Büke Dorukan
Polis Genel Müdürlüğü’nün yaptığı, ‘Sokağa çıkarken maske takmanın yasal zorunluluk olduğu, kurallara uymayanlar hakkında yürürlükteki mevzuat çerçevesinde cezai kovuşturma başlatılacağı’ açıklamasının ardından ilişkin mevzuatın geçerliliği tartışma konusu oldu.
Konuya ilişkin açıklama yapan CTP milletvekili Avukat Fazilet Özdenefe, GazeddaKıbrıs’a yaptığı açıklamada bahsi geçen mevzuatın sokağa çıkma yasağı altında uygulanan ve 1 Haziran itibari ile yürürlükten kalkan bir mevzuat olduğunu aktardı.
Milletvekili Faizlet Özdenefe şu sözlere yer verdi:
Bakanlar Kurulu’nun Fasıl 156 Sokağa Çıkma Yasağı sonucunda kamu güvenliği ve kamu düzeninin sağlanması için bir emirname çıkarma ve belirli saatlerde veya belirli bir alan içerisinde sokağa çıkma yasağı emretme yetkisi vardır.
Bu yasa altında çıkan bir emirnameye uyulmasını sağlamak için Bakanlar Kurulu’nun çıkaracağı böyle bir karara riayet etmeyen kişiler asgari ücretin %10’u kadar bir para cezasına veya 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Zaten bu suç ve ceza maddesi pandemi sürecinde önce yasa içinde kararname ile daha sonra ise mecliste onaylanarak hayata geçti. Bu yasa altında çıkan en son emirname 14 Mayıs 2020 tarihindedir. Bu yayınlanan emirnamenin 1 Haziran 2020 sabah saat 06.00’ya kadar geçerliliği bulunuyordu.
Bir dönem daha katı sokağa çıkma yasağı kuralları uygulandı daha sonrasında 15 Mayıs’ta çıkan sokağa çıkma yasağı emirnamesi ile 16-20 Mayıs gece 22.00’den sabah 06.00’ya kadar ve daha sonra ise gece 12.00’den sabah 06.00’ye kadar sokağa çıkma yasağı getirilmişti. Bu emirnamede gündüz veya gece çıkmak durumunda olan kişilerin sokağa çıkarken ve sokakta oldukları süre içerisinde maske takmaları zorunlu hale getirilmişti.
Ancak altının çizilmesi gereken nokta emirnamenin 1 Haziran 2020 sabah 06.00’ya kadar geçerliliğinin bulunmasıdır ve daha sonrasında uzatılmamış olmasıdır. Şu anda ülkemizde sokağa çıkma yasağı bulunmadığı için maske takma zorunluluğunu ifade eden madde de yürürlükte değildir.
Burada yapılması gereken, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası altında bir madde konulmalıydı. Nitekim 30 Temmuz tarihinde Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda bir değişiklikle ilgili yasa önerisi meclise getirildi. Ancak 20 günlük askı süresi kapsamında yasa önerisinin ivediliği olmadığı için komitenin görüşebileceği bir durumda değildir. Zaten meclisin tatil sürecinde olması dolayısı ile en yakın zamanda Ekim ayında görüşülmesi mümkün olacaktır. 5 Ekim ilk yasama günü törensel bir gün olması dolayısı ile ve daha sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimleri gündeme gireceği için başka bir tarihe ertelenecektir.
Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda yapılmak istenen değişiklik, Sağlık Bakanlığı’nın hazırlayacağı Bakanlar Kurulunun onaylayacağı bir tüzük ile bulaşıcı hastalıkların hafifletilmesi için Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerileri doğrultusunda yeni tedbirlerin alınmasıdır. Bu tedbirlere aykırı hareket etmek suç olarak tanımlanmaktadır. Ancak maske takma zorunluluğu bu tedbirlerden biri olur ise ve buna aykırı hareket edilir ise bir suç unsuru sayılabilecektir. Bugün itibari ile böyle bir suç yasalaşmış değildir mecliste görüşülmek üzere sırasını beklemektedir.
Şu an itibari ile sokakta dolaşan kişileri polisin maske takmadıkları için durdurma yetkisinin yasal bir dayanağı olmadığını yönünde düşünüyorum. Burada konuşulan durum insanların maske takması veya takmaması üzerine bir değerlendirme veya beyan olarak algılanmamalıdır. Benim beyanım bir avukat olarak mevzuatı değerlendirmek yönündedir. Burada bir pandemi ile mücadele ediyoruz ve bilim insanları ve uzmanların önerileri doğrultusunda alınması gereken her türlü önlemin uygulanması gerektiği düşüncesindeyim. Ancak burada bir eksiklik var ise ve cezalandırılması gerekiyorsa bunun hukuka uygun olarak yapılması gerektiğini savunuyorum.