Meril Taşeli
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürküt, Perşembe akşamı Damla Dabiş’in sunduğu Gazedda’nın Gündemi programının konuklarından biri oldu. Gürkut, pandemi ve sınırların yeniden açılması için yapılan sağlık altyapı hazırlıklarının yetersiz olduğundan, pandemi hastanesinin açılmasının öneminden ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın uygulanmadaki sorunlarından bahsetti.
Gürkut: “Sağlık altyapımızı pandemiye hazır hale getirmeden 1 Temmuz’da açıldık”
Gürküt, Ocak ayından beridir hem Dünya Sağlık Örgütü’nün hem de Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin, pandemiyle güvenli bir şekilde baş edebilmek için sadece steril kalmak değil ama hazırlıklı olmak, sağlık altyapısını ihtiyaç duyan herkese gerekli tedaviyi verebilecek kapasiteye ulaştırmak gerektiğini söylediğini belirtti.
Gürkut, sağlık altyapısını pandemi için hazır hale getirmeden ülkenin açıldığını belirtti.
Gürkut: “Virüs taşıyor olacağını bildiğimiz insanları toplumun içine normal olarak yaşamaya göndermemiz kaygı verici”
Gürkut, yurtdışından gelip hiç topluma karışmadan, sınırdan girerken pozitif kişileri ayırıp 23 tanesini belirlemiş olmanın ve bu yüzden 23 günde 23 vakanın çıkmış olmasının aslında kaygı verici olmadığı belirtti.
Gürkut, çift PCR’a rağmen saptanılamayan ve virüs taşıdığı düşünülmeyen ama aslında virüs taşıyor olacağı bilinen insanları toplumun içine normal olarak yaşamaya göndermenin kaygı verici olduğunu belirtti. Gürkut, bu kişilerin toplumda asemptomatik veya düşük semptomlarla hastalık taşıyor ve geçiriyorsa, mutlaka birilerine hastalığı bulaştıracağını ekledi.
Gürkut, şu an sadece sınırlardan giren kişilere ve temaslılarına test yapıldığı, ama topluma dönük herhangi bir taramanın olmadığına dikkat çekti. Gürkut, yerel vaka saptamaya yönelik çalışmanın olmamasının kaygı verici olduğunu ve sınırlardan girişin hızlıca artmasından dolayı çift PCR’ın tüm vakaları saptamaya yeterli olmadığını belirtti.
Gürkut, toplumdan ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlarla biri başvurana kadar bir yerel vaka olup olmadığını bilemeyeceğimizi ekledi.
Gürkut, yetkililerin, vakaların nereden geldiği, testlerin antikor veya PCR testi olduğunu açıklamayarak düzenli olarak bilgi paylaşmadığını ve toplumsal kaygıyı artırdığını ekledi.
Gürkut: “Rahat olduğumuz dönemde epidemiyolojik çalışmalar yapıp hazırlıklarımızı yapmamız gerekirdi”
Gürkut, geçtiğimiz dönemde artan ekonomik sorunlardan dolayı yatak kapasitesinin gerekenin altında kalmaya başladığını ve Kovid-19 vakalarının artması durumunda yatak kapasitelerin, solunum destek ve yoğun bakım ünitelerin yeterli olmayacağını belirtti.
Gürkut, Kovid-19 hastalığını geçiren 100 kişiden yaklaşık her 20 kişinin hastanede yatma ihtiyacı duyacak semptomlarla hastalığı geçireceğinden dolayı tedavi olanaklarının ve personelin, teşhisteki ve tedavide kullanılan cihaz ve ilaçların, hastalığın bulaşıcı özelliğinden dolayı zaten kısıtlı olan insan işgücü kaynağını korumak için kişisel koruyucu ekipmanlarının artması gerekeceğini ekledi.
Gürkut, pandeminin en başında veya rahat geçirilen dönemde epidemiyolojik çalışmaların yapılıp, beklenilen hasta sayısına dair öngörülerde bulunup, hazırlıkların yapılması gerektiğini belirtti.
Gürkut, ayrıca hangi sağlık çalışanının hangi bölümde ne görevle çalışacağını, vaka sayıları arttığı zaman nasıl genişleneceği, ikinci dalga kötü geçerse ve pandemi için ayrılan alan dolarsa ikinci hastane olarak neresinin kullanılacağı konularında da önceden organizasyon yapılması gerektiğini belirtti.
Gürkut, yöneticilerin risk grubunda olan kişilerin nasıl davranması gerektiğine dair politikalar üretmesi gerektiğini ekledi.
Gürkut: “Kovid-19 dışı hastaları için de pandemi hastanesi açılması çok önemli”
Gürkut, 22 Temmuz’da 5 vaka saptanmasının ardından, bakanlığın üroloji servisinin boşaltılmasını istediğini, ama bunun önceden belirlenmiş bir karar olmayıp oradaki servisten hizmet alan hastaları kötü etkilediğini belirtti.
Gürkut, nöroloji bölümünün de aylardan beridir servisini kullanamadığını ve bunun, hastaların aldığı hizmetin kalitesini, sürekliliğini ve ulaşılabilirliğini ciddi olarak etkilediğini belirtti. Gürkut, nöroloji gibi üroloji bölümü de dolarsa, üçüncü servis olarak neresinin açılacağının belli olmadığını ekledi.
Gürkut, Kovid-19 dışı hastalar için bir hazırlık ve planın olmadığı, Kovid-19 hastalarının sayısı arttıkça Kovid-19 dışı hastalarının tedavilerinin aksayacağını belirtti.
Gürkut, bulaşma kaygısıyla hastaların, Kovid-19 hastalarının tedavi olduğu ana binada sürdürülmeye çalışan diğer hizmetlere müracaat etmeye çekindiklerini, bu yüzden pandemi hastanesinin açılmasının çok önemli olduğunu ekledi.
Hala hastalık kontrol altındayken gerekli hazırlıkları yapabileceğimizi söyleyen Gürkut, bu tür kararlar alınırken sağlık çalışanları ve örgütleriyle yönetimin iş birliği yapması gerektiğini belirtti.
Gürkut: “Bulaşıcı Hastalıkları Yasası’nın uygulanması gerekiyor”
Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıkları’nın üst komitesi, 1 Ağustos itibariyle Türkiye’den giriş yapacak kişilerin 7 günlük karantinada tutulması sonrası PCR testiyle taranıp negatif oldukları durumda topluma karışabileceklerine dair bir tavsiye kararı üretip bakanlar kurulunun onaylamasını öngördü.
Gürkut, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği 1 Temmuz sürecini yüksek idare mahkemesinde dava edene kadar 2018’de meclisten geçmiş Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın uygulanmadığını ve davadan sonra Sağlık Bakanlığı’nın yasal anlamda pandemi sürecinin yöneticisi durumuna geldiğini belirtti.
Gürkut, bu yasanın hala tamamlanmamış tüzükleri olduğunu ekleyerek, alt komitelerinin oluşturulup, daha uzman konuların tartışıldığı ve karara bağlandığı önerilerin üst komiteye aktarıldığı şekilde çalışmaya başlatılması gerektiğini belirtti.
Üst komitede normalde 7 tane oy hakkı olan daimi üye olmasına rağmen, pandemi döneminde karar üretirken iş birliği yapılması gereken Tabipler Birliği dahil birçok tarafın daha üst komitede görüş veren taraflar olarak toplantılara çağrılıyor olması ve kararların en geniş katılım ve tabanla oluşturulması gerektiğini açıklayan Gürkut, Tabipler Birliği’nin komitenin sadece ilk toplantısına davet edildiğini ve sonradan sadece 7 daimi üyenin katılımlarıyla kararların alındığını belirtti.