Envision Diversity
TRANS HAKLARI
Bilindiği üzere 20 – 28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen 72. Dünya Sağlık Meclisi (WHA)’nde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasının 11. revizyonu (ICD – 11) resmen kabul edildi. [1] Böylelikle , ICD-11 şartlarına göre trans kişilerin cinsiyet kimliği ifadesinin ’Davranış Bozukluğu ve Ruhsal Bozukluk’’ kategorisinden çıkararak, bir cinsiyet uyuşmazlığı bozukluk olmadığına karar verdir. Örgüt ayrıca, cinsiyet kimliği ifadesinin “ruhsal bir bozukluk” olmadığını da onaylayarak, trans bireylerin devletin cinsiyetçi ve ikili cinsiyet temelinde şekillenen toplumsal cinsiyet politikaları bazında “ ya erkek ya da kadın” olmaya zorlanması ve bu kişilerin cinsiyet değiştirme bağlamında “Zorunlu Sterilizasyon” ve Cinsiyet Kimliği Hoşnutsuzluğunu ruh sağlığı sorunu olarak tanımlayıp “Psikiyatrik tedavi uygulaması yapılması açısından Zorunlu Ruh Sağlığı Tanısı” uygulamasının kaldırılması gerektiğinin önemini vurguladı. Değişiklikler 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girecek.
Bu bağlamda yayınlanan Transgender Europe haritası ve yıllık analiz raporunda Trans Hakları bağlamında ilerlemenin çok umut verici olmadığı gözlemlenmektedir. Altı başlıkta yapılan analizler, ülkelerin hala trans bireyler açısından asgari yükümlülükleri karşılayamadığı gibi, bununla ilgili olarak ICD_11 çerçevesinde belirtilen önlemleri almaktan da uzak olduğunu göstermektedir.
Ülkemizde de Transbireylerin “ruh ve cinsiyet hoşnutsuzluğu” bozukluğu olarak kategorilendirilmesi halen devam eden bir uygulamadır. Cinsiyet değiştirme, psikiyatrik tedavi ve sterilizasyon gibi ikili cinsiyet ilkeleri odaklı şekillenen cinsiyetçi politikalar yanında, Trans bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi de sorunludur. Bu yüzden trans bireyler ya toplumun dışına itilmekte, marjinalleşmekte ve belirli sektörlerde işlemeye zorlanmaktadırlar.
Bu tür ayrımcılık içeren, ötekileştiren, damgalayan ve eşitlikten uzak politikalar, trans bireylerde ruh sağlığı sorunlarının daha keskin ve derin olmasına yol açmaktadır.
[1] http://www.pembehayat.org/haberler/detay/1796/index.html
Psikolog olarak Trans bireylerle çalışırken bilmemiz gereken en öncelikli şey; cinsiyetin ikili sistemle sınırlı olmayan, geniş cinsiyet kimlikleri yelpazesini kapsayan bir yapı olduğunu ve bir kişinin cinsiyet kimliğinin doğumda tayin edilen cinsiyetten farklı olabileceğidir.
Bu bağlamda Trans Bireylerle çalışırken ilk gözümüze çarpan şey cinsiyet kimliklerini ve cinsiyet ifadelerini ve aynı şekilde yaşadıkları deneyimleri güvenilir bir şekilde ifade etmeleri için saygı gösterilmemesi, destek sunulmaması nedeniyle sağlıklarını ve yaşam kalitelerini geliştiremedikleridir. İkinci gözümüze çarpan şeyin ise Kıbrıs’ta Trans Bireyler için olumlu rol modellerine sınırlı erişimleridir. Bunun sonucunda birçok Trans birey toplumsal cinsiyete uymamayla ilgili damgalama, şiddet ve tacize maruz kalmaktadır. Yaşadıkları damgalama sonucunda kendilerini izole eden taciz ve şiddete maruz kalan Trans bireylerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaşamaktadırlar.
Trans bireyler geleceğe yönelik kaygılar yaşamakta, ayrımcılığa ve şiddete uğramaları nedeniyle yeni kimliğine karşı kaygı, üzüntü ve rahatsızlık duyabilmektedirler. Bu süreç, aslında bir nevi kayıp ve yas süreci gibidir. Yani kişi, geçmişte olduğunu zannettiği kişiyi/ kimliği bir anlamda kaybetmiştir ve yeni bir kimlik inşa etmeye çalışmaktadır. Bu zorlu süreçte, kaygı belirtileri, psikosomatik şikayetler, yeme davranışlarındaki değişimler, depresif belirtiler, öfke patlamaları gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
Trans bireyler nefretin, önyargının ya da cinsel kimliklerini “norma uydurmak, tedavi etmek amacıyla her türlü şiddete ve hayatının her bölümünde (okulda, iş yerinde, sokakta, vb) şiddete maruz kalmaktadırlar. Tabi ki bazen şiddeti yaşadıkları ilk yer aile kurumudur. Anne ve babasının beklentilerine uymayan davranışlarda bulunmamaları ve giyinmemeleri nedeniyle dışarıya çıkmaları yasaklanmakta ya da sahip olduğu cinsel kimliğe uygun giyinmeye ayrıca buna ek olarak tedavi olmaya ve onarıcı terapiye zorlanmaktadırlar.
Esmen Tatlıcalı
Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist