• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Mart 29, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Hasan Yıkıcı

Manifesto’nun Ufku: 170 Yıl Önce 170 Yıl Sonra – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı Hasan Yıkıcı
10 Ekim 2018
Okuma Süresi: 5 dk
A A
Manifesto’nun Ufku: 170 Yıl Önce 170 Yıl Sonra – Hasan Yıkıcı

I.

Neden bugün 170 yıl önce yazılmış bir metnin yarattığı coşku ve heyecan yaratacak yeni bir metin ortaya çıkmıyor?

II.

Komünist Manifesto, 170 yıl önce yazıldığı zaman, kuşkusuz dönemin tarihsel ve öznel koşullarının bir ürünü olarak ortaya çıktı. Fakat ondan önceki manifestolardan farklı olarak Komünist Manifesto aynı zaman tarihi belli bir yöne sokma veya yeni bir tarih yaratma girişimiydi de. Bu modernist ve ilerlemeci içerik, Manifesto’nun dönemin geleneksel manifestolarından ayrılmasını ilk modernist ve ayrıca da avangart manifesto olarak ortaya çıkmasını sağlar. “Bütün ülkelerin işçileri birleşin”, sadece ilerlemeci bir amaç değil aynı zamanda tarihin tarihin akışını değiştirecek, vahiysel bir gelecek çağrısıydı da.

III.

Manifesto, bir yandan dönemin mücadeleleri ve burjuvazinin devrimci girişimlerinin yarattığı atmosfer, diğer yandan da eli kulağında olan 1848 devrimlerinin arifesinde yazıldı. Bir yandan geçmişin, alt üst oluşların ve ütopik sosyalist yazın geleneğinin atmosferi diğer yandan da gelmekte olan büyük anın beklentisi içinde ortaya bir program çıktı. Bir yandan zorunluluktan bir yandan da tarih yapmak iradesinden ortaya çıkmış bir metin olarak Manifesto, hem sabırsız hem de bir başlangıç metnidir. Manifesto’nun sabırsızlığı da tam bu başlangıç noktasından gelir. Çünkü artık burada bir kopuş-muhalefet biçimlerinden, mülkiyet ilişkilerinden ve burjuva tarih geleneğinden- söz konusudur. İşçi sınıfının güç olması ertelemez bir amaçtır. Çünkü gelecek tam da buna bağlıdır. Dolayısıyla bir sınıf olarak örgütlenen işçiler, geçmişin ütopik akımlarını bir köşeye bırakıp manifestonun çizdiği yönde harekete geçmelidir.

IV.

Fakat bu kopuş metafizik bir arzu değil, eski toplumun içinde serpilip gelişerek yeni topluma doğru evrilen ilişkilerin belli bir tarih ve pratik bağlamına akması anlamında kopuştur. Kısacası zaman içinden zaman yaratarak, devrimin ve komünizmin tarihini yaratılacağı bir zaman. Kazanılacak bir dünya, yaratılacak bir gelecek ve dönüştürülecek mülkiyet ilişkileri, bunu gerçekleştirecek olan ise zincirlerinden başka kaybedecek bir şey olmayan proleterler. Manifesto, hem sınıf mücadelesi anlamında pratik, hem de bir edebi tür, tarih yazımı ve kuramı olarak bir harita olarak kısa sürede bir hayalet gibi ülke ülke yayıldı. Sadece siyasal değil, edebi içeriğiyle de dünya yazınında öncü bir yer edindi.

V.

Manifesto’nun sabırsızlığıyla birlikte onun mekânlarından da bahsetmek gerekir. Devrim, proleterleşmenin, yani burjuvazinin kendisinin oluşturduğu mezar kazıcılarının yoğunlaştığı Avrupa’nın büyük kentlerinden gelecektir. Manifesto ilk olarak İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Flamanca ve Danca yayınlanır. Burjuva kelimesi aynı zamanda kentsoylu anlamına da gelmektedir. Nitekim 1848 devrimleri de kentlerde patlak veren devrimler olur. Fakat tarihin cilvesi, yıllar sonra Manifesto’da beklenen devrim, Batı’dan değil Doğu’dan, işçi sınıfınının değil köylülüğün baskın olduğu Rusya’dan gelir. Manifesto, belki de 1848 devrimlerinin yenilgisinden sonra yaşayan, dolaşan ve gelişen bir metin haline gelecekti. Çünkü tarih yapıcıları ilerlemeye devam ediyordu. Modernizm kendisini kendi yıkıntıları içinde inşa ediyordu.

VI.

Manifesto, Martin Puchner’in ifade ettiği gibi aynı zamanda sahnelenebilir ve teatral bir metindir. Kendiliğinden işçi hareketleri, 1848 devrimleri, barikat savaşları, işgaller, Paris Komünü… Kentsoylular ile proleterlerin karşı karşıya gelmesi… Manifesto hep buralarda gezinir. Marx ve Engels özellikle 1848 ve Paris Komünü yenilgilerinin ardından Manifesto’da ortaya attıkları düşünceleri geliştirmeye ve dönüştürmeye başlarlar. İşçi sınıfının kentsoylulukla savaşımı, sokaklardan manifestoya, manifestodan da sokaklara sıçrıyordu.

VII.

Manifesto, 20.’yy boyunca ortaya çıkacak pek çok avangart manifestonun da önünü açar. Füturistik, gerçeküstücü, dadacılık yüzyıl boyunca manifestolarla yayılan akımlar olurlar. Avangart 20.yy boyunca zamanın ruhuna yönelik bir direniş potansiyeli olur. Bazen kaçış çizgileriyle, bazen meydan okuyarak, bazen saçmalayarak bazense hiçbir şey yapmayarak. Bazen araç olarak bazense de amaç olarak manifestolar, yazın ve sanat dünyasında 20.yy boyunca parlayan bir unsur oldu.

VIII.

Komünist Manifestobir gelecek çağrıcısıydı. Kuşkusuz uygun tarihsel ve öznel koşullarda ortaya çıkarak varlık gösterebildi. 2000’li yılların başında yenilgi psikolojisini yeni yeni üzerinden atan toplumsal hareketlerin Hardt ve Negri’nin İmparatorlukkitabını sahiplenmeleri gibi. Peki bugün? Şimdinin içinden çıkabilecek ve bir gelecek vaat eden, yeni bir tarih yaratımı öneren bir manifestonun ortaya çıkması mümkün mü? Gelecek yok, bir punk sloganı olması yanında aynı zamanda neoliberal bir aldatmaca da değil mi? Peki ama buna rağmen ekolojik felaketler çağında gerçekten bir gelecekten bahsedebilir miyiz? Bir mesih veya vahiy mi beklemeli yoksa ölünün ölüyü gömmesini mi? Gelecekçilik yok ama bir gelecek var. Hedefini ve yönünü kaybetmiş bir yığın tepki, öfke ve direniş içerisinde bu çıkışsızlıktan çıkacak bir çizgi çizebilir miyiz varoluş haritasına? Dönemin işçi sınıfı hareketleri olmasaydı, Manifestoda olmazdı veya bir anlam bütünlüğü barındırmazdı. Hareketler, tarihin ve coğrafyanın yüzeylerinde veya yüzey altlarında dolanır dururlar. Geri çekilmeler, öne atılmalar, yüzeye çıkmalar, yüze altında durulmalar gibi. Değişimleri dönüşümler, başkalaşımlar, karşılaşmalar, kopuşlar ve yeniden birleşmeler gerçekleştirirler. Tarihin ve coğrafyanın yapacağı sürprizleri kestiremeyiz, geçmişe saplanıp kalamayız, mutlak bir iyimserlikle geleceğe dair saf düşler de kuramayız. Belki de Terry Eagleton’un dediği gibi ‘iyimser olmayan bir umut’ ile şimdiyi işlemeye devam etmeliyiz. Geleceğe uçurumdan aşağıya bakar gibi bakmaya devam etmeliyiz.

IX

Komünist Manifesto170 yıllık yolculuğunda bir metin olarak bugün hangi konumda durmaktadır. Bazıları bu metni ilahlaştırarak hala aynı günkü içerik ve anlamıyla bir ezber tekrarı gibi tekrarlamakta, onu dondurup dini bir metin haline getirmekte. Bazıları ise Manifesto’ya tarihi bir eser olarak yaklaşmakta, bir çeşit işlevsiz koleksiyonculuk nesnesi muamelesi yapmakta. Bir kesim ise özellikle son 10 yıl içinde Karl Marx’ın ekonomiyle ilgili yazdıklarını ana akım bir mecrada kitle iletişim nesnesi olarak medyalaştırırken Manifesto’yu görmezlikten gelmekte ısrar etmekte. Üç yaklaşımda sırasıyla dogmatiklik, son kullanma tarihi bitmişlik ve yok sayma üzerine şekillenmektedir. Her üçü de Manifesto’nun siyasal içeriğinden bir yabancılaşma içeriği taşır. 170 yıl sonrasına baktığımızda Manifestohala heyecan verici ve çoşku uyandırıcı bir içeriğe sahip. Aynı şekilde dönemin ve sonrasındaki mücadelelerinin de birer pusulası. Bugün Manifesto’nun içeriği günümüz mücadelelerini ve dünyasını açıklamada oldukça yetersiz kalmaktadır. Hatta yaşanan deneyimler göz önüne alınırsa eleştirilecek pek çok noktası da var. Fakat Manifesto o günün koşullarında bugün de ihtiyacımız olan bir şeyi ortaya koyuyor ve bunu programlaştırıyordu. Ufkumuzu, verili düzenin sınırlarıyla kısıtlamamak, onu aşmak, ondan kopmak ve bunun nasıl yapılacağını bulmak. Yani bir yol izlemek! Tam da bugün ihtiyacımız olan şey, bir yol izlemek.

Kaynak: Manifesto’nun Ufku: 170 Yıl Önce 170 Yıl Sonra

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı

Gazeteci

Hasan Yıkıcı

Kurtarıcılarımızdan kurtulmaya ihtiyacımız var – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
7 Nisan 2021
0

Siyasal ve pratik anlamda bir çıkmaza düştüğünüzde veya hareket etme, kitleleri ikna edebilme kabiliyetinizi yitirdiğinizi fark ettiğinizde çeşitli alternatifler, araçlar veya ifade kanalları yaratmaya çalışırsınız.

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Duygular seli içinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
24 Ekim 2019
0

Sürekli konuşulduğu gibi bu seçim çözüm-çözümsüzlük veye Türkiye ile ilişkiler odaklı bir seçim olmayacak, bir başka odak daha var, o da kimlik ve buna bağlı olarak toplumsal duygular meselesi…

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Aklın, vicdanın ve yüreğin sesi – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
13 Ekim 2019
0

"Çünkü barış ideası bir slogan veya ezberlenmiş cümle kalıplarından değil; en zor koşullarda bile uğrunda tavır alınabilecek, vicdan, akıl ve yürekle harmanlanmış bir kültürden oluşmaktadır."

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Makul adam: Tufan Erhürman – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
3 Ekim 2019
0

"Erhürman, Kıbrıs’ın kuzeyine dair politika oluştururken, sınırını KKTC’nin varlığından kaynaklı sınırlarla belirlemekte; bir zamanlar sıklıkla dillendirdiği fakat uzun bir süredir de lügatından çıkarttığı ‘vesayet’ düzeninin sınırlarını kendi politikasının da sınırları...

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Her şey normale döndü mü? – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
12 Eylül 2019
0

Çünkü bu ülke bir ülke değil…

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Size bağış da yok, bağışlama da! | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
28 Mart 2023
Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun
Sibel Özbudun

Bir seçim yazısı ya da “bizi tüm kurtaracak olan…”[*] – Sibel Özbudun

Sibel Özbudun
26 Mart 2023
Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin
GAZEDDA YAZARLARI

Geceleri insanın elinden alamazlar 🌗 Tevfik Aytekin

Gazedda
25 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Devlet Tiyatrosu
  • Yakanızdayız! #isiasadaletnöbeti
  • 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bertolt Brecht
  • Fransa
  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Varış noktası Türkiye olan 2,3 ton kokain yakalandı

Varış noktası Türkiye olan 2,3 ton kokain yakalandı

18 saat önce
Esmeray: Meclis’e girecek olmam başlı başına bir fark

Esmeray: Meclis’e girecek olmam başlı başına bir fark

18 saat önce
Kimliksizler’in AP’ye yapacağı dilekçe için imza kampanyası 26 Mart’a kadar devam ediyor

“Kimliksizler” 675 imzayı Avrupa Parlamentosu Dilekçe Komitesi’ne iletti

19 saat önce
Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

Louise Michel: Savaşmak için gerekli tüm adımları atacağız

20 saat önce
Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

Almanya | Yakın tarihin en büyük uyarı grevi

20 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.