Geleneksel ekonomik kurumlar özelde bitcoin genelde kripto varlıkları görmezden gelmeye devam ediyor. Bu arada kripto piyasası büyüyor. Dün kripto piyasası 2,5 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdı. 2,5 trilyon dolar tutarı Fransa (2,6 trilyon) ile İtalya (1,8 trilyon) gayri safi milli hasılası arasında bir ekonomik güç anlamına geliyor.
Evet, dünyanın en büyük 8. ekonomisi, herhangi bir bölgeye dahil olmayan, merkezi olmayan küresel yeni bir alanı temsil ediyor. Bu kadar büyük bir piyasayı oluşturan kripto varlıklar ise henüz emekleme evresinde. Aşamalı olarak büyürken, modern devletin dönüşme zorunluluğunu da temsil ediyor.
Tabii ki, bu yeni ekonomik varlığın belli dezavantajı var. En çok eleştireni ise enerji maliyeti ve yüksek volatilite yani büyük fiyat dalgalanmaları. Ancak bununla ilgili gelişmeler de var.
Birincisi, hala daha tüm kripto enerji tüketimi 2008 krizinde ABD Merkez Bankası’nın piyasaya likidite sağlamak için kullandığı enerji sarfiyatının çok altında. Covid19 krizi sonrası piyasaya sunulan likiditenin ise enerji maliyeti kriptonun enerji talebinin bin kat üstünde.
Bunun yanında kripto piyasası şimdi nükleer enerjiye yöneliyor. Nükleer enerji tehlikeleri olan ancak en temiz enerjiyi temsil ediyor. Bu konuda dünyanın en büyük 8. ekonomisinin nükleer talebi gelecekte nükleer enerjinin rolünü çok daha merkezi bir noktaya getirecek. Nükleer enerji ile iklim krizi konusunda aşama kaydetmek de mümkün olabilir. Bu konuda önemli çalışmalar yapılmış.
Bir taraftan desentralize edilmiş bir varlık piyasası, devletin “onay” görevini çok daha etkin ve maliyetsiz hale getirmiş bir blok zincir uygulaması üstüne de dünyanın en etkili enerji kaynağı nükleer enerji birbirinden ayrı ancak birbirini tamamlayan önemli bir alanı oluşturuyor. Nükleer enerji ile beslenen blok zincir uygulaması ile ekonomik işlemlerini gerçekleştirenlerin, bu konudaki bilimsel araştırma geliştirme faaliyetlerine yönelerek çok daha güvenli nükleer çözümler üretebilmesi mümkün kılarken, şu an deneyimlediğimiz iklim krizine yönelik de enerji emisyonu konusunda önemli katkılar sağlayabilir.
Sanırım insanlığın var olması için enerjiden vazgeçmeyeceği varsayımı ve genellemesini yapabiliriz. Bu açıdan baktığımızda, nükleer enerji, blok zincir, kripto gibi radikal teknolojiler ise dönüşümün taşıyıcısı olacak. Tıpkı 200 yıl önce buhar kazanının döneminin radikal teknolojisi olup, moderniteyi bizlere sunduğu gibi…