Deniz Birinci’nin sosyal medya hesabından yayınladığı bu yazıyı izin alarak yayınlıyoruz
Olivia Şule doğuştan her iki gözü de kataraktlı doğdu. Bu durum hamilelik esnasında belli olmasına rağmen o dönemde tetkiklerimi yaptığım kuzeyde değil, çocuk 40 günlükken tetkiklerinin yapıldığı güneyde ortaya çıktı. O andan itibaren güneydeki Makarios Çocuk Hastanesi genetik bölümü başkanı Dr. Violetta Anastasiadou, Kıbrıs Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na kendi inisiyatifiyle bir mektup yazarak çocuğun neden bu hastalıkla doğduğun anlaşılmasına yönelik genetik testlerin yapılabilmesi ve çocuğun kör kalmasının önlenmesi için yurtdışında acil ameliyat edilmesi maksadıyla tüm masraflarının devlet tarafından karşılanmasını talep etti. Devlet bu talebi olumlu karşıladı ve çocuğa özel bir hastane kartı çıkardı.
İki gözün doğuştan kataraktlı olması adada ender rastlanan bir durumdu ve SMA gibi daha da ender rastlanan kötü bir hastalığın habercisi olabilirdi. O nedenle daha ilk andan itibaren devlet bunu çok ciddiye alarak çocuğa sahip çıktı. Yapılan genetik testlerde spesifik bir bulguya rastlanmadı, ancak Dr. Anastasiadou bunun ilerleyen zamanlarda hiçbir şey çıkmayacağı anlamına gelmediği konusunda beni uyardı.
Çocuğun bugüne kadar gerek Makarios çocuk hastanesinde geçirdiği çeşitli tedavilerin gerekse de yurtdışında geçirdiği göz ameliyatlarının masrafını hep devlet karşıladı. En son geçen sene pandeminin ilk patlak verdiği zamanda, katarakt ameliyatının yan etkisi olarak gelişen ikincil pediyatrik glokom nedeniyle tekrardan gözlerinden ameliyat olması gerekti. Aynı gün, pandemi nedeniyle iki taraf arasındaki geçişler durduruldu, yurtdışı uçuşlar da aynı şekilde askıya alındı. Çocuk glokomunda uzman, Limasol’daki doktorumuz yurtdışına gidebilmek için yollar açılıncaya kadar çocuğu düzenli olarak kontrol ederek göz tansiyonunun sürekli değişen seyrine bağlı olarak dozunu değiştirmek suretiyle geçici ve mecburi bir ilaç tedavisi uygulamak zorundaydı. Göz tansiyonunda sınır 20’dir, çocuğun gözleri 40’a ulaşmıştı ve 50’ye vardığı anda resmen kör olursunuz, geri dönüşü de yoktur. Bu süreçte haftada sadece bir kez güneye geçerek doktora gidip gelmemiz gerekiyordu.
Bizim yetkililer, gerekçe olarak toplum sağlığını riske atacak olmamızı öne sürerek buna izin vermedi. Tam 3 ay boyunca her an gözlerini kaybetme riski yaşayan 2 yaşındaki kızımla, ailemizden ve evimizden yüz metre uzakta göçebe hayatı yaşadık. Pandemi döneminde güneydeki tanıdıklarımızı da riske atmamak için onların yanında kalmak istemedim, sürekli oradan oraya yer değiştirdim, eşyalarımızı da arabada çöp torbalarının içinde depoladım.
O sokağa çıkma yasaklarının gün boyu sürdüğü pandemi zamanlarında, geçici olarak kiraladığım Tophane bölgesindeki eski bir evin balkonunda oturup az ötede çıplak gözle görebildiğim kendi evimin bahçesindeki ağaçlara bakıp türlü düşüncelere dalardım. Bu sayede insanın kendi yurdunda yerinden edilmesi de nasıl bir duyguymuş onu da öğrendim, bunun için de bizim yetkililere ayrıca teşekkür ederim, empati duygumun bir o kadar daha artmasına sağladıkları katkı için. Aynı süreçte diğer taraftaki yetkililer acil ameliyata gidebilmemiz için uçuşların olmadığı bir dönemde özel sefer ayarlayarak bizi yurtdışında ameliyata yolladılar ve o ameliyatın masraflarını da karşıladılar, fakat en mühimi, çocuğun körlük riskini bir kez daha elimine etmeyi başardılar.
Şimdi neden anlattım bütün bunları? Bir çocuğun sağlığı üzerinden PR yapmanın doğru olmadığını anlatmaya çalışmak için. Siz şu ana kadar, yani ben isteyene kadar, benim çocuğuma yapılan katkılar konusunda herhangi birisinin herhangi bir açıklama yaptığını gördünüz mü? Asya bebek için şu anda yapılan da, halihazırda başkalarının bol miktarda üzerinden PR yaptığı ama esas tedavisine bir türlü başlanılmamış bir çocuğun tedavisine başlamaktır. Çocuk bu kadar göz önünde olmasaydı ve bu başvuru gene yapılmış olsaydı, benim çocuğumun durumunda olduğu gibi gereken her neyseydi sessiz sedasız gene yapacaklardı.
Devletler öyle yapar çünkü.
Allah tüm çocuklarımızı korusun. Asyacığın tedavisi muvaffak, geleceği şavk olsun!