Lefkoşa’nın güneyinde geçtiğimiz günlerde kalkınma adına yerle bir edilen bir binanın enkazı üzerinde dönen tartışmalara Kıbrıs Bilim ve Teknik Odası (ETEK) da katılarak bina sahiplerine evlerinin eşsiz mimari özellikleri nedeniyle listeye alınmaya değer bir hazine olarak görülmesinden gurur duymaları çağrısında bulundu.
Kıbrıs Bilim ve Teknik Odası (Etek), ada genelinde bu tür binaların sürekli büyüyen bir listesine sahip olduğunu, bunların korunması ve iyi bir şekilde kullanılması gerektiğini ve sahiplerinin binalarını listeleyerek getirilen kısıtlamalar telafi edilmesi gerektiğini belirtti.
ETEK Başkanı Constantinos Constanti Cyprus Mail’e verdiği demeçte, Kıbrıs’taki modernist mimarinin 1920’den 1970’e kadar 50 yıllık bir dönemi kapsadığını ve bunların “mimari değerleri ya da tarzları, hatta sosyal hizmetleri gibi bazı dikkat çekici özelliklere sahip sembolik binalar” olduğunu söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına göre yüz yaşın üzerindeki binalar otomatik olarak koruma listesinde yer alıyor. 1920’lerden sonra inşa edilenlerin ise Bakanlar Kurulu tarafından listeye alınması gerekiyor.
Lefkoşa’da Özgürlük-Eleftheria Meydanı yakınlarındaki Arnalda ve Stassinos caddelerinin köşesinde bulunan ve geçtiğimiz hafta sonu yıkılan ve büyük tepkilere yol açan 1930’ların ikonik evi listede yer almıyordu.
![](https://gazeddakibris.com/wp-content/uploads/2025/02/image-15-png.webp)
Binaların listelenerek korunması başvuruları mal sahipleri, belediyeler, şehir planlama ve İçişleri Bakanı tarafından yapılabilmektedir. Bakan daha sonra Bakanlar Kurulu’na bir kararname şeklinde bir tavsiyede bulunur ve Bakanlar Kurulu’nun bunu onaylaması istenir. Kararname yürürlüğe girdikten sonra bina üzerinde hiçbir çalışma yapılamaz. Çıkarlarının zedelendiğini düşünen mal sahipleri Bakanlar Kurulu kararına itiraz edilme hakkına ise sahiptir.
ETEK Başkanı Constantinos Constanti, “Bu binaların önemi, tarihi unsur değerleri, inşaat tarzları veya diğer özellikleri korunmaya değer olup olmadıklarına yönelik değerlendirmede kriter olarak değerlendiriliyor” dedi.
Bir binanın listeye girmeye layık görülmesini sağlayacak tek bir özellik olmadığını belirten Constanti, bu tür binaların listesinin “sürekli genişlediğini” de sözlerine ekledi.
“Bizler kamuya ait olan 80 sembolik binayı kaydederek işe başladık. Bazıları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra tarihi bir rol oynadı, bu nedenle mimarilerinin ötesinde değerlere sahipler” diye örnek veren Constanti, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen yıkıma atıfta bulunarak, bu binanın örneğin bir vatandaş hizmet merkezine dönüştürülebileceğini söyledi.
Constanti “Önünden geçip hayranlıkla seyredelim diye binaların restore edilmesini istemiyoruz. Onu onarmak, ona yeni bir hayat vermek istiyoruz” dedi.
![](https://gazeddakibris.com/wp-content/uploads/2025/02/image-20-png.webp)
İçişleri Bakanı Constantinos Ioannou ise, Arnalda ve Stassinos caddeleri üzerindeki binanın yıkımının tamamen yasal olduğunu, çünkü binanın listede yer almadığını ya da listeye alınmak için bir başvuru olmadığını söyledi.
Bir evin listeye alınabilmesi için, ev bir şehrin tarihi merkezinde ya da özel karakterli bir bölgede değilse, yerel makamlardan ya da ev sahiplerinden talep gelmesi gerektiğini açıklayan İçişleri Bakanı, “bu prosedür sayesinde, kültürel mirasımızın korunması amacıyla 7,000’den fazla evin listeye alınması onaylanmıştır. Halen 4,000 başvuru daha değerlendirme aşamasındadır” dedi.
Kıbrıs’ın Kültürel Mirası Yok Oluyor
Kıbrıs’ın güneyinde en son yaşanan habere konu örnekte olduğu gibi, Kıbrıs’ın kuzeyinde de durum değişmiyor. Kıbrıs’ın kültürel mirasını ve kimliğini şekillendiren binalar kalkınma adına birer birer yıkılıp yerlerine çok katlı yenileri dikiliyor. Yıktırılmayanlar ise zamana terkedilip birer birer yıkılmaya yüz tutuyor.
![](https://gazeddakibris.com/wp-content/uploads/2025/02/image-16-1024x576.webp)