Bir kitap:
Can – Andrey Platonov
Andrey Platonov 1899-1951 yılları arasında yaşayan, Türkçe okuyan insanların çok geç tanıştığı fakat gerek Rusya’nın gerekse de Dünya edebiyatının önemli isimlerinden biri. Platonov’un kitapları birçok yazarla aynı kaderi paylaşır. Stalin Rusyasına eleştirile yaklaştığı için yasaklanır. Yıllarca arşivlerde tutulur. 1990 yılında KGB arşivlerinden çıkartılarak basılır. Çok genç yaşta, 51 yaşında toplama kampından dönen oğlunun hastalığı bulaşır ve tüberkülozdan ölür. Sosyalizme inancının ve düşüncesini her zaman koruyan fakat Stalin düzeninden rahatsızlık duyan bir yazar olarak Platonov, pek çok önemli esere imza atar, onlardan biri Can.
Can kitabında Platonov, kahramanı Çagatayev’un “İnsan ne için yaşar” sorusu etrafında dönen hikayesini anlatmakta. Çagatayev, Can halkını Asya çölünden geçirerek Moskova’ya götürme, onları hayatta tutma ve sosyalizm ile buluşturma görevini üstlenmiştir. Yolculuk boyunca içinden geçtikleri yokluk ve çürümüşlükle kaplı çölün roman ilerledikçe sistem eleştirisi metaforu olduğu anlaşılır. Öyleki bir yandan Can halkı ne sosyalizme ilgi duymaktadır ne de herhangi bir ideali taşımaktadırlar. Diğer yandan ise Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında kurulmakta olan sistem de Çagatayev için şüpheler ve huzursuzluklar yaratmaktadır. Çöl boyunca insanın çelişkilerli, hayal gücü, bir ideale adanmış olmanın getirdiği azim ve sebat, yaşamda kalma mücadelesi, bütün hayatı sadece hayatta kalma üzerine şekillenen Can halkından sıradan insanların felsefik diyalogları, insan doğası, fedakarlık, sevgi ve şefkatle hayali kurulan gelecek… Platonov, Can kitabında idealler ile yaşananlar arasındaki gerilimi, hayatın amacı ile insanın bu yük altındaki çelişki ve hayallerini şiirsel bir dille anlatıyor.
“Hiçbir halk – Can halkı bile- ayrı gayrı yaşayamazdı: İnsanlar birbirlerinin sadece ekmeğiyle değil ruhuyla da, biri diğerini hissederek, tahayyül ederek beslerdi; aksi takdirde ne düşünecek, nerede harcayacaklardı güven dolu, hassas yaşam güçlerini, üzüntülerini dağıtmayı nereden öğrenip de avunacaklardı, nerede öleceklerdi fark edilmeden… Sırf kendini tahayyül ederek yaşayan her insan kısa zamanda ruhunu kemirip bitirir, yoksullukların en kötüsünde tükenir, kederden çıldırarak can verirdi.” Syf 131-132
Bir albüm:
“Con Todo El Mundo”- Khruangbin
ABD Teksas’dan bir grup. Khruangbin. Anlamı uçak. Grup’un “Con Todo El Mundo” albümü daha şimdiden 2018 en iyi albümleri arasında. Tarzlarının tam olarak ne olduğu tanımlanamıyor. Müziklerinde yavaş funk ritimlerinden, westren ve soul’a, Ortadoğu ezgilerinden, Tayland müziğine kadar oldukça zengin bir içerik var.
Bir röportajlarında ”Kendimize böyle bir tanım yapmıyoruz. Herhangi belli bir şey olmaktan uzak durmak önemlidir. Sonrasında da kim olduğunuz ortaya çıkıyor” diye de demeç veriyorlar. Bir nevi farklı farklı tarzlar ve kökler arasında uçuş gerçekleştiriyorlar. Albümün “Maria Tambien” isimli parçasına çekilen klipte ise özellikle İran’daki rejim öncesi kadınların hayat tarzları ve özgürlükleri anlatılıyor.
Khruangbin, Con Todo El Mundo eşliğinde bir uçuşa davet ediyor.