Güneyde çalışan emekçilerin “Kapıyı Açın İşimize Gidelim” talebine karşı cevap yok, tarih yok, yol haritası yok, çözüm yok.
Ancak bir ısrar var “salgın sürecini çok iyi yönettik” şeklinde.
Samimi bir şekilde iyi yönetim dediğimizde ne anlıyoruz bu konuda konuşmak gerek.
Tek başarı kriteri “insanlar hasta olmuyor 0 vaka görülüyor” ise bence büyük bir yanılgı söz konusudur.
Bunun başarı olarak anlayıp, bu çerçevede hareket etmek de bence sorunludur.
Öncelikle, COVID-19 kamu sağlığını tehdit eden ancak bununla sınırlı kalmayan çok daha derin sosyal ve ekonomik bir krize neden olmaktadır.
Gelinen noktada, kamu sağlığı ile birlikte sosyal ve ekonomik boyutları da eş zamanlı çözmek gerekiyor.
Onlarca bilinmez yaratıp konuyu tek bir veriye, virüsün görülme yoğunluğuna indirgediğinizde iyi bir yönetim sergilenmiş olmuyor.
Daha önemlisi tek bir kritere bağlı kalıp o kriterde ısrarcı olduğunuzda, işler daha iyiye gitmiyor. Koşullara adapte olmak yerine, belli noktalarda ısrar etmek durumun politize olmasına, kutuplaşmaya neden oluyor.
Çözüm üretme kapasitesini de yok ediyor.
Şimdi bir düşünün eğer biz bu krizi iyi yönettiysek, diğer konuların eş derecede kesinliğe sahip bilgiler neden yok ?
Tek bir göstergeye bağlı kalıp, onu referans alarak malesef iyi yönetimden bahsedemeyiz.
COVID19 ile beraber, geçiş noktaları durdu. Çözüm üretilmedi.
İşten çıkarılma tehlikesi yaşayanlar ya da işinden edilenler oldu; çözüm üretilmedi.
Mikro ve küçük işletmeler önemli bir darboğaz yaşıyor, çözüm yok.
Özel sektörün zor günler yaşıyor turizm ve yükseköğretim sektöründe ciddi kaygılar var. Çözüm üretilmedi.
Sağlık altyapısı geliştirilmedi, pandemi hastanesi sözü verildi gerçekleşmedi, sağlanan vantilatör dahi kurulmadı.
Şimdi samimi olarak soruyorum.
Sorunları öteleyip tek bir göstergeyi sabit tuttuğumuzda sorunun gerçekten iyi yönetildiği konusuna ikna oluyor musunuz?