Çeviren: Mertkan Hamit
Önemli bir araştırma, dünya nüfusunu besleyebilmesi için çiftçilikle ilgili büyük değişikliklerin gerekliliğini ortaya koydu.
Bu güne kadar yapılan gıda sisteminin çevresel etkilerini en kapsamlı analiz, et tüketiminde ciddi düşüş tehlikeli iklim değişliğini önlemek için gerekli olduğunu gösteriyor.
Batı ülkelerinde, sığır eti tüketiminin% 90 oranında düşmesi ve bunun beş kat daha fazla fasulye ve baklagillerle değiştirilmesi gerekiyor.
Araştırma, gezegenin birkaç on yıl içinde ulaşılması beklenen 10 milyarlık nüfusu besleme yeteneğinin gezegeni yok etmekten kurtarabilmesi için çiftçilik ve tarımda büyük değişikliklere ihtiyaç olduğunu da ortaya koyuyor.
Gıda üretimi, hayvancılıktan kaynaklanan sera gazı, ormansızlaşma ve tarımdan kaynaklanan su kıtlığı ve tarımsal kirlilikten kaynaklı okyanus ölü bölgeleri sayesinde çevreye büyük zararlar vermektedir.
Herhangi bir şey yapılmazsa, dünya nüfusu 2050 yılına kadar 2,3 milyar kişi artacak; küresel gelir üç kar daha fazla artacağından, daha fazla insanın et yoğun batı tipi beslenmeyi seçmesi olasılığıyla daha kötü etkileri olacaktır.
Yeni araştırma, bu yörüngenin insanlığın yaşayacağı mücadelenin ötesindeki önemli çevresel limitleri darmadağın edecğini gösteriyor. Araştırma ekibini yöneten Oxford Üniversitesi’nden Marco Springmann, “Bu oldukça şok edici” dedi. “Tüm sistemin sürdürülebilirliğini gerçekten riske atıyoruz. İnsanların tarım aktivitelerine devam edebimesi ve yemek yiyebilmesini önemsiyorsak böyle devam etmemeliyiz.”
Araştırma ekibinin bir parçası olan Potsdam Institute of Climate Impact Research’te (Almanya), Prof. Dr. Johan Rockström, “10 milyarlık bir dünya nüfusunun beslenmesi mümkün, ancak beslenme biçimimizi yemek üretme şeklimizi değiştirmemiz gerek” dedi. . “Gıda sektöründe daha yeşil yürünlere yönelmek ya da gezegenimizi yemek: işte bugün menüde bu var.”
Yeni çalışma, Pazartesi günü bir dönüm noktası olan BM raporunun yayınlanmasının ardından, dünyanın önde gelen bilim adamlarının, küresel ısınmayı 1.5 derece altında tutabilecekleri sadece 12 yıl olduğu konusunda uyarısının ardından geldi. Öyle ki, yarım derecelik değişim bile bile kuraklık, sel ve aşırı sıcaklık risklerini önemli ölçüde daha da kötüleştiriyor.
Raporda daha az et yemenin ve süt ürününün önemli olduğu belirtiliyor, ancak mevcut eğilimlerin ters yönde olduğu belirtiliyor.
Nature dergisinde yayınlanan yeni araştırma, gıda üretiminin küresel ortama etkisini değerlendirmek için her ülkeden bugüne kadar yapılmış en kapsamlı ve birleştirilmiş verilerdir. Rapor daha sonra gelişen gıda krizini durdurmak için ne yapılabileceğine odaklandı.
Springmann “Sihirli mermi yok” dedi. Ancak çiftliklerde beslenme alışkanlıkları ile ilgili ve teknolojik değişim, iki temel noktadır ve umarız ki, gıda kaybı ve atığın azaltılmasıyla tamamlanabilirler.” Günümüzde, üretilen gıdaların yaklaşık üçte biri hiçbir zaman masaya ulaşmamaktadır.
Araştırmacılar, iklim değişikliğini 2 derecenin altında dahi tutmak için “esnekleştirilmiş” bir beslenme biçimine küresel olarak geçiş yapılmasının gerekli olduğunu vurguladılar.
Bu esnekleştirilmiş beslenme, ortalama dünya vatandaşlarının tükettiklerinden % 75 daha az sığır eti,% 90 daha az domuz eti ve şu ankinin yarısı kadar yumurta yemeleri gerektiğini öneriyor. Aynı zamanda fasulye ve bakliyat tüketimini üç kat ve fındık ve tohumlu gıdaların tüketilmesinin de 4 kat daha fazla tüketmesi gerektiği anlamına geliyor.
Bu, hayvancılıktan kaynaklanan emisyonları yarıya indirecek ve gübrenin daha iyi yönetilerek daha fazla azaltılmasına olanak sağlayacaktır.
Zengin ülkelerde, gereken beslenme biçimi değişiklikleri çok daha fazladır. İngiltere ve ABD vatandaşları, sığır etini % 90 ve sütü % 60 oranında kesmelidir. Aynı zamanda bakliyatları dört ila altı kat artırılmalıdır. Ancak, yetersiz beslenen yoksul ülkelerdeki milyonlarca insanın biraz daha fazla et ve süt ürünleri yemeye ihtiyacı vardır.
Bilim adamlarına göre et tüketimini azaltmak; eğitim, vergiler, bitki bazlı gıdalar için sübvansiyonlar, okul ve işyeri menüleri için yapılan değişiklikler ile sağlanabilir.
Ormansızlaşmayı durdurmak, su sıkıntısını azaltmak ve gübrenin aşırı kullanımı nedeniyle oluşan kirliliği sonlandırmak için çiftçilik ve tarımsal uygulamalarda köklü değişikliklere ihtiyaç vardır. Bunların arasında, daha fakir ülkelerdeki mahsul verimini arttırmak, daha çok evrensel su depolama ve gübrenin çok daha dikkatli kullanımını içerir.
Springmann, “Çok iddialı seçeneklerin bir arada uygulanmasının gerektiğmesinden dolayı şaşkınlık içindeyim” dedi ve ekledi: “Gerçekten mümkün olanın sonuna kadar zorlamamız gerekiyor”
Springmann, tüm beslenme biçimleri ve tarım seçenekleri dünyanın birçok yerinde uygulanmakta olduğunu söyledi. Hollanda ve İsrail’de gübreler ve su daha iyi kullanılıyorken, bazı şehirlerde gençlerin et tüketiminde büyük kesintiler görülüyor.
Ancak küresel bir değişikliğe ihtiyaç var, derken: “Bunu yapabiliriz, ancak doğru çerçeveyi sağlamak için çok daha proaktif hükümetlere ihtiyacımız var. İnsanlar diyetlerini değiştirerek kişisel bir farklılık yaratabilirler, aynı zamanda politikacılarının kapılarını çalarak ve daha iyi çevresel düzenlemelere ihtiyaç duyduğumuzu söyleyebilirler – bu da çok önemlidir. Politikacıların bundan kaçabileceklerine izin vermeyin!”
Araştırma ekibinin bir parçası olmayan Leeds Üniversitesi’ndeki Prof Tim Benton ise şunları söyledi: “Sonuçta, sınırlı kaynaklarla sonlu bir gezegende yaşıyoruz. İstediğimiz kadar yiyecek üretebilmemize olanak tanıyan teknolojik bir çözüm olduğunu hayal etmek bir kurgudur, bu da bize aşırı yiyecek ve yiyecek atmamıza izin veriyor.” Mevcut gıda sisteminin çevresel maliyeti “ gelecek nesillerin istikrarlı ve ekolojik açıdan zengin bir gezegende yaşama şanslarını azaltıyor” dedi.
Araştırma ekibinin bir parçası olmayan Aberdeen Üniversitesi’nden Prof Peter Smith ise şunları söyledi: “Gıda seçimlerinin çok kişisel olduğunu biliyoruz ve davranış değişikliğinin teşvik edilmesi zor olabiliyor, ancak kanıtlar artık tartışma kaldırmıyor. Sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmak için beslenme biçimlerimizi değiştirmeliyiz. Ayrıca bu bizi daha da sağlıklı kılacak olması gerçeği için dahi olmaya gerek yok”dedi.
Kaynak:
https://www.theguardian.com/environment/2018/oct/10/huge-reduction-in-meat-eating-essential-to-avoid-climate-breakdown?CMP=fb_gu