Kıbrıs’ın güneyinde Temsilciler Meclisi Pazar günü İsviçre’de başlayacak iki günlük Kıbrıs görüşmeleri arifesinde cuma günü gün boyu Kıbrıs sorununu tartıştı.
Tartışmalar mecliste temsil edilen partilerin liderlerinin konuşmalarıyla başladı. Ardından parlamenterler kürsüye gelerek kısa konuşmalarla görüşlerini ortaya koydular.
Demokratik Seferberlik Partisi (DİSY) lideri Averof Neofitou, büyük vizyonların bölünmüş ülkelerde yeri olmadığını belirterek, bazılarının ülkenin geleceğine kuşku ile bakmayı yeğlerken, “biz iyimserlik ve umutla bakmayı yeğledik” dedi.
Kıbrıs sorununun maliyetine özellikle atıfta bulunan DİSY lideri, toprak iadesinin, alt yapının inşasının ve imarın maliyet olarak değil daha fazla kalkınma ve fırsatlar için bir yatırım olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Türk istila ve işgalinden 42 yıl sonra bütün Kıbrıs’ın ortak bir vatan olarak faaliyet göstermesi için fırsat doğduğunu açıkladı.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kyprianou, eski cumhurbaşkanı Dimitris Hristofias ve eski Kıbrıslı Türk toplumu lideri Mehmet Ali Talat arasında yapılan müzakerelerde varılan yakınlaşmaların şimdiki Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme sağlanmasına katkıda bulunduğunu söyledi. Şimdi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ve Kıbrıslı Türk Toplumu lideri Mustafa Akıncı arasında yapılan müzakerelerde, bazı zorluklara rağmen ileriye doğru adım atıldığını açıkladı.
Çözüme ulaşmak için kat edilecek yolun hala uzun olduğuna işaret edem AKEL Genel Sekreteri, işlerin fevkalade zor olduğunu söyledi. Partisinin garantilere karşı olduğunu vurgulayan Andros Kyprianou, ancak üç temel özgürlükleri sağladıklarını belirtti.
Demokratik Parti (DİKO) lideri Nikolas Papadopoulos, Kıbrıs’ın yeni anayasasının Kıbrıs Cumhuriyetinin devamını açıkça belirtmesi gerektiğini kaydederek, devletin yönetimi ve karar alma süreci üzerinde mutabakata varılan hükümler hakkında uyarıda bulundu. Devletin birkaç ay içinde çökeceğini savundu.
EDEK lideri Marinos Sizopoulos, müzakere edilmekte olan iki bölgeli, iki toplumlu federasyonun, bölünmenin yasallaştırılmasının en kötü şekli olduğunu belirterek, şimdi müzakere edilenin gayet riskli iki devletli çözüm olduğunu vurguladı. EDEK lideri, her hangi bir demokratik çözümün, bölünme ve konfederasyon unsuru olan oluşturucu yapılarını değil, yurttaşlarının siyasi eşitliğini güvence altına aldığının altını çizdi.
Yurttaşlar İttifakı lideri Yiorgos Lillikas, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı konusunun gayet açık bir biçimde çözümlenmesi gerektiğine işaret ederek, ekonomiye atıfta bulunarak birbiriyle rekabet edecek iki ayrı ekonomiye doğru yol alındığına işaret etti. Lillikas, 2004’te Burgenstock’da olduğu gibi beşli bir konferansa karşı olduğunu, uluslararası bir konferansın toplanmasının gerekli olduğunu açıkladı.
Dayanışma Hareketi adına söz alan milletvekili Michalis Georgallas gelişmelerin olumlu bir sonuca varacak temele sahip olmadığını gösterdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunarak “halen açık ve kritik konular varken” 2004’teki Burgenstock benzeri bir konferansa mutabık olmamasını istedi. Georgallas, Cumhurbaşkanı’nın birlik ve bütünlük uğruna Mont Pelerin dönüşü Ulusal Konseyi toplantıya davet etmiş olması gerektiğini belirtti.
Çevreciler ve Ekologlar Hareketi-Yurttaşların İşbirliği lideri George Perdikis, 1960 garantiler sisteminin iptalinin beşli veya çok taraflı bir konferansta değil uluslararası konferansta karar verilmesini belirterek bunun Burgenstock görüşmesinin tekrarı olmaması ve Cumhurbaşkanı Anastasiades’in Türk birliklerinin Kıbrıs’tan derhal çekilmelerini istemesi üzerinde ısrar etmesi gerektiğini vurguladı.
Aşırı sağcı Ulusal Halk Cephesi ELAM adına söz alan parti lideri Christos Christou, halkların kendi kaderlerini belirleme hakkı temelinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını içeren yeni bir çözüm stratejisi izlenmesi gerektiğini belirtti. ELAM lideri, Kıbrıs sorununun yegâne gerçekçi, yaşayabilir ve adil çözümünün ülkenin işgal güçlerinden kurtarılmasını istemek olduğunu kaydetti.
kha