Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği’nin üniversitelerin yerel ekonomide, esnafın ayakta kalması ve büyümesi için çok önemli olduğunu ifade ettiği basın açıklamasına, Kıbrıs’taki uluslararası öğrencileri örgütleyen VOIS’ten yanıt geldi.
İŞAD Genel Sekreteri Levent Özerdağ’ın yaptığı yapılan istihdamlar, kurumlar için yapılan harcamalar, yerel sektör antlaşmaları, yerel hizmet alımı, ulaşım harcamaları ve öğrencilerin günlük harcamaları nedeniyle üniversitelerin, yerel ekonomide esnafın ayakta kalması ve büyümesi için çok önemli olduğu açıklamasına VOIS’ten yorum geldi.
VOIS tarafından yapılan açıklamada, uluslararası öğrencilerin Kıbrıs’ın kuzeyindeki öneminin herkes için açık olduğu ifade edilirken, adaya getirilecek öğrencilerin birçok hak ihlaline maruz kaldığını belirtti. VOIS açıklamasında, “buradaki toplum ekonomisi ve dokusu için bu kadar önemliysek, genel koşullarımız neden bu kadar kötü?” diye de sordu.
VOIS’ten yapılan açıklama şöyle:
Uluslararası öğrencilerin Kuzey Kıbrıs’taki ağırlık ve önemi günümüzde herkes için açıktır. Gerek işletmeler aracılığıyla ekonomiye katkımız, gerek kiralar aracılığıyla emlak alanına katkımız, gerek üniversite ücretlerimiz ama en önemlisi mezun olduktan sonra ülkemize dönüp yaptığımız tanıtımla ciddi bir katkı sağlamaktayız.
Uluslararası öğrenciler olarak önemimizin kabul edilmesini takdirle karşılıyoruz. Ancak, tüm bunlar her uluslararası öğrencinin aklındaki nihai soruyu açığa çıkarıyoruz:
“Kıbrıs’taki toplum ekonomisi ve dokusu için bu kadar önemliysek, genel koşullarımız neden bu kadar kötü?”
Haklı olarak sorulması gereken adil bir sorudur. Kuzey Kıbrıs’ın öğrenci dostu bir ada ve uluslararası öğrencilerin haysiyet, saygı ve tüm temel insan haklarıyla gelip eğitim görmeleri için güvenli bir liman olduğunu düşünmeyi çok isteriz. Muazzam potansiyele sahip olduğunu biliyoruz, ancak maalesef çoğumuz için gerçek bu değil.
Neden hiçbir şey yapılmıyor?
VOIS Kıbrıs olarak çalışma ve araştırmamızın hızlı bir şekilde taranması, size nedenini veya belki de temsili bir uluslararası öğrenci örneklemiyle yaşadığımız sorunları gösterecektir. Dolandırıcı temsilciler, sahte reklamlar, gerçeği yanlış gösteren ve öğrencilerine açıkça yalan söyleyen üniversiteler, polis tacizi, kötü bir kamu sağlık sistemi, HIV sınır dışı etme, konut sektöründe herhangi bir denetim eksikliği ve daha fazlası öğrencileri rahatsız etmeye devam ediyor ve birçok uluslararası öğrenci bu sorunlardan derinden muzdarip. Öyleyse gerçekten kendimize sormalıyız, eğer burada bu kadar önemliysek, bu sorunlar neden yıllardır var ve bunları çözmek için neredeyse hiçbir şey yapılmıyor? Nesiller boyu uluslararası öğrenciler şikayet etmeye devam ediyor. Eski bir öğrenci 8 yıl önceki Kıbrıs’ın kuzeyindeki çalışmalarına dönüp bakabilir ve bu konuların hala yepyeni olduğunu, belki de işlevsel avantajlara hizmet ettiği için göz ardı edildiğini görebilir.
Öğrenciler yurtlarından atıldı
Örneğin, Kıbrıs’ın kuzeyinde COVID-19’un patlak vermesinden ve kapanmadan bu yana yurtlarda yaşanan karantina sürecini ele alalım. Hükümetin, yurt dışından gelen kişileri ülke çapındaki yurtlara ve / veya otellere yerleştirdiğini, uluslararası öğrenciler için ücretsiz karantina girişiminde bulunduklarını takdirle karşılıyoruz. Ancak bu karantina konaklamalarının bazılarının koşullarına daha derinlemesine bakmak gerekmektedir.
Yurtlarda konaklayan öğrencilerin birçoğu, gelen öğrencilere yer açmak için yeterli ve zamanında herhangi bir bildirim yapılmadan yurtlarından atıldı. Diğer durumlarda, orada karantinaya alınması ve dışarı çıkmaması gereken öğrenciler dışarı çıkıp komşularıyla serbestçe etkileşim kurmalarına izin verildi.
Uluslararası öğrenciler için, özellikle yüksek riskli gruplarda olanlar için aşı konusu ne olacak? Buraya gelecekler ve hayatlarının önemli yıllarını burada okuyarak geçireceklerse, güvenliklerini sağlamak için dikkate alınmalı ve aşı verilmelidir.
Bu nedenle, uluslararası öğrencilerin burada karşılaştığı ve karşı karşıya olduğu bu temel sorunları çözmek için güncel, hissedilen ve uygulanabilir ilerleme kaydedilmelidir. Buradaki argüman, hepimizin mutlu anılarımıza ve deneyimlerimize sahip olmadığımızı belirtmek değildir, ancak kurumsal ihmalden kaynaklanan çeşitli ilişkili ve ilgisiz faktörler bu deneyimi bozmuştur. Bu aynı zamanda kötüler arasında iyi elmalar olmadığı anlamına gelmez. Bu, bu sorunları ve daha fazlasını çözmenin önemini azaltır. Örneğin, aşırı dozda uyuşturucuya kurban gitmemiş kişilerin olması (sayı olarak daha fazla olsa bile) olması, uyuşturucu bağımlılığı konusunun toplum tarafından ele alınmaması gerektiği anlamına gelmez.