Başbakan Ersin Tatar, Covid-19’la ilgili testlerin artırılması yönünde çalışmaların olduğunu belirterek, “Biz de test yapıyoruz. Talimatım sayının arttırılması yönündedir. Hükümet değerlendiriyor. Hızlı test ve PCR. PCR daha net cevap veriyor. PCR kapasitesini arttırarak, ne kadar test yaparsak o kadar daha iyi olur düşüncesindeyiz” dedi.
Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Başbakan Tatar, Diyalog TV’de Reşat Akar’ın sorularını yanıtladı.
Başbakan Tatar, bir soru üzerine “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Rum tarafından Covid-19 için ilaç isterken, işin başındaki hükümete hiçbir şey söylemediğini” belirterek, “Biz şimdiye kadar bu ilacı Türkiye’den aldık. Şimdi Rum tarafına gidip de istedik de verdiler gibi bir pozisyon KKTC’nin duruşu bakımından bence gereksizdir. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Böyle bir şeye ihtiyacımız olsa ve Türkiye’den talep etsek, en erken zamanda gelir. Dolayısıyla bu iş doğru olmadı” şeklinde konuştu.
“Kamu çalışanlarının maaşlarını aşağı çekerek sabitlemesi söz konusu değil”
Hükümetin kamu çalışanlarının maaşlarını aşağı çekerek sabitlemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını da vurgulayan Başbakan Tatar, yapılan kesintilerin Anayasa’nın bir gereği olarak günü geldiğinde iade edileceğini söyledi.
Başbakan Ersin Tatar, iç borçlanmaya gitmenin düşünülüp, düşünülmediğinin sorulması üzerine ise, “KKTC’nin kendi dinamikleri içinde, yerli üretim, istihdamla maliyenin gelirlerinde çıkış olacaktır. Önümüzdeki süreci yönetme adına finansman kaynakları da oluşturulacaktır. Gerekirse, doğru zamanda, doğru miktarlarda iç borçlanmaya da gidilecektir. Cumhurbaşkanı’na da söyledim. Ne zaman ne kadar borçlanma olacak, zamanı geldiğinde biz değerlendireceğiz” dedi.
Türkiye’den gelen su konusundaki soruları da yanıtlayan Başbakan Tatar, su taşıyan borularda yaşanan kopmanın Temmuz ayına dek giderilerek suyun tekrar akmaya başlayacağını belirterek, “Türkiye’nin bu kadar sıkıntının içinde buna zaman ayırıp, ihaleye çıkıp bunu açıklaması, bize verdikleri değerin göstergesidir. Türk hükümetine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Özel sektörün ne zaman açılacağı ve bazı iş yerlerinin kademeli olarak açılmasının düşünülüp düşünülmediği sorusunu yanıtlayan Başbakan Tatar, bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğini, Sağlık Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’ndan gelen bilgilere göre karar verileceğini söyledi.
Başbakan Tatar şöyle devam etti:
“Ekonomi Bakanımız da çeşitli örgüt ve kuruluşlarla, nasıl ve hangi zaman dilimlerinde açılımlar yapacak bunların çalışmalarını yapıyor. Süreci iyi yönetmeye çalışıyoruz. Dediğim gibi öncelik sağlıkta. Ekonominin eski noktasına gelmesini iş yerlerinin, sektörlerin günü geldikçe açılmasıyla sağlayacağız. İşçilerin yattığı büyük inşaatlar var. Oralarda bir takım açılmalar olabilir. Önümüzdeki hafta değerlendireceğiz.”
“Doğrusu neyse yaparız”
Sağlık Komitesi Başkanı Sibel Siber ile Sağlık Bakanı arasında farklı görüşler bulunduğunu, Rumların 20 bin test yapmaya başladığının ve bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine ise Başbakan Ersin Tatar, “Bilim Kurulu ve Koordinasyon Kurulu kendi içinde konuyu değerlendirdikten sonra aldıkları kararı hükümete getirmeleri lazım. Bunu tartıştırırım, doğrusu neyse yaparız. Konuşmaları dinledim. Kararı verecek olan Hükümettir. Biz de test yapıyoruz. Talimatım sayının arttırılması yönündedir. Hükümet değerlendiriyor. Hızlı test ve PCR. PCR daha net cevap veriyor. PCR kapasitesini arttırarak, ne kadar test yaparsak o kadar daha iyi olur düşüncesindeyiz.” yanıtını verdi.
PCR için Türkiye’den yardım istenip istenemeyeceği konusunda Başbakan Ersin Tatar, imkanların arttırıldığını, Gazimağusa’da test yapılması için bir tesis kurulduğunu ve testlerin çoğaltılması yönünde talimat verdiğini söyledi.
Hassas bir mesele olduğu için iyi yönetilmesi gerektiğine de dikkat çeken Başbakan Tatar, bugüne kadar yapılan işlerin de küçümsenemeyeceğini, 1 ay içinde bu kadar gayret, işi hakkıyla yapan bir ekip olduğunu vurguladı.
“Testleri doğru şekilde yapmak lazım”
Tatar şöyle devam etti:
“Bu testleri yapacak olan kişilerin ehil kişiler olması lazım. Binlerce testten bahsediyorsunuz. Testler ehil kişiler tarafından yapılmazsa yanlış neticeler de verebilir. Onun için iyi eğitilmesi lazım. Dolayısıyla bu şekliyle yönetiyoruz. Çok sesliliğin olması da güzel. Farklı düşünenler de var. Önemli olan doğrusunu bulmak. Daha fazla test yapılması genel kanaattir. Doğru şekilde bu testleri yapmak lazım.”
Bunların koordine edilmesi gerektiğini belirten Başbakan Tatar, Sağlık Bakanlığı bünyesinde politika üretildiğini, ne gerekiyorsa yapılacağını, testlerin giderek arttırılacağını ifade etti. Başbakan Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çeşitli tartışmalar var. Bizde vaka sayısında stabil seyir var. Giriş- çıkışlar kapandı. KKTC izole edildi. Böyle olunca, 21 gün de geçtiğine göre, bir takım kısıtlı bulaşmalardan öte hareket yok. Bize gelen bilgiler bu yönde. Artış için bir risk görülmüyor. Testlerin yapılmasının şöyle bir faydası var, toplumun ne kadarı bu bağışıklığa ulaşmıştır. Bir takım insanlarımız Covid-19 bulaştılar, fark etmeden geçirdiler. Testlerde bunları da ortaya çıkabilir. Testlerin yapılmasının faydası var. Kapasite arttıktan sonra bunlar yapılacak.”
Diyalog Medya’nın başlattığı kampanyaya kendilerinin de katkı yaptığını, katkı yapan iş adamlarının da bulunduğunu, toplanan paranın, Kızılay’ın hesabına aktarıldığını söyleyen Başbakan Ersin Tatar, Koordinasyon Merkezi üzerinden Kızılay’a yapılan yardımların ülke geneline dağıtılacağını kaydetti.
Başbakan Tatar şöyle devam etti:
“Çeşitli firmalar gelmişlerdir, isimleri söylemem doğru olmaz. Bundan sonraki taleplere olumlu yanıtlar da gelecek. Sürece baktığımda büyük hassasiyet var. Nüfus, ekonomi belli. Bizlerin ölçüsünde katkıların devam edeceğine inanıyorum.”
Sorulan bir soru üzerine Cumhurbaşkanlığı’nda geçen hafta yapılan toplantı hakkında da bilgi veren Başbakan Ersin Tatar, şöyle konuştu:
“Perşembe günü Cumhurbaşkanı beni ve yardımcımı toplantıya davet etti. Orada enine boyuna yaptığımız çalışmaları anlattık. Bize böyle bir talebin olacağını söylemedi. Ben beklerdim ki böyle bir talep olacaksa, buna iznini verecek olan Sağlık Bakanlığı da meseleye taraf yapılsın. Bize de sorulmasını beklerdik. Bize böyle bir şey sorulmadı. Bu insani olabilir ama bu siyasidir de. Cumhurbaşkanı’nın bu işi tek başına yapmaması lazımdı. Hükümete doğrudan sorması lazımdı. Bizim de cevabımız belli. Biz şimdiye kadar bu ilaçları Türkiye’den aldık. Şimdi Rum tarafına gidip de istedik de verdiler bir pozisyon KKTC’nin duruşu bakımından bence gereksizdir. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Böyle bir şeye ihtiyacımız olsa ve Türkiye’den talep etsek en erken zamanda gelir. Dolayısıyla bu iş doğru olmadı.”
Klorakin takviyesinin Sağlık Bakanlığı ile değerlendirildiğini söyleyen Başbakan Ersin Tatar, Sağlık Bakanlığı’nın o kadar ilaca ihtiyaç olmadığını, olursa da Türkiye’den getirilebileceğini ifade ettiğini aktardı. Başbakan Tatar, “Toplamda 40 hasta var. İhtiyaç olursa Türkiye’den alınır. Ben konuyu hem sağlık Bakanı, hem de Müsteşarı ile konuştum” dedi.
“Kimsenin vereceği bağışa karşı değiliz”
Maske konusundaki soruları da yanıtlayan Başbakan Tatar, şöyle konuştu:
“Bizim devletimiz var; KKTC. KKTC’nin kendine göre kuralları vardır. Yasaları var. Bu Rum tarafı üzerinden ithal edildi. Ben Maliye Bakanlığı yaptım. Bizi duruşumuz vardır. Yeşil Hat Tüzüğü bağlamında Rum tarafında üretilmişse ithalatı çeşitli ürünlerin olabilir, başka ülkelerden ithalatı olmuşsa KKTC gümrüğü ve devleti, bu konuda çok hassastır. Aksi taktirde başka vesilelerle bizim gümrüğümüzü bay-pass ederek başka şeyler de getirilebilir. Oradaki sıkıntı başka ülkeden Rum tarafına getirildiği için bu tarafa getirilmesidir. O firmanın vereceği bağış değildir, bu ithalattır. Gümrüğü ödenmiştir. Burada devlet var, yasalar var. Yasalara uygun şekilde ithalat yapılır. Tahmin ederim sıkıntı budur. Kimsenin vereceği bağışa karşı değiliz.”
“Taşıma işi durdu… Başka karantina merkezlerinin oluşturulması doğru olmaz”
Yurt dışından ve Türkiye’de onların da son olarak taşıma işinin durduğunu ifade eden Başbakan Tatar, Bakanlar Kurulu toplantısında, yurt dışında kalan öğrencilere katkı yapmak için karar alındığını, 30 Nisan’a kadar başka birilerinin gelmesi için kararlarının bulunmadığını vurguladı.
Karantina meselesinin çok sıkıntılı olduğunu ifade eden Başbakan Tatar, “Her karantina olan yerde sağlık çalışanı, güvenlik görevlisi ve polis olması lazım. Her noktada karantina merkezi olacaksa bu işle baş etmek mümkün değil. Çok büyük de yorgunluk vardır. Şu anda başka karantina merkezlerinin oluşturulması doğru olmaz” dedi.