Yarım asırdan fazla bir süredir hala Kıbrıs sorununa çözüm şekli arayanlar var. Kıbrıs sorununun nasıl çözüleceği tartışmaları şonuçlanalı çok oldu. Konunun tüm tarafları tek bir çözüm şekli olduğunu iyi biliyor.
İki toplumun siyasi eşitliğine dayalı Federal KIbrıs Cumhuriyeti; tek egemenlik, tek uluslarası kimlik, tek vatandaşlık, iki bölgeli, iki toplumlu, başka bir ülke ile kısmen veya tamamen birleşmeye veya herhangi bir bölünmeye veya ayrılığa kapalı bir çözüm.
Şimdiye kadar sorun neden çözülmedi? Hedef Federasyon olduğu için değil. Türk politikası Garanti antlaşmasından vazgeçmiyor. Halbuki iki devletli çözümü veya ayrılığa dayalı diğer varyasyonları herkes kabul etse Türkiye kabul etmeyecek, bir devletin bir kısım toprağında başka devletin kurulmasına karşı çıkacak.
İkinci Dünya savaşından sonra Birleşmiş Milletler düzeninde, bir devletin topraklarında ikinci bir devletin kurulmasına izin verilmez. İstisnalar mümkündür; önceden birden fazla devlet askeri güç ve işgal yöntemi ile tek devlet altında birleşmeye zorlanmış ise veya BM organları ile tüm tarafların onay verdiği kadife ayrılıklar.
2017 Crans Montana konferansında taraflar neredeyse uzlaşmıştı, Federasyon masadaydı, imzaya çok yaklaşılmıştı, açık kalan uçlar Genel Sekreter tarafından basitce altı maddede toparlanmıştı. Federasyona itiraz eden yoktu. Anastasiades, aşağıda sayılan onlarca karara rağmen Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini sorgulama cesaretini gösteremeyecekti ama ona bir can simidi atıldı.
Toprak büyük oranda uzlaşılmış, siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık konusunda Türk tarafının isteğine yeşil ışık yakılmış, mülkiyet başlığında kullanıcılara ilk söz hakkı verilecekti. Federal Devletin ve toplumların güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir güvenlik düzenlemesi önerilmişti.
Türk tarafı Garanti Anlaşmasının kalkmasına, askerin program dahilinde geri çekilmesine, tüm adada tek taraflı askeri müdahale hakkının kaldırılmasına itiraz etti.
Bugün hala iki devletli çözüm ve/veya devletler arası iş birliği önerileri yeni bir şeylermiş gibi havada uçuşuyor. Federasyon denendi olmuyor diyorlar. Halbuki Otonom Yönetim, Federe Devlet, KKTC gibi birkaç çeşit “devlet” denemesi yapıldı, iki devler formülü bir türlü maya tutmuyor. Sebep çok açıktır, çünkü bir devletin topraklarında ikinci bir devlet olmaz, kurulamaz ve kabul görmeyecek.
Çözüm şeklinin görünür, net ve tek olmasına rağmen sonuca ulaşılmak istenmiyor. Çözümü ertelemek için olmadık formüller öneriliyor ama korkunun ecele faydası yok. Çözüm yolu tekdir ve bu yol yürünecek, er veya geç, geciktirebilirsiniz ama değiştiremezsiniz. İki Devlet de, Konfederasyon da, devletler arası işbirliği de olmaz. KKTC nin “devlet” varlığına dayalı direk ticaret, direk uçuş ve benzeri devletten devlete hiçbir işbirliği de olmaz.
Neden olmasın, yeni modeller denenebilir diyenler var, aşağıdaki belgelerde görüleceği gibi Türk tarafı dahil tüm tarafların üzerinde uzlaştığı, altına imza attığı tek çözüm şeklini nasıl yok sayacaklarını, bu belgeleri nasıl değiştireceklerini bizimle de paylaşmalılar. Farklı çözüm modelleri önerenler sadece çözümü geciktirmekte ve Kıbrıslıların ahını almaktadır, tarih onları yargılayacak, Kıbrıslılar onları unutmayacak.
Aşağıda, çözümü tarif eden güçlü belgelerden bazı örnekler var. Arzu edenler belgelerin aslına ulaşıp kontrol edebilir. Herkes şapkasını çıkarıp önüne koysun artık, bunları bildiğinizi biliyoruz, ya daha cesur olunuz ve açıkça “biz çözüm istemeyiz” deme cesaretini gösteriniz veya yoldan çekiliniz.
Aşağıdaki alıntılar tarafları bağlayan, değişmesi mümkün olmayan belgelerden alınmıştır.
1964 BM Güvenlik Konseyi Kararı 186 “Kıbrıs sorununun BM kuralları temelinde çözülmesine yardımcı olması için, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere hükümetlerinin onayı ile, Güvenlik Konseyi, Genel Sekreterin bir arabulucu tayin etmesini tavsiye eder”
1974 Kasım BM Genel Kurul Kararı 3212 ve 1974 Aralık Güvenlik Konseyi Kararı 365 ve 1975 BM Güvenlik Konseyi Kararı 367 “Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve bunları tehlikeye atacak tavırlardan uzak durmaları için Güvenlik Konseyi taraflara ve üye ülkelere çağrı yapar.”
1977 Denktaş ve Makarios imzaladığı Doruk Antlaşması “İki toplumlu Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ni hedefliyoruz.”
1979 Denktaş ve Kyprianou imzaladığı Doruk Antlaşması “Başka bir ülke ile kısmen veya tamamen birleşmeye karşıyız (enosis ve taksim) veya herhangi bir bölünmeye veya ayrılığa karşıyız, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü garanti ve muhafaza edilmelidir.”
1990 BM Güvenlik Konseyi Kararı 649 “Liderlerin hedeflediği iki toplumlu Federal Kıbrıs Cumhuriyeti; bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü korunacak, başka bir ülke ile kısmen veya tamamen birleşmeye karşı (enosis ve taksim) veya herhangi bir bölünmeye veya ayrılığa karşı olacak.”
1991 BM Güvenlik Konseyi Kararı 716 “Kıbrıs antlaşmasının temel prensipleri; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü korunacak; başka bir ülke ile kısmen veya tamamen birleşmeye (enosis ve taksim) veya herhangi bir bölünmeye veya ayrılığa karşı olacak; yeni bir Anayasal düzenleme ile iki toplumlu, iki bölgeli bir yapı içinde Kıbrıs Rum toplumu ile Kıbrıs Türk toplumunun esenliği garanti edilecek.”
“Çözüm şekli; siyasi eşit iki toplumdan oluşan tek Kıbrıs Devleti temelinde olacak.”
1999 BM Güvenlik Konseyi Kararı 1251 “Kıbrıs sorununa çözüm; iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı Federal KIbrıs Cumhuriyeti, tek egemenlik, tek uluslarası kimlik, tek vatandaşlık, iki bölgeli iki toplumlu, başka bir ülke ile kısmen veya tamamen birleşmeye veya herhangi bir bölünmeye veya ayrılığa izin vermeyen bir çözüm olacak.”
2014 Eroğlu ve Anastasiades imzaladı- Deklarasyon “Bir çözüm; iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitlik temelinde, BM ve AB üyesi, tek uluslararası kimlik, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum toplumlardan kaynaklanan tek egemenlik, tek birleşik Kıbrıs vatandaşlığı olacak”
2021 BM Güvenlik Konseyi Kararı 2561 “Kıbrıs’ta çözüm, BM Güvenlik Konseyi Kararları 1251 (1999) ve 716 (1991) temelinde, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olacak”