20 Eylül akşamı Rüstem Kitabevi galerisinin yeni kültür-sanat sezonu, Ceren Asmaz’ın “Recipe For Disaster” isimli seramik sergisi ile açıldı.
Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergi üç hafta boyunca pazartesinden cumartesiye saat 09.30 – 18.00 arası ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Ceren Asmar Kimdir?
1987 doğumlu Ayşenur Ceren Asmaz; lisans ve yüksek lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü (2010) ve Güzel Sanatlar Enstitüsü Cam Anasanat Dalı (2013)’te tamamlamıştır. 2013 yılında Uludağ Üniversitesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak atanmış, 2014-2018 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik ve Cam Tasarımı Anasanat Dalı’nda Sanatta Yeterlik programı süresince bu kurumda görev yapmış ve 2018 yılında Sanatta Yeterlik programını tamamlamıştır.
Çeşitli sempozyum, bienal ve karma sergilerinin yanı sıra; “İnsanın kanadı; gayretidir” ve “Inner Monsters: Glass Edition” isimli iki kişisel cam sergisi; ayrıca “İki Nehir” isimli şiir kitabı için hazırladığı illüstrasyonlardan oluşan bir illüstrasyon sergisi bulunan sanatçının, biri heykel ikisi seramik alanında olmak üzere üç adet ödülü vardır.
Sanatçının eserleri Güney Kore uluslararası Macsabal Müzesi ve Stieglitz Academy Uygulamalı Sanatlar Müzesi koleksiyonlarında eserleri yer almaktadır. Sergi Katalog Yazısından Asmaz’ın bir önceki sergisinde kumu cama dönüştüren kutsal ateş, bu sergide ise toprağı seramiğe dönüştürmek için kullanılıyor. Sanatçı yine karşımıza gerçeği idealize etmeye çalışmayan bir tavırla çıkıyor.
Eserler, hayatın olduğu gibi bize sunulması ile var oluyor; bir şeyleri düzeltmek, güzelleştirmek, onarmak değil amaç; hayat bize nasıl görünüyorsa sanatçı o kutsallığı kullanarak izleyenleri gerçekle, aslında kendi gerçeği ile yüzleştiriyor. Eserlerin toplamı sanatçının güncesini oluşturuyor. Gerçek olanın mükemmel olmadığı, düşünce tarihinde yüzyıllardır tartışılan 21. yüzyılda ise artık çoğunluk tarafından kabul edilmiş bir görüş. Hayatın, düzenin, doğanın, insanlığın oluşturduğu bir gerçeklik algısının ideal olmadığını söylemek zor değil, fakat bunu eserlerde izleyici rahatsız etmeden vermek bayağı çaba isteyen bir tavır. Bunu başarmak için eserin, izleyiciyi içine çekmesi, onu eserin içerisinde anlamlar aramaya teşvik etmesi; güzel ve çirkinin, iyi ve kötünün dualitesinin karşısında izleyiciye bir görev verilmesi gerekiyor. Asmaz bunu kendine özgü dili ile seramik formların arkasına geçerek yapıyor.