Avrupa Komisyonu’nun Nefret ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Komisyonu (ECRI) Kıbrıs’la ilgili raporunda, çeşitli grupları etkileyen nefret söyleminin Kıbrıs’taki kamusal söylemde yaygın olmaya devam ettiği uyarısında bulundu.
Avrupa Konseyi tarafından kurulan Komisyon, ırkçılık, ayrımcılık (“ırk”, etnik/ulusal köken, renk, vatandaşlık, din, dil, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde), yabancı düşmanlığı, antisemitizm ve hoşgörüsüzlükle mücadele konularında uzmanlaşmış bağımsız bir insan hakları izleme organı olarak faaliyet gösteriyor.
Komisyon yeni raporunda Kıbrıs Cumhuriyeti’ne on beş tavsiyede bulunurken 17 Mart 2016 tarihinde Kıbrıs’la ilgili beşinci raporunun kabul edilmesinden bu yana bir dizi alanda ilerleme kaydedildiğini ve iyi uygulamaların geliştirildiğini belirterek, raporda “ECRI Kıbrıs’taki bu olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşılamaktadır. Ancak kaydedilen ilerlemeye rağmen bazı konular endişe yaratmaktadır” ifadesine yer verdi.
Tavsiyeler
ECRI raporunda yetkililerden bir dizi alanda harekete geçmelerini talep etmekte ve aşağıdakiler de dâhil olmak üzere bir dizi tavsiyede bulunmaktadır:
Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı tarafından geliştirilen mevcut ırkçılık karşıtı politikaların okul yönetimleri tarafından etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacak tedbirler alınmalıdır.
Kıbrıslı yetkililer, LGBTI bireylere yönelik nefret söylemine karşı güçlendirilmiş eylemi ana unsurları arasında bulunduran ulusal bir eylem planı ile ulusal bir LGBTI stratejisi hazırlamalıdır.
Yetkililer ayrıca, nefret söylemi ve nefret saiki şiddetle mücadele için ceza mevzuatının uygulanmasında uzun süredir devam eden bir dizi boşluğu ele almalıdır.
Yetkililer, diğer hususların yanı sıra, nefret söylemi ve nefret güdülü şiddetle ilgili ceza mevzuatını, mağdurlar için mevcut hukuk yolları da dâhil olmak üzere gözden geçirmeli ve polis memurları, savcılar ve hâkimlere nefret söylemi ve nefret güdülü şiddetle mücadeleye ilişkin uygun cezai hükümlerin kullanımı konusunda uygun eğitimler vermelidir.
Çocuk sığınmacıların ve diğer göçmen çocukların, Yunanca eğitim verilen normal ilkokul sınıflarını takip edebilmeleri için ihtiyaç duydukları Yunanca dil becerilerini edinmelerini desteklemek üzere hızlandırılmış tedbirler alınmalıdır; bu tedbirlere, bu çocukların yerleştirileceği en uygun okul sınıfını belirlemek üzere bireysel beceri değerlendirmeleri eşlik etmelidir.
Romanların eğitim, sağlık, barınma ve istihdam alanlarında desteklenmesine yönelik uygun şekilde finanse edilen politikalar geliştirilmelidir. Rapor döneminde STK’lar için getirilen kayıt kuralları, STK’ların sığınmacılara ve diğer göçmenlere çok ihtiyaç duydukları desteği sağlamalarının engellenmemesini teminen gözden geçirilmelidir.
Kaydedilen ilerleme
Kaydedilen ilerlemeyle ilgili olarak Komisyon, beşinci raporundaki bir tavsiye doğrultusunda, Ombudsmanlık kurumuna 2019 yılında yeni personel alımı için kendi işe alım sınavlarını düzenleme yetkisi verildiğini belirtti.
Raporda belirtildiği üzere, Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı (MOESY) 2018-2022 Okul Şiddetini Önleme ve Mücadele Ulusal Stratejisi geliştirmiş, buna ek olarak Kıbrıs Pedagoji Enstitüsü’ne bağlı Kıbrıs Okul Şiddeti Gözlemevi, okullarda zorbalık ve şiddetin önlenmesi ve ele alınmasını amaçlayan eylem ve programlar geliştirmekte ve uygulamakta, aynı zamanda Eğitim Bakanlığının 2020 yılında uygulamaya konulan zorbalıkla mücadele politikasının uygulanmasını teşvik etmekte ve izlemektedir.
Şubat 2021’de, Parlamento Üyeleri için İlkeler ve Etik Kurallar yürürlüğe girmiştir. Bu kurallar, diğer hususların yanı sıra, milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken nefret söyleminde bulunmalarını, şiddeti teşvik etmelerini ve cinsiyetçi/ırkçı davranışlar sergilemelerini yasaklamaktadır.
Ağustos 2019’da İçişleri Bakanlığının, trans bireyler de dâhil olmak üzere, resmî belgelerde isim ve cinsiyet değişikliğini kolaylaştırması ve Nisan 2022’de kan bağışı bağlamında cinsel yönelimle bağlantılı tüm kısıtlamaların kaldırılması memnuniyet verici diğer adımlardır. Komisyon, diğer olumlu gelişmeler olarak, sığınmacıların istihdam edilmesine yönelik prosedürlerin Ekim 2021 itibariyle önemli ölçüde kolaylaştırıldığını ve sığınmacıların çalışmasına izin verilen sektörlerin kapsamının 2019’da genişletildiğini belirtti.
ECRI ayrıca Limasol’daki Agios Antonios İlkokuluna yaptığı ziyaret sırasında Roman öğrencilerin Kurbetcha1 öğrenimlerinde önemli mesafe kat ettiklerini ve Covid-19 sağlık kriziyle ilgili kısıtlamaların Roman öğrenciler üzerindeki etkisini en aza indirmek için, çevrimiçi eğitime katılan tüm Roman öğrencilere tablet ve internet erişimi sağlanması da dâhil olmak üzere önemli çabalar sarf edildiğini memnuniyetle gözlemlemiştir. Raporda “ECRI Kıbrıs’taki bu olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşılamaktadır” denildi.
Endişe yaratan konular
Ancak kaydedilen ilerlemeye rağmen bazı konuların endişe yarattığı vurgusu da yeni raporda dikkat çekiyor.
Daha somut olarak, Kıbrıs’taki tek eşitlik kurumu olan Ombudsmanlık kurumunun hâlâ ayrımcılık veya hoşgörüsüzlük mağdurları adına dava açma veya davalara katılma yetkisi bulunmamaktadır.
ECRI ayrıca okullarda öğrencilerin ya da ebeveynlerinin rızası olmaksızın ve din konusundaki görüşleri dikkate alınmaksızın düzenlendiği bildirilen Ortodoks ayinlerinden de endişe duymaktadır.
ECRI, düzensiz olarak bulunan göçmenlerin insan haklarıyla ilgili tüm temel politika alanlarında güvenlik duvarı olarak adlandırılan uygulamaların bulunmamasından ve bu göçmenlerle ilgili olarak iş mahkemelerinde yürütülen işlemlerin bu göçmenlerin sınır dışı edilmelerine yol açmasından üzüntü duyduğunu belirtmiştir.
ECRI ayrıca bazı gey ve lezbiyenlerin sözde dönüşüm terapilerine tabi tutulmasıyla ilgili olarak bildirilen uygulamaları da ciddî bir endişe konusu olarak görmektedir.
Raporda, “ECRI’yi ilgilendiren çeşitli grupları etkileyen nefret söylemi Kıbrıs’ta kamusal söylemde yaygınlığını korumaktadır. Nefret söylemi olaylarını izlemek için kapsamlı bir sistem mevcut değildir. Buna ek olarak, ırkçı ve diğer nefret söylemi türlerinin ve karşı söylemlerin kamuya mal olmuş kişiler tarafından kesin ve hızlı bir şekilde kınandığı örnekler de münferit kalmaktadır” denildi.
Rapora göre, “ilkokul çağındaki uluslararası koruma başvurusunda bulunan çocukların, genellikle yaşlarına göre normal okul sınıflarına yerleştirilmeleri, merkezi okul derslerinde daha önce edindikleri becerilerin göz ardı edilmesi ve Yunanca hazırlık dersleri verilmemesi, okula entegrasyonları ve okuldaki başarıları önünde büyük bir engel teşkil etmektedir.”
Ayrıca, “Kıbrıs’taki göçmenlere destek verenler başta olmak üzere birçok STK’nın övgüye değer çalışmalarına rağmen, 2017 yılında getirilen yeni kayıt kuralları nedeniyle bu tür bir destek sağlama olanaklarının riske atıldığı” belirtilmektedir.
Kıbrıs Haber Ajansı