Bu yazı uzun bir yazı olmayacak… Kıbrıs’ın kuzeyinde son 23 gündür pozitif herhangi bir koronavirüs vakası görünmüyor. Bu iyi bir şey!
Pek tabii, bu yeniden pozitif vaka olmayacağı anlamına gelmiyor… Dünyada koronavirüs varlığını sürdürdüğü sürece, Kıbrıs’ın genelinde de yeniden pozitif vakalar görme olasılığımız çok yüksek… Hatta muhtemelen; kaçınılmaz!
Öte yandan, yapılan testlerle ilgili aklıma takılan bir durum söz konusu… Kıbrıs’ın kuzeyinde hızlı testlerle her gün yüzlerce test yapılıyor. Geçtiğimiz haftalarda, basın emekçilerine yönelik yapılan bu testlerle ben de test olmuştum…
Özellikle son günlerde restoran ve kafelerin de açılması kararının ardından test sayıları 1000’li rakamlara ulaşmış durumda…
***
Geçtiğimiz günlerde toplamda 1988 adet hızlı test yapıldı. Cenk Mutluyakalı’nın YENİDÜZEN Gazetesi’ndeki köşesinde verdiği bilgide, yapılan bu testlerde toplamda 115 tane pozitif sonuç ortaya çıkmış. Bahsi geçen pozitif sonuçlara yapılan “ileri tetkik”in ardından ise tek bir pozitif sonuç çıkmadı. Yani işin özü, yapılan 115 hızlı testin tamamı “hatalı” sonuç verdi.
Bu pozitif sonuçların ne anlam ifade ettiği ile ilgili bilimsel bilgiye ben sahip değilim. Bu sonucu; sağlık alanında uzmanlaşmış kişiler açıklasın…
Buraya kadar sorun yok!
Sorun; ya da kafamı kurcalayan şey ise; negatif sonuç veren hızlı testlere güvenimizin sonsuz olmasında başlıyor… Bilimsel bir altyapım olmamasına rağmen, pozitif sonuç veren bu testlerin tamamı hatalı çıkıyorsa, negatif sonuç veren testlerin de hatalı olma ihtimalinin çok yüksek olduğu fikrini bir türlü aklımdan çıkaramıyorum… Pozitif sonuç veren testlere güvenmiyoruz ama negatif sonuca güveniyoruz.
Sağlık alanında uzman kişilerden de bu konuda yapılmış herhangi bir yorum göremedim. Eğer yapılmış ve gözümden kaçmışsa; affola…
Konuyla ilgili akademisyen Burak Erkut’la ilgili yaptığımız bir sohbeti buraya bırakarak yazıya son veriyorum:
“İstatistikte buna “type 1” ve “type 2 error” diyoruz. Yani “yanlış pozitif” ve “yanlış negatif”. Bu anlamda hızlı testlerin yanılma oranlarının çok yüksek olduğu uluslararası tıp camiası tarafından söylenirken, bizde hekim arkadaşlarımız bunun aksi yönünde düşünüyor sanırım. Bu konu hükümetin de bilgisinde, ancak hekimler tarafından hızlı testte ısrar edildiği için kullanılıyor.”