Bu makale ilk kez 18 Eylül 2020 tarihinde Alithia Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazar: Takis Agathokleus – Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu – Hazırlayan: Vula Harana
Geçenlerde internette gördük. “Öğretmenin tabloları patırtı kopardı”. Doğrusu patırtının nerede olduğunu anlamadık. Biz bir şey duymamıştık.
Bir öğretmen facebook hesabından bazı tablolar yayınlamış. Tablolarda yer alan çalışmalardan bazılarında İsa çıplatı, motosiklete biniyorduö Omonia atkısı takıyordu vesaire. Bazılarında ise Grivas’ın ayağına işeyen bir köpek vardı, bir papaz tütsü yerine duman gazı tutuyordu, kimilerinde ise çıplak kadın bedenleri kuş ya da başka hayvan başıyla tasvir ediliyordu.
Ben şahsen tablolardan çok keyif aldım. Çok başarılıydılar. Sadece görüntü olarak değil gönderdikleri mesajlarla da.
Konuyla daha fazla uğraşmamaya karar verdim. Bu, sanatçı öğretmen de olsa şahsi bir olaydı. Bir sanatçı çalışmalarını internete koymuştu. Hepimizin göüş beyan ettiği gibi. Eğer tablolarını okulda ya da ders verdiği sınıfta assaydı eğer bu olay sayılacaktı ama adam kendini ifade etmişti sonuçta, şahsi bir çalışmasını gözler önüne sermişti.
Ama dün baktık ki Filelefteros konuyu devam ettiriyor. “Öğretmenin tabloları olay yarattı” diyordu haber başlığında. Mesele olayın haber yapılmasında değil ama haberi kaleme alan meslektaşım “Olaydan rahatsız Eğitim Bakanlığı konu hakkındaki adımlarına karar vermek için kolları sıvadı” diye yazıyordu. İşte bu dikkatimi çekmişti. Bakanlık olay şahsi ifade mi yoksa ölülere ve dine saygısızlık mı oa karar karar verecekmiş. Olayın hukuki temelde ele alıp alınamayacağı inceleniyormuş. Eğitim Bakanlığından bir yetkili haberin yazarı meslektaşımıza herkesin bu tür hassas ve ince konularda sahip olduğu kişisel görüşlerinden bağımsız olarak, bir öğretmenin eğitimime uygun ve yakışır davranış çerçevesi içinde hareket etmesi gerekirmiş.
Meslektaşımız Evangelia Sizopulu ile konuşan Bakanlık yetkilisinin kim olduğunu bilmiyorum. Eğer şahsi görüşlerini ifade ettiyse yine sorun yok. Ama yok eğer bu görüşler Bakanlığı ifade ediyorsa o zaman sorun var demektir. Koca Bakanlık hele hele Eğitim Bakanlığı gerici ve tutucu olabilir mi? Hey Prodromos, aklın başında mı senin?
Dipnot: Olayın devamında konu pek çok elektronik sayfada da gündeme geldi. Ana haber Eğitim Bakanının şahsen bu konuda soruşturma başlattığıydı. OMEGA’ya konuşan sanatçı ise şöyle diyordu: Eğitim Bakanlığının çalışmalarımla ne işi olabilir? Söz konusu çalışmalarım sanat ürünüdür ve kimse sınırlayamaz”.
Filelefteros gazetesinde Agathokleus’un sözünü ettiği haberden daha farklı bir minvalde hareket eden Despina Psillu imzalı bir makale yer alıyordu. Ordan da bazı alıntılar yapalım:
…Pek çok kişi tablolardan dine hakaret edilmesi nedeniyle rahatsızlık ifade etti. Sanatçı her sınırı aşıyormuş. Ne dini ne imanı varmış. İşten atılmalı, taşlanmalı, yok edilmeliymiş… Bakanlıksa bu konudaki rahatsızlığını dile getirdikten sonar öyle görünüyor ki sanatçı ve aynı zamanda okul müdürü olan Yorgos Gavriil hakkında soruşturma başlatmak için kolları sıvadı.
Konu televizyon kanallarında da gündeme geldi ve sanatçıya da söz hakkı verilerek çalışmaları ve vermek istediği mesajlar hakkındaki görüşleri soruldu. Sigmanın muhabiri Tanıya inanıyor musun diye sordu. İnsan Ortaçağ ve Engizisyon Mahkemesi geri mi döndü iye düşünmeden edemiyor. Ekstrem bir toplumda mı, çalışmalarının tepki yaratması nedeniyle Eğitim Bakanlığının sanatçı hakkında soruşturma başlatacağı derinden muhafazakar bir ülkede mi yaşıyoruz?
Olay Charlie Hebdo dergisinin Hazreti Muhammed’in karikatürlerini yayınladığında maruz kaldığı saldırıları anımsatıyor…
…İşi cinayetler işlemeye vardıran Müslüman toplumun tepkileri elbette ki çok daha ekstremdi. Bununla birlikte şimdi Kıbrıs’ta gelişen olaylarla hareket noktası aynı demeden geçemeyeceğim. Zira her iki durumda da sanatın kovuşturulması ve bir kişinin görüşlerinden dolayı yok edilmeye çalışılması söz konusudur.