Yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa arı kuşlarının yaşam alanları genişlerken, başka hayvanların yaşam alanları ise tehdit altında bulunuyor.
1990’lı yıllarda sınırlı sayıda Avrupa arı kuşu vardı. Bugün Avrupa’da 53 ila 72 arasında arı kuşu çiftinin yuvası bulunuyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na (WWF) göre, Avrupa arı kuşlarının yaşam alanları genişlese de, küresel ısınma bu kuşun ekosistemini tehdit ediyor ve beslendiği böcekleri yok ediyor.
Sivil toplum örgütü WWF’ye göre, Demokratik Kongo Cumhuriyet, Ruanda ve Uganda arasındaki sınır bölgesinde yaşayan gri Baltık denizi boz fokları ile dağ gorillerinin sayısında da 2018 yılında hafif bir ilerleme sağlandı. WWF, bu durumun özellikle uluslararası doğayı koruma çabaları sayesinde oluştuğunu kaydetti.
Bununla birlikte, bazı türlerin daha az şanslı olduğu görülüyor. Örneğin Baltık ringası, soğuk dönemler başta olmak üzere denizaltı çayırlarının büyük kısmının yok olması nedeniyle üremede giderek daha fazla zorluk yaşadığı belirtiliyor.
Benzer durum kaplumbağalar için de yaşanıyor. Kaplumbağa türlerinin yarısı, yok olma tehdidi altında bulunuyor. Bunların başında, Amazon ve Nil’den sonra üçüncü büyük nehir olan Yangzi Jiang kaplumbağası yer alıyor. Bu kaplumbağa türünden sadece üç örnek kaldı.
Endonezya’da kısa bir süre önce keşfedilen Tapanuli orangutanının yaşam alanları fidanlıklar ve altın madeni ocakları nedeniyle giderek daralıyor.
Moğolistan sayga antilobu, 2017 yılında ağır bir salgının mağduru olurken, sonra da soğuk hava dalgasına maruz kaldı. Saygaların nüfusu 3 bin bireye düştü.
Arktika’daki kar baykuşunun nüfusu 28 bine çıkarken, temel besin kaynağı olan yaban sıçanları küresel ısınmanın etkileriyle karşı karşıya bulunuyor. Bu nedenle kar baykuşlarının sayısının 10 bin ila 14 bine arasına düşebileceği belirtiliyor.