Lefkoşa’nın kirli havası, yaşayanların hayatlarının ortalama bir yılını kaybettirecek
Bir çevre uzmanının Perşembe günü yaptığı açıklamaya göre adada her yıl 400 erken ölümün sebebi olan yüksek hava kirliliği bu şehrin havasını soluyan herkesin yaşamdan bir yıl eksiltiyor.
Lefkoşa’da kaydedilen partikül madde düzeyinin, 200.000 kişilik bir kent olan Lefkoşa’nın nüfusu 2,2 milyon olan Paris’ten çok daha yüksek olduğu ve bunun tüm yıl boyunca devam ettiği tespit edildi.
Bu partikül madde oluşumunun tümü Kıbrıs merkezli değil. Kıbrıs ayrıca, Orta Doğu’daki enerji ile ilgili faaliyetlerden ve Afrika’dan gelen tozlardan da önemli ölçüde etkilenmektedir ve bu durumun daha da kötüye gideceği kanaati vardır.
Kıbrıs Enstitüsünde Enerji, Çevre ve Su Araştırmaları Merkezi (EEWRC) Profesörü ve Direktörü Jean Sciare’ye göre, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu (EMME) bölgesindeki merkezi konumunun onu ciddi bir hava kirliliği sahası yaptığını söyledi.
Toz fırtınaları, kuruluklar ve aşırı ısınmalardan sürekli olarak etkilenen toplam 400 milyon insan nüfusuyla, aşırı hava kirliliği ve özellikle de partikül madde (PM) seviyeleri, bölgedeki hava koşullarını etkisi altına alarak bölgesel iklimi etkilemektedir ki bu ciddi olumsuz sağlık problemlerine neden olmaktadır.
Sciare, Kıbrıs’ta her yıl yaklaşık 400 erken ölüm ve 8.000 yıllık hayatın kaybedildiğini söyledi.
Lefkoşa’daki hava kirliliği Kıbrıs’taki yüksek dağlık alanlara kıyasla çok yüksek; öyle ki başkente yaşayanların yoğun hava kirliliğine maruz kalmalarından ötürü kaybedecekleri yılın Ayia Marina Xyliaou gibi bir bölgeye taşınmaları durumunda yarısını geri kazanırlardı. Ayia Marina Xyliaou yerel hava kirliliği düzeylerinin Enstitü’nün Kıbrıs Atmosferik Gözlemevi tarafından kaydedildiği ve çok daha düşük seviyelerde olduğu yerdir.
Kıbrıs Enstitüsü’nün hava kalitesi izleme tesisleri tarafından Lefkoşa’da kaydedilen, bir mikrometreden daha azını ölçen partikül madde PM1 seviyeleri, yılın her döneminde Paris gibi diğer Avrupa başkentlerine kıyasla çok daha yüksek olduğu görülmüştür. Şöyle ki, Lefkoşa’daki yıllık PM1 seviyelerinin ortalaması, metreküp başına 22μg olarak hesaplandı. En düşük seviyeler, Nisan ayında metreküp başına 16μg, Aralık ayında ise en yüksek 30.5μg / metre küp olarak kaydedildi. Paris’te ise kış aylarında metre küp başına 20μg, yaz aylarında ise metreküp başına 7.5μg’a kadar düşüş kaydedilmiştir.
“Aralık ayında hava kirliliğinin yüksek oluşu, yanan odun parçacıklarının çokluğundan yani şöminelerde odun yakmaktan kaynaklanıyor” diyor Sciare ve ekliyor: geçen hafta yapılan kirlilik ölçümlerinde Lefkoşa’nın hava kirliliğinin üçte ikisinin yanan odun parçacıkları kaynaklıdır.
Şömineler hava kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunur; Sciare şöyle dedi “herhangi bir teknoloji kullanılmadığı için; şömineleri yaktığımızda binlerce yıl önce yaptığımız şekilde odun yakmış oluyoruz. ”
Kıbrıs’ta hava kirliliği ve özellikle partikül madde, doğal ve aynı zamanda antropojenik kaynaklıdır ve hem yerel kirleticiler hem de komşu bölgelerden gelir.
Lefkoşa’da 2014 yılının Aralık ayında yapılan ölçümde, partikül madde organik aerosollerin tespit edilen başlıca kaynaklarının trafik (yüzde 17), yemek pişirme (yüzde 15), birincil biyokütle yakma (yüzde 16), ikincil biyokütle yakma (yüzde 16) olduğunu gösterilmiştir. % 35’inin ise Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgelerinden taşınmıştır.
“Yerel emisyonlar toplam konsantrasyonların üçte ikisi kadardır ve bu nedenle azaltımları için adımlar atılabilir” ancak özellikle de Orta Doğu’dan gelen hava kirliliği özellikle de enerji kaynaklı hava kirliliği aktarımını hafifletmek için yapabileceğimiz çok da birşey yok.
Son derece yüksek seviyelerde nitrojen dioksit (milyarda 180 parça) ve kükürt dioksit (340ppb), Orta Doğu’dan Kıbrıs’a aktarılır; aynı şekilde karbondioksit aktarımı da yüksektir (PM2.5 and PM2.5-10).
Kıbrıs’ın hava kirliliğine diğer önemli katkıyı yapan ülke ise Afrika’dır ki PM2.5-10 seviyelerinin sıklıkla kaynağı olan çöllerden bize toz parçacıkları şeklinde aktarılır. Diğer ülkeler arasında Akdeniz’in diğer ülkeleri; doğu Avrupa ve Türkiye; ve batı ve orta Avrupa da vardır.
“Fark,” diye açıklıyor Sciare, “Avrupa’nın durumunun gelecekte iyileşmesi beklenirken bölgesel hava kirliliğinin gelecekte daha da kötüleşmesinin beklenmesi ”dir.
Çeviren: Aycan Akcin
Kaynak:
https://cyprus-mail.com/2018/12/14/living-in-air-polluted-nicosia-will-cost-residents-on-average-a-year-of-their-lives/?fbclid=IwAR2cTmt_JrNWYAsKxaZWx_tERAPOhiPvVynJqD2nZrbX-Crl3iU_7TmjsW0