5-6 güne yayılan çalışma haftasını 4 buçuk gün olarak düzenlersek ne olur ?
Kıbrıs’ın kuzeyindeki en önemli ekonomik aktivite turizm. Üstelik, turizm sadece otelcilik ile sınırlı değil. Kısa dönemli ev kiralayanından, restaurant ve bara kadar birçok sektörün de önünü açan bir özelliği var.
Bu açıdan baktığımızda, COVID19 sonrası ekonomik daralmanın önüne geçmek için ekonomik çarpan yaratan sektörleri canlı tutmak daha da önem kazanıyor.
Bu sektörlerin yüksek istihdam potansiyeli ile birlikte düşündüğümüzde, turizm sektörüne yönelik strateji çok daha önemli hale geliyor.
Peki bu sektörleri canlı tutmak için ne yapmalıyız?
Bugüne kadar yarattığımız ekonomik paradigmanın en büyük kusurlarından biri adaya erişim maliyetlerinden ötürü, turist başı destek vermekti. Ancak şimdi turizme olan talebi arttırmanın yolu, yabancılardan değil yerliler üzerinden şekillenecek.
Bu durumda yerli talebi arttırmanın yöntemini iyi belirlemek gerekir. Maddi destek veremiyorsanız, bu talebi arttıracak sebepleri arttırmak önemli olur. Ancak buradaki esas sorun, gelenlerin konaklama süresinin kısa olmasıdır.
Basit bir örnek verelim, eğer yerli ziyaretçi tek gece konaklarsa her gün temiz çarşaf verip, her gün tonlarca kimyasal madde tüketmek gerekir. Eğer kişiler 2 gün konaklarsa, o zaman çarşafları değiştirmez, maliyetleri düşük tutarsınız. Ekolojik eşik olarak da daha az maliyet yaratırsınız.
Peki bu durumda ne yapmak gerekir?
Yeni Zelanda bu konuda cesaretli adımlar atıyor. Belki de o deneyimi merkeze alıp, ciddi ciddi düşünmek gerekir.
5-6 güne uzayan haftalık mesai süresini 4 buçuk güne indirebilir miyiz?
Haziran – Ağustos arası özel sektörde pazartesi başlayan iş gününü, ücretleri değişmemek kaydı ile perşembe öğlen sonlandırabilir miyiz ?
Haftalık iş süresinin verimliliği arttırdığına dair tonlarca makale var.
Bunun yanında Perşembe öğle paydos eden kişilerin, Pazara kadar geçireceği uzun hafta sonunda, konaklama ve keyif için bol zamanı olacaktır.
Bu doğal olarak cafe, restaurant, bar, hotel gibi sektörlere olan talebi arttıracaktır.
Bu talebin artması ağırlıkla istihdamın hizmet sektöründe olan kktc’de (işgücünün %81’i) doğal olarak istihdamların korunmasına olanak sağlayacaktır.
Bahsedilen sektörde kadın istihdam yoğunluğu görece daha yüksektir. Ancak, ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri kadın istihdamının utanılacak derecede düşük olmasıdır. Bu talebin korunması kadın istihdamına olanak yaratacaktır.
COVID19 sürecinden sonra hiçbir şey normal olmayacak demiştik.
Şimdi normal dışının altını doldurmak gerek…
Ezberi mi tekrarlayalım yoksa yeni yaklaşımlarla ekonomik daralmadan en az etkilenerek mi kurtulalım?