Çatalköy’de TSK birliğindeki cephanelikte meydana gelen mühimmat patlaması, akla 2011 yılında Kıbrıs’ın güneyindeki patlamayı ve ardından gelen istifa, soruşturma ve cezaları getirdi.
11 Temmuz’da Mari’deki Evangelos Florakis Denis Üssü’nde büyük bir patlama meydana gelmişti.
Patlamada 13 kişi hayatını kaybetmiş, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üs yakınındaki en büyük elektrik santrali Vasiliko’da meydana gelen ağır hasar nedeniyle Kıbrıs’ın güneyi elektriksiz kalmıştı.
Patlama sonrasında sırasıyla;
1.gün: Savunma Bakanı Kostas Papakostas ve RMMO Korgenerali Petros Çalikidis görevlerinden istifa etmişti.
Hükümet bağımsız bir denetlemenin yapılmasına karar vermiş ve polis cezai araştırma yapma kararı almıştı.
2. gün: Halk eylemlere başladı. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristofias istifaya çağrıldı. Bir grup başkanlık sarayını bastı. Söz konusu eylemler günlerce devam etti.
19 Temmuz’da Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu görevinden ayrıldı.
27 Temmuz’da koalisyon ortağı DİKO hükümetten iki bakanını çekmesiyle Cumhurbaşkanı Hristofyas tüm bakanların istifasını istedi.
3 Ekim’de devlet tarafından atanan Poys Polyviou devletteki sorumlular için araştırma başlattı.
Cumhurbaşkanı Hristofyas kurulan özel mahkemeye çıkarılarak yargılandı.
Araştırma sonucunda Hristofyas’a siyasi ve şahsi sorumluluk yüklendi.
Olayla ilgili 643 sayfalık bir rapor hazırlandı.
Olayın soruşturulmasının ardından Larnaka Ağır Ceza Mahkemesi 2013 yılında Savunma Bakanı Kostas Papakostas’a adam öldürmek suçundan 5 yıl hapis cezası verdi.
İtfaiye Müdürü Andreas Nikolau, İtfaiye eski Müdür Yardımcısı Haralambos Haralambus ve EMAK (Felaketle Özel Mücadele Birimi) eski Müdürü Andreas Loizidis’in ise 2’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Patlama neden olmuştu?
Patlamanın kaynağı 2008 yılında el konulan bir gemiden indirilen cephane yüklü konteynerlerdi.
Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri, İran’dan Suriye’ye silah ve mühimmat götüren bir gemiye el koymuştu.
Gemideki konteynerler Limasol’daki deniz üssüne indirildi.
Patlama da bu konteynerlerde meydana gelmişti.
Hükümet ise, üsdeki patlamadan Birleşmiş Milletler’i sorumlu tutmuş, BM Güvenlik Konseyi’ne patlayıcı maddeleri teslim alması için yapılan sayısız başvurunun cevapsız kaldığını açıklamıştı.
Çatalköy’deki patlamayla ilgili nasıl bir süreç izlenecek?
Kıbrıs’ın güneyine yaşananlar bunlarken, kuzeydeki patlama ile ilgili nasıl bir süreç izleneceği, bağımsız bir araştırma komitesi kurulup kurulmayacağı veya yetkililerin sorumluluğu üstlenip üstlenmeyeceği soru işareti barındırmakta.