Dev-İş ve Emek-İş, Ercan Havaalanı’da hizmet veren Cyprus AirPort Services’te (CAS) 13 kişinin işten durdurulmasını protesto etti ve oturma eylemi yaptı.
CAS önünde yer alan protesto eyleminde CAS Yönetim Kurulu ve müdürü istifaya çağrıldı.
Dev-İş Genel Başkanı Hasan Felek burada yaptığı konuşmada, “Öfkemiz çok büyük” dedi ve CAS’ta sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi hakkını korumak için burada olduklarını kaydetti.
CAS’ın yaklaşık 120 çalışanı olduğunu, yüzde 50 Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, yüzde 50 de İnkişaf Sandığı hissesi bulunduğunu ifade eden Felek, kamu kurumunda çalışan bu insanların sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi hakkının elinden alındığını kaydetti.
Felek, CAS Yönetim Kurulu’nun yaptığı bir toplantıda 40-45 kişinin durdurulması kararı aldığını ancak şimdi ilk etapta 13 kişinin işten durdurulması kararının eline ulaştığını ifade ederek, “Bunu kabul etmiyoruz. CAS çalışanları mağdur ediliyor buna izin vermeyeceğiz. Bizi greve zorluyorlar, CAS’ı özele devretmek istiyorlar, ama bu işin karşısında ölüm de olsa duracağız, ölümüne bu yolu yürüyeceğiz. Çalışanların haklarını koruyacağız” diye konuştu.
Siyasilerin kamu kuruluşlarından elini çekmesi gerektiğini söyleyen Felek, tek taleplerinin toplu iş sözleşmesi hakkının verilmesi ve çalışanların huzuru, güvencesi ve insanca çalışma koşullarına kavuşması olduğunu ifade etti.
En kötü şartlarda çalışan CAS çalışanlarının bu uygulamayı hak etmediğini belirten Felek, yasal haklarını kullanacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Emek-İş Başkanı Koral Aşam da, CAS çalışanlarının haklarının yıllardır budandığını, özellikle KTHY’nin iflasıyla çok büyük mağduriyetler yaşadığını anlatarak, her dönemde faturanın çalışanlara kesildiğini kaydetti.
Çalışanların açlık sınırında çalışmalarına rağmen CAS yönetiminin toplu iş sözleşmesinden kaçtığını, sendikalaşmayı kabul etmediğini, çalışanlara istifa etmesi için baskı yaptığını ancak istifa ettiremeyince çalışanların işine son vermeye başladığını savunan Aşam, ilk etapta 13 kişinin işine son verildiğini ancak bu sayının 45 civarında olacağını söyledi.
Yönetim kurulu ve müdürü istifaya çağıran Aşam, “CAS emekçileri tek vücut olarak mücadeleye devam edecek. Kavga CAS’taki işleyişi etkilemeyecek, emeğimize saygı duyacağız üreteceğiz” dedi.
Aşam, beklentilerinin; 13 çalışanın işinin başına dönmesi, çalışanların güvenceli bir çalışma ortamına kavuşması ve haksız yere işten durdurmaların kaldırılması olduğunu söyledi.
İşten durdurmaların cep telefonuna gönderilen kısa mesajlarla duyurulduğunu, resmi belge verilmediğini de ifade eden Aşam, resmi belgeler alınca gerekli hukuksal mücadelenin ortaya konacağını kaydetti.
Konuşmaların ardından CAS çalışanlarının bir kısmı şirket önünde oturma eylemi yaparken, bir kısmı da aprondaki işleri yürüttü.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Değerli basın emekçileri,
Bilindiği üzere CAS çalışanları, 2007 yılından itibaren çeşitli badirelerden geçerek bugünlere ulaşmıştır.
2010 yılında KTHY’nin batırılmasıyla CAS gündeme gelmiş ve fatura emekçilere kesilerek yeni düzenlemelerle, özlük hakları ve maaşlar geriye götürülmüştü. 2014 yılında, CAS’ta yeni bir hisse düzenlemesine gidilmiş ve fatura yine emekçilere kesilerek bu seferde maaşlar asgari ücrete indirilmişti. Tüm bu olumsuzluklara rağmen emekçiler büyük bir sabırla ekmek teknelerine sahip çıkarak işlerini yapmaya devam ettiler etmeye de devam ediyorlar.
Kurulduğu günden itibaren CAS siyasi iradeler tarafından yönetilmesine rağmen kurumsal bir yapıya kavuşmadı kavuşturulmadı.
CAS emekçilerinin yasalardan kaynaklanan hakları hep yok sayıldı, yok saymaya da devam etmek isteniyor. İŞ yasasında var olan en temel haklar bile verilmek istenmiyor. Yasalarla düzenlenmiş, yer hizmetleri bedelleri uygulanmayıp, sermayenin karını yükseltmek için hizmet bedellerinin yarısı uygulanıyor. Aradaki fark ise emekçilerin sırtına sömürü olarak yükleniyor.
Her şeye rağmen CAS emekçileri açlık sınırında çalışarak ekmeklerine sahip çıkmaya çalışırken, siyasiler CAS’ı resmen batırmak için uğraş veriyor.
Toplu İş Sözleşmesinden hep kaçtılar bugünde kaçmaya devam ediyorlar.
Yaklaşık bir yıldır CAS emekçileri DEV-İŞ’e bağlı EMEK-İŞ Sendikasında örgütlenme kararı alarak hak arayışlarına devam etmektedirler. Fakat CAS yönetim kurulu, bu örgütlülüğü ilk günden itibaren hazım etmemiş ve çeşitli ayak oyunlarıyla DEV-İŞ’ten kurtulma çabalarını hep sürdürmüştür. Çeşitli vaat ve tehditler ile çalışanları istifaya zorlamışlar, emekçilerin kararlılığı karşısında akıl hocalarının yol göstericiliğinde
Başlatmış oldukları bu girişimin ne anlama geldiğini bildiklerinden, yavuz hırsız hesabı hava limanında sendikanın greve giderek CAS’tan yer hizmeti alan şirket uçaklarını yerde bırakacağı spekülasyon ve dezenformasyonun
Emeğe, emekçiye, sendikal haklara ve yasalara saygısı olmayan CAS yönetim kurulunu ve şark kurnazlığıyla akıl hocalığı yapan genel müdürü HEMEN DERHAL istifaya çağırıyoruz.
Bilinmelidir ki, CAS emekçileri DEV-İŞ’e bağlı EMEK-İŞ Sendikası ile tek vücut olarak mücadelesine devam edecek ve anayasal hak olan sendikal örgütlülük ve Toplu İş Sözleşmesi hakkı için sonuna kadar mücadele verecektir.
Verdiğimiz ve vereceğimiz bu kavga asla CAS’taki işleyişi negatif etkilemeyecektir
CAS’a ve CAS emekçilerine karşı hiçbir sorumluluk duymayan yöneticilerin ve siyasilerin aksine, kendi emeğimize duyduğumuz saygıdan dolayı daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, ürettikçe var olacağız.
Verdiğimiz bu varoluş kavgasında hiçbir yol arkadaşımızı da kurda kuşa yedirmeyeceğiz.
Beklentimiz diktatörce ve gayrı yasal olarak işlerine son verilen 13 çalışanımızın derhal görevlerinin başına dönmeleridir.
Kavgamız CAS’ın ekonomik gerçekleri doğrultusunda, Toplu İŞ Sözleşmemizi imzalayıp, iki dudak arasından çıkma, ilkeli kurallar çerçevesinde güvenceli çalışma kavgasıdır.
Haksız işten durdurmalara son verilip sendikasızlaştır
DİRENENLER HER ZAMAN KAZAMANMAYABİLR FAKAT KAZANANLAR YALNIZCA DİRENENLERDİR.