Okumaya Devam Et
İyi İnsan Olasın, “İyi İnsana Rast Gelesin”, Hep İyi Olasın!!! | Hatice Cabacaba
Hatice Cabacaba

İyi İnsan Olasın, “İyi İnsana Rast Gelesin”, Hep İyi Olasın!!! | Hatice Cabacaba

Hatice Cabacaba
13 Ağustos 2018
0

“Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur” Maya Angelou Beyaz boş bir sayfaya uzun uzun  bakıp da...

Okumaya Devam Et
Akıllar Tutulmuş! Yürekler Defin Yeri!
Hatice Cabacaba

Akıllar Tutulmuş! Yürekler Defin Yeri!

Hatice Cabacaba
18 Aralık 2016
0

10 Aralık Cumartesi akşamı İstanbul Beşiktaş'ta kırk beş saniye arayla patlayan bombalar ile aramızda tek rakamlı kilometreler vardı. Son dönemlerde yaşananlardan sonra biraz nefes alabilmek, her şeyden bir nebze uzaklaşıp...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Uzaktan izleyen bizler için… – Balin Palmer
Balin Palmer

Samimiyet devreye girince… | Balin Palmer

Balin Palmer
31 Mart 2023
11 araştırma şirketinin açıkladığı anket sonuçlarının ortalaması paylaşıldı
Mehmet Birinci

Türkiye’de 14 Mayıs seçimleri ve sol (2) | Mehmet Birinci

Mehmet Birinci
31 Mart 2023
Bütün bunları ELAM mı yaptı? | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Bütün bunları ELAM mı yaptı? | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
30 Mart 2023
Çalıyor

21 Dakika: Şampiyon Melekler Takımı | Video

“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

21 Dakika: Şampiyon Melekler Takımı | Video

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Sansürsüz | Nuri Sılay | Tevfik Aytekin #kıbrıs #türkiye #seçim #akp #tatar #erdoğan

SANSÜRSÜZ
“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • Mağusa Namık Kemal Lisesi
  • Sansürsüz
  • Atanmış Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz Kıbrıs’ta eşit ortağız. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de eşit ortak kurucuyuz. Osmanlı döneminden beridir Kıbrıs’ta Türk varlığını yaşatıyoruz” dedi. Osmanlı’dan adayı kiralayan İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilirken adayı Türkiye’ye bırakması gerektiğini ancak bunu yapmadığını kaydeden Tatar, bu süreçte adada sorunlar yaşanmaya başladığını belirtti.
  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Devlet Tiyatrosu
  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Uzlaşmazlık oyunlarınıza çocukları alet edecek kadar çaresizsiniz | Mertkan Hamit

Avrupa Parlamentosu’ndan Tatar’a: IMAGINE’a geri dön!

12 saat önce
Sosyal medya platformları LGBTQ+’ları korumak konusunda başarısız kalıyor

ABD’de tarihi karar: Büyük jüri, Donald Trump’a resmen suçlama yöneltti

15 saat önce
Seçmenin verileri manipülasyona açık: AKP sosyal medya reklamlarında ilk sırada

Seçmenin verileri manipülasyona açık: AKP sosyal medya reklamlarında ilk sırada

15 saat önce

2023 Onur Haftası’nı düzenlemek için katılım çağrısı

15 saat önce
Rahvancıoğlu: Türkiye’ye giremesem de fikirlerimiz bu zorba iktidar yokken bile Türkiye’de vardı

Rahvancıoğlu davasında ilk incelemeye esas ara kararı açıklandı

16 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.