Şehir Plancıları Odası, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü nedeniyle bildiri yayınladı. Oda Başkanı Merter Refikoğlu “hükümet tarafından da mesleğimize olan saldırılar ve tehditler de her geçen gün artmaktadır” diyerek Kıbrıs’ın kuzeyindeki yanlış kararlara dikkat çekti.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Kentlerimiz üzerindeki talan her geçen gün hızını artırarak devam etmektedir. Bir tarafta savaşlarla kentler, tarihi yapılar yıkılırken diğer taraftan sermayenin sadece kendini düşünen tavrı ile kentler büyük zararlar görmektedir. Giderek düşen yaşam ve mekân kalitesi, azalan yeşil alanlar, olmayan parklar, artan trafik ve otopark sorunları ve daha niceleri kentin yaşayanlarını mutsuz bireylere dönüştürmektedir
Hükümet yetkililerinin yapmış olduğu açıklamalar mesleğimiz açısından kaygı vericidir.
Ülkemizde de mesleğimizi yakından ilgilendiren yoğun bir yılı geride bırakmak üzereyiz, bunlardan bazıları;
- Tarihi yapılarımıza büyük zararlar verildi ve verilmektedir.
- 1. derece sit alanı Bakanlar Kurulu kararı ile bir kişiye kiralanması son anda engellenmiştir.
- Girne bölgesinde bazı işletmelerin daha fazla kazanması için Girne 2. Bölge Emirnamesi değiştirilmeye çalışılması mahkeme kararı ile engellenmiştir.
- Kaçak inşaatlar hız kazanmıştır.
Bunların yanında planlı tek şehrimiz olan Lefkoşa’da da yapılması düşünülen çalışmalar İmar Planına uyulmadan yapılmaktadır. Örneğin geçtiğimiz günlerinde açıklanan yeni hastane ve okul yerleri Lefkoşa İmar Planı’na aykırı yerlerde düşünülmektedir.
Geçtiğimiz yıl tamamlanan Ülkesel Fizik Plan Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasına rağmen yapılan icraatlarda maalesef dikkate alınmamaktadır. Bunlardan en dikkat çekici olanı Ülkesel Fizik Plan’a göre yeni büyük ölçek turizm yatırımlarının Girne’den başka yerlere taşınması gerektiğini söylenmesine rağmen Girne 2. Bölge Emirname’si değiştirilip Girne’deki büyük hotel sayısı artırılmaya çalışılmış ancak bu mahkeme kararı ile engellenmiştir.
Hükümet tarafından da mesleğimize olan saldırılar ve tehditler de her geçen gün artmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Başbakan yardımcı Serdar Denktaş tüm emirnamelerin en kısa zamanda kaldırılacağını ve Fasıl 96’ya geri dönüleceğini söylemiştir. Bazı düzenlemeler ve kısıtlamalar getiren ancak yetersiz kalan emirnamelerin kalkması bizlerin de en büyük isteği ve dileğidir ancak imar planları yapılmadan emirnamelerin kaldırılması Ülke’yi her açıdan kaosa sürükleyecek, ileriye gitmek yerine geriye götürecektir
Geçtiğimiz günlerde yine Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş Türkiye’den bir ekip getirilip imar planlarının 3-4 ay gibi kısa sürede tüm Ülke için yapılacağını açıklamıştır. Konunun birinci derece muhatapları olması gereken bizler Şehir Plancıları ve Mühendis Mimar Odaları Birliği ile hiçbir görüşme yapmadan gidip Türkiye’den hizmet alınması ve bizleri yok sayması kabul edilemez. Bahse konu olan 3-4 aylık gibi kısa bir sürede imar planı hazırlatmak, ülkemizde yürürlükte bulunun imar yasasının tanımlamış olduğu imar planı hazırlama süreçlerine de ters düşmektedir. Bu kadar kısa sürede hazırlanacak bir imar planı, ancak halka ve sivil toplum örgütlerine danışılmadan yapılabilecek bir plandır. Ayrıca böyle bir çalışma sorunları çözmek yerine büyütecektir. Çünkü her ülkenin planlamasında kendi içinde farklılıklar vardır. Dışardan bir müdahale sorunları çözmek yerine daha fazla büyütecektir.
Sayılan bu kadar olumsuzluğa rağmen bizler Ülkemiz ve Şehirlerimizin geleceği için her alanda mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiriz. Ülke’nin en önemli konularından ve sorunlarından biri olan planlamaya önem verilip en kısa zamanda tüm planların çağdaş, katılımcı ve işbirlikçi bir anlayışla bilimsel verilere dayanarak yapılması ve bitirilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Bizler inandığımız bu yolda meslek etiğimize uygun olarak mücadelemizi sürdüreceğimizi bildirir, Dünya Şehircilik Gününüzü kutlarız.