Kimyada kullanılan “turnusol kağıdı” herhangi bir sıvının “asidik” veya “bazik” olup olmadığını yani “gerçek yüzünü” ortaya çıkarmaya yarar…
Gerçek ve tüzel kişilerin toplumsal davranışlarının pek çoğu da “turnusol kağıdı” görevini gören örnek olaylar olarak yansır… Bilişim Suçları Yasası da şu anda Kuzey Kıbrıs’taki sosyo-politik davranışlar açısından bir “turnusol kağıdı” görevini görüyor…
Bilişim Suçları Yasası’nın hazırlanmasına aktif olarak katılan CTP, KKTC Meclisi tartışmalarında da Yasa’nın aktif savunuculuğunu yapmıştı. Bu süreçte Yasaya yönetilen eleştiriler karşısında Partili dostların çoğunluğu sessiz kalmayı yeğlerken, bazı köşe yazarları Yasaya sahip çıkmış, bazıları ise özgürlüklere tehdit olabileceği değerlendirmesini yapabilmişti..
Söz konusu Yasa’nın Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından imzalanması ile birlikte bu kez mecliste Yasa’ya tek karşı çıkan TDP sessizliğe bürünmüş, Akıncı destekçileri ortadan kaybolmuştur…
Toplumda Bilişim Suçları Yasası’na fiilen karşı çıkan Basın-Sen, KTÖS gibi sivil toplum kuruluşları ise Yasa’nın Anayasa Mahkemesine taşınacağını duyurmuştur.
Kısacası BİLİŞİM SUÇLARI YASASİ dokunanın gerçek renginin açığa çıktığı bir nevi toplumsal “turnusol kağıdı” görevini üstlenerek sadece özgürlükleri tehdit eden bir düzenleme değil, aydınlık yönleri de ortaya çıkaran bir “rehber” olmuştur…