Stuttgarter Nachrichten gazetesinin AP seçimlerine ilişkin yorumunda, sonuçların Avrupa için olumlu ancak Almanya için olumsuz olduğu yorumu yapılıyor:
“Avrupa prensipte güçlendirilirken, Alman hükümeti için bozulma sinyalleri görünüyor. Birlik partileri (CDU/CSU) kötü bir sonuç elde etti ve ortağı SPD ise Bremen eyalet meclisi seçimlerindeki kayıplarla daha da vahimleşen yıkıcı bir sonuç aldı. Buna karşılık Yeşiller Partisi, Greta-dalgasıyla (İsveçli iklim aktivisiti Greta Thunberg) başarıdan başarıya yelken açtı. En azından partilerin iklim politikaları, oyları şekillendiren ana kriterlerden biri oldu.”
Ludwigsburger Kreiszeitung da koalisyon hükümetini oluştıran Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) eleştiriyor. Yorum şöyle:
“Halk partilerinin bir sorunu var. Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçları bunu daha da görünür hale getirdi. Birçok konuyu gündeme getirip hiçbir şey için net bir duruş sergilemedikleri için CDU/CSU ve SPD de net şekilde oy kaybına uğradı. Mesela iklim koruma. Evet, belki biraz tutum belirlediler. Peki ya nesiller arası eşitlik konusunda? Sanki evet ama nasıl finanse edileceği belirsiz. Muhafazakarlık? Artık Yeşiller bile bu konuyu anlar hale geldi. Sosyal devlet? Bu artık ne yazık ki çok da fazla aranmayan bir erdem haline geldi. Artık ortalarda bir yerde durup hem sağdan hem de soldan seçmenlerin kazanılabileceği zamanlar geride kaldı. Toplum giderek daha fazla ayrışıyor. Net ve açık bir şekilde konum belirleyen ve bunu gösteren partiler kazanıyor. Buna en fazla ulaşan da Yeşiller Partisi.”
Süddeutsche Zeitung’da yayımlanan yorumda, Avrupa yanlısı partilerin AP’de çoğunluğu sağladıklarına dikkat çekildi.
“Avrupa Parlamentosu seçimleri bize bu mücadelenin ne olduğu konusunda bir fikir veriyor. Elbette nihai bir sonuç anlamına gelmiyor. Kimi sansasyonel başarılarına karşın Avrupalı milliyetçiler Avrupa’da iktidarı ele geçiremedi. Ve Avrupa Parlamentosu’nda da Avrupa yanlısı net bir çoğunluk olacak. Ancak bu yine de gevşemek için bir sebep değil. Çünkü milliyetçiler birçok ülkede başarı sağladı ve Fransa’da Marine Le Pen ve Avrupa yanlısı İtalya’da Matteo Salvini gibi radikal sağcılar çok fazla popüler hale gelmiş durumda.”
Berlin merkezli Tagesspiegel gazetesi, Türkiye’de İmralı cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tecritine son verilmesi talebiyle sürdürülen açlık grevlerinin sonlandırılmasına yer veriyor. Gazete, sekiz yıl aradan sonra avukatları aracılığıyla mesajı okunan Öcalan’ın çağrısı üzerine cezaevleri ve dışındaki binlerce kişinin açlık grevini bırakma kararını şu satırlarla yorumluyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yeni çizgiyle İstanbul’da tekrarlanacak seçimlerde Kürtlerden daha fazla oy alma umudu gerçekçi görünmüyor. İstanbul’da, seçim sonuçları üzerinde etkili olabilecek bir milyonu aşkın Kürt seçmen yaşıyor. Ancak Öcalan’a birkaç avukat görüşü sunulmasıyla, ikna edilemezler. Bu, fazlasıyla görülebilecek net bir durum: Erdoğan yönetimi meşru olan Kürt partisi HDP’yi terör grubu olarak kötü gösteriyor. Ama Türkiye diğer yandan sorunları şiddet olmaksızın çözmeye hazır olduğunu gösteriyor. Bu bir barış süreci değil ancak yine de geride bırakılan yıllardaki sessizlikten iyidir.”
© Deutsche Welle Türkçe