Kıbrıs’ın güneyi Şubat 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken ilk kez ilk üç aday devlet televizyonu RİK’te kamuoyunun karşısına çıktı.
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorunu müzakerelerindeki en yakın iki çalışma arkadaşı eski Müzakereci Andreas Mavroyannis ve eski Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Perşembe gecesi CyBC tarafından yayınlanan ilk cumhurbaşkanlığı adayları tartışması sırasında birbirlerini hedef aldılar.
9 yıl boyunca Anastasiadis’in müzakerecisi olarak görev yapan, Anastasiadis tarafından BM daimi temsilciliğine atanan AKEL tarafından desteklenen fakat bağımsız aday olan eski Müzakereci Andreas Mavroyannis’in görev süresi boyunca söylemediklerini aday olunca söylemeye başlaması dikkatlerden kaçmadı.
DİSİ lideri ve adayı Averof Neofitu’nun da konuk olduğu programda, Kıbrıs sorunu ve dış politika ana konuları ele alındı.
Kıbrıs’taki çözüm görüşmeleriyle ilgili tüm toplantılara katılan cumhurbaşkanının eski çalışma arkadaşlarının anlaşmazlığının odağında beş buçuk yıldan fazla bir süre önce Mont Pelerin’daki Kıbrıs Konferansı’nda yaşananlar vardı.
https://youtu.be/gWpq5WkG0BI
Anastasiadis, Hristodulidis’in isteğiyle Mont Pelerin’dan ayrıldı
Andreas Mavroyannis, Hristodulidis’in ısrarlı isteğiyle, meseleleri Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve AKEL eski lideri Andros Kiprianu ile görüşmesi gerektiği bahanesiyle Anastasiadis’in konferanstan ayrıldığını söyledi.
Hristodulidis ile görev süreleri boyunca nasıl bir ilişki içerisinde olduğu yönündeki soruya da Mavroyannis, Hristodulidis’in cumhurbaşkanı üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekti ve “cumhurbaşkanına yaptığım tavsiyeleri baltalıyordu” ifadelerini kullandı.
Hristodulidis ise, Mavroyannis’in olayların nasıl geliştiğine dair Türk tarafının anlatısını benimsediğini ve bu nedenle yaklaşık altı ay sonra Crans Montana’daki barış sürecinin nihai çöküşünün suçunu Kıbrıs Rum tarafına attığını söyledi. Mavroyannis’in görüşmelerde söz sahibi olduğunu belirten Hristodulidis, Mavroyannis’in açıklamalarını “Cumhurbaşkanına hakaret” olarak niteledi.
Mavroyannis’e barış sürecinin ele alınmasına bu kadar güçlü itirazları olan bir kişinin istifa etmesi gerektiğini söyleyen Hristodulidis, “onun yerinde ben olsaydım orada istifa ederdim” dedi.
“Kıbrıs sorunu işgal meselesi olarak yeniden formüle edilmeli”
Programda Kıbrıs sorununa ilişkin tutumunu da ortaya koyan Hristodulidis, destekçileri EDEK ve DİKO’nun tutumunu tekrarlayarak sorunun “işgal meselesi olarak yeniden formüle edilmesi” gerektiğini ve AB üzerinden bir çözüme gidilmesi gerektiğini söyleyerek, Avrupa Konseyi’nden Kıbrıs görüşmelerine katılacak bir temsilci istedi.
“Kıbrıs’ın NATO üyeliği hedefi sürmeli”
Program boyunca arkasına yaslanarak rakiplerinin karşılıklı suçlamalarını izleyen DİSİ Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Averof Neofitu, Kıbrıs’ın hem Doğu hem de Batı ile iyi ilişkiler içinde olabileceğini düşünmekten vazgeçmesi gerektiğini çünkü dünyanın artık bölünmüş olduğunu ve bir AB üyesi olarak Kıbrıs’ın Batı’ya ait olduğunu savundu. Ayrıca, bunun ancak bir çözümden sonra gerçekleşeceğini kabul etmesine rağmen, Kıbrıs’ın NATO üyeliği hedefini sürdürmesi gerektiğini de söyledi.
Neofitu programda Hristodulidis’in Guterres çerçevesini çökerten DİKO ve üzerinde anlaşmaya varılan çözüm temeli olan iki bölgeli iki toplumlu federasyona karşı çıkan EDEK tarafından desteklendiğini hatırlattı.
cyprus mail/gazedda