• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazartesi, Ocak 30, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Abdullah Korkmazhan

Türk-Rus Yakınlaşmasının Kıbrıs’a Etkisi Nasıl Olur?

Abdullah Korkmazhan Abdullah Korkmazhan
26 Aralık 2016
Okuma Süresi: 4 dk
A A
Türk-Rus Yakınlaşmasının Kıbrıs’a Etkisi Nasıl Olur?

AKP iktidarının uzun yıllardır izlediği mezhepçi, saldırgan ve hatalı Suriye politikası, Türkiye’yi tam bir bataklığa saplamakla kalmadı, ne yazık büyük güçlerin Ortadoğu satrancında kolayca harcanıp, gerektiğinde ve ihtiyaca göre yeniden oyuna sokulan bir piyona dönüştürdü.

ABD’nin tasarladığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin “Eşbaşkanı” sıfatı ile Suriye’yi bölüp-parçalama-denetim altına alma oyununa dahil olan Erdoğan liderliğindeki Türkiye, bu gün bu oyunu Rusya’nın istediği şekilde oynamak zorunda. Rusya savaş uçağını düşürerek Suriye’de uzun süre oyun dışı kalan, daha sonra oyuna yeniden dahil olabilmek için özür dileyen Türkiye’nin, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin ardından, Suriye’de Rusya’nın çıkarları çerçevesinde hareket etmekten başka yolu kalmadı.

Bu çerçevede Türkiye, batı ve AB’den uzaklaşıyor, 6 yıldır her türlü desteği sunduğu cihatçı silahlı grupları Halep’te olduğu gibi yüz üstü bırakıyor ve Suriye politikasında yüzde yüz dönüş anlamı taşıyan Moskova Deklerasyonu’na Rusya ve İran ile birlikte imza atıyor. Suriye’deki rejimi devirmek için yola çıkan Türkiye, artık Suriye’deki rejimin en büyük destekçileri olan Rusya ve İran’ın çizgisini destekliyor.

Bu bağlamda Türk-Rus yakınlaşması veya Türkiye ile Rusya’nın ilişkilerini yeniden düzeltme çabaları, karşılıklı eşitler düzeyinde ilerlemiyor. Bu daha çok dış politika da yalnızlaşan ve manevra alanı kalmayan Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir süreç. Dolayısı ile savaş uçağı düşürülüp, büyükelçisi öldürülen Rusya’nın ipi gerip koparmaması, bir nevi ağına düşen Türkiye üzerinden yalnızca Suriye’de değil, daha bir çok konuda batı karşısında elde edebileceği kazanımlar ile ilgili. Peki Rusya’nın belirleyici olduğu Türk-Rus yakınlaşmasının Kıbrıs’a, çözüm sürecine ve Türkiye’nin tutumuna etkisi nasıl olur? Bu soruyu cevaplayabilmek için öncelikle Rusya’nın Kıbrıs politikasına bakmakta fayda var.

Sovyetler Birliği’nin Kıbrıs ile ilgili resmi politikası, Kıbrıs’ın bağımsızlığını, bağlantısızlığını ve toprak bütünlüğünü desteklemek ve her türlü yabancı müdahaleye karşı çıkmaktı. Ancak bunun yanında, Kıbrıs sorununun NATO’yu Doğu Akdeniz’de istikrarsızlaştırmak ve güney kanadını parçalamak hedefi için fırsatlar sunduğuna inanmaktaydı. Yani, Sovyetler Birliği’ne göre, Kıbrıs ya tam bağımsız ve bağlantısız olmalıydı, ya da Anglo-Amerikan emperyalizminin denetimi altına gireceği bir çözüm yerine, çözümsüz ve çatışmalı bir durumda kalmalıydı. Böylece iki önemli NATO müttefiki, Yunanistan ile Türkiye sürekli karşı karşıya gelecek ve NATO’nun ön cephesi istikrarsızlığa mahkum edilmiş olacaktı. Dolayısı ile bir şekilde Kıbrıs’ta süregelen anlaşmazlık ve çözümsüzlük Sovyetler Birliği’nin işine geliyordu.

Ayrıca Sovyetler Birliği, NATO içerisinde çatlaklar yaratma politikası çerçevesinde Türkiye ve Makarios ile dengeli ve iyi ilişkilerini koruma çabası içerisinde oldu. Örneğin Makarios’un bağlantısızlar politikasının en büyük destekçisi olan, 1964 yılında imzalanan askeri ve ekonomik yardım anlaşmaları ile Makarios’a silah gönderen Sovyetler Birliği, diğer yandan Türkiye ile iyi ilişkilerini sürdürmekten geri durmamış, AKEL ve Makarios’un protestolarına rağmen Türkiye’nin iki toplumlu, iki kesimli federasyon tezini 1965 yılında çözüm şekli olarak desteklemişti. Sovyetler Birliği, 15 Temmuz 1974 Yunan Cuntası’nın darbesi ve 20 Temmuz Türkiye’nin askeri müdahalesini mahkum etmekle yetindi. Çünkü iki NATO müttefikinin savaşın eşiğine gelmiş olması işine geliyordu. Ne SSCB ne de Rusya, ABD nüfuz alanı içerisinde olan Kıbrıs sorununa hiçbir zaman doğrudan, ABD ve İngiltere düzeyinde taraf olamadı.

Bugünün Rusya’sının Kıbrıs politikasının, Sovyetler Birliği’nin Kıbrıs politikasından çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Özellikle AB üyeliği ile Kıbrıs’ın batı nüfuz alanı içerisinde olduğunu kabullenen Rusya, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini iyi tutmaya gayret ettiyse de söz konusu daha büyük kazanımlar olduğunda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yüz üstü bıraktığıda oldu. Örneğin, Annan Planı referandumu öncesinde, Kıbrıslı Rumların planın uygulanacağına dair garanti talebini, Türkiye’nin isteği üzerine Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nde veto etmişti.

Kıbrıs sorununun çözümü, AB’nin Kıbrıs üzerinde tam denetiminin sağlanması, Kıbrıs sorunu nedeniyle NATO ve AB içerisinde yaşanan sorunların çözümlenmesi, Türk-Yunan ilişkilerinin düzelmesi ve Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Rus gazına alternatif olarak Avrupa pazarına ulaşması demektir. Dolayısı ile Rusya’nın çıkarları daha ziyade çözümsüzlük ve sürerdurumun devamındadır.

Geçtiğimiz gün Rusya’nın Lefkoşa Büyükelçisi, Kıbrıs Rum tarafındaki çözüm karşıtı partilerin düzenlediği ve Anastasiadis’in müzakereler nedeniyle yerden yere vurulduğu bir seminere katılmaktan geri durmadı. Bunun yanında, Rusya Mont Pelerin zirvesinde gerçekleşecek uluslararası konferansa kendi tezleri ile katılma konusunda ısrarını sürdürüyor. Bu çerçevede kritik Mont Pelerin zirvesi öncesi, çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması ve sorunun çözümsüz kalması yönünde mevcut tüm olanaklar Rusya tarafından değerlendirilecektir.

Bu bağlamda, Suriye krizi çerçevesinde Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesinin, Kıbrıs’ta çözüm sürecine etkisinin olumsuz olması büyük ihtimaldir. Umarım, Erdoğan liderliğinde batıdan uzaklaşan ve Rusya’ya diyet borcu katmerleşen Türkiye, Mont Pelerin zirvesinde masayı devirmez…

 

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan

Yeryüzünün Lanetlilerinden, Komünist, Mütevazi bir Akademisyen, Yazar, Sıra Neferi...

Kıbrıs ve bölgemiz tüm silah ve askerlerden arındırılmalıdır | Abdullah Korkmazhan
Abdullah Korkmazhan

Kıbrıs ve bölgemiz tüm silah ve askerlerden arındırılmalıdır | Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
19 Eylül 2022
0

Doğu Akdeniz’deki doğal gaz keşifleri ve Rusya-Ukrayna savaşı, gerek bölgemiz gerekse de Kıbrıs Adası açısından jeopolitik denge ve işbirliklerinin yeniden belirlenmesini kaçınılmaz kılıyor. ABD’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne silah ambargosunu kaldırdığı haberi...

Okumaya Devam Et
Partisel ve kişisel hesaplarını her şeyin önünde tutanlar en az UBP kadar sorumludur | Abdullah Korkmazhan
Abdullah Korkmazhan

Partisel ve kişisel hesaplarını her şeyin önünde tutanlar en az UBP kadar sorumludur | Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
25 Ağustos 2022
0

Belediyeler yasası Ankara'nın talimatı ile sömürge rejimi tarafından değiştirildi. Birçok antidemokratik madde içermesinin yanı sıra Yasa ile atama kayyum rejiminin yerel yönetimlere kadar uygulanmasının önü açılıyor. İşin özü Ankara, Kıbrıslı...

Okumaya Devam Et
Emir demiri kesti!
Abdullah Korkmazhan

Doğrudan demokrasinin önündeki engeller kaldırılmalıdır – Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
13 Ağustos 2022
0

Belediyelerin birleştirilmesi yasası Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana kalıcı kılınmaya çalışılan kayyum rejiminin bir parçasıdır. Dayatma ve antidemokratik olan bu yasa ile esas hedef yönetimin merkezileşmesi ve tek elde toplanmasıdır. Önce...

Okumaya Devam Et
Darbe ve işgal: Kıbrıs emin ellerde! | Abdullah Korkmazhan
Abdullah Korkmazhan

Darbe ve işgal: Kıbrıs emin ellerde! | Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
19 Temmuz 2022
0

1971 Mayıs ayında NATO toplantıları Lizbon’da ve ardından Paris’te gerçekleşti. NATO toplantılarında, Yunanistan Dışişleri Bakanı Palamas ve Türkiye Dışişleri Bakanı Olcay, Kıbrıs sorunu konusunda görüşmeler gerçekleştirdiler. Amerikan istihbarat analistlerine göre...

Okumaya Devam Et
Abdullah Korkmazhan

Güç birliğinin önündeki en büyük engel TDP’dir – Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
31 Ocak 2022
0

Solda toparlanmaya ve güç birliği oluşturmaya ihtiyaç duyulan ve bu yönde çalışmalar yaptığımız bir dönemde bunları yazmak istemezdim.

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Balin Palmer

Hatırlayış – Balin Palmer

Balin Palmer
27 Ocak 2023
Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer
Temel Demirer

Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer

Sibel Özbudun
25 Ocak 2023
Bir yıllık enflasyon yüzde 120
Mustafa Onurer

Eşitlik mi, eşitsizlik mi? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
25 Ocak 2023
Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Ocak 2023
Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
23 Ocak 2023

SON EKLENENLER

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon

22 saat önce
Eriyen buzullar suları öngörülenden çok daha fazla yükseltecek

Kuzey Kutbu’nun buzulları 2040’a kadar yazları yok olabilir

23 saat önce
The Dark Side of the Moon 50 yaşında

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

23 saat önce
Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

23 saat önce
Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

2 gün önce
“Düzen(sizlik)”, akp ve laiklik* | Temel Demirer

Erdoğan’dan ‘adaylık’ tartışmalarına yanıt: Yeni yönetim sistemi 2018’de kronometreyi sıfırladı

2 gün önce
STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

2 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.