• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Perşembe, Mart 23, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Hasan Yıkıcı

Erkeklik tezahürleri – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı Hasan Yıkıcı
25 Kasım 2018
Okuma Süresi: 5 dk
A A
Erkeklik tezahürleri – Hasan Yıkıcı

Bu yazı ilk olarak 2016 Kasım ayında yayınlandı. Ufak değişikliklerle tekrar yayınlıyoruz.

Bugün 25 Kasım, kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü. Uzun uzun kadın kurtuluş mücadelesinden veya kadınların uğradıkları ayrımcılıktan, şiddetten, tahakkümden bahsetmeyeceğim. Erkeklerin kadınların maruz kaldığı şiddetle ilgili ahkam kesmesi veya kadınlara nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ‘öğretmesi’, bizzat erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde kendi kendilerine biçtikleri misyon haline gelmekte.

Sendikada, partide, örgütte veya kamusal alanlarda kadınlar veya LGBTİ bireyler adına konuşan, kurtuluşlarını savunan ve nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ‘öğreten’ erkekler boy göstermekte. Halbuki herhangi bir sendika toplantısında onlarca erkeğin arasında tek tük kadına rastlanır, partilerde kadınlara biçilen rol ve görev sokak sokak dolaşıp oy toplamak olur, örgütlerde kadınlardan çok erkekler feminist olur. Çünkü her yerde politik-pratik iktidar inşa süreçleri söz konusudur ve bu çoğunlukla erkekliğin inşasıyla da paralel gitmektedir.

Nasıl ki kadın doğulmuyor ama kadın olunuyorsa, bilinmelidir ki erkek de doğulmuyor, erkek olunuyor! Dolayısıyla mesele biyolojik olarak erkeklerin ne kadar feminist olup olmadığından çok, erkeklerin erkeklik durumu ve süreçleriyle ilgili olarak ne kadar yüzleşip yüzleşemedikleri, erkekliği sorgulayıp sorgulayamadıkları ve hayatlarını nasıl yaşadıklarıdır.

Şimdi kimse ‘ama’, ‘fakat’ veya ‘nedir be senin yazdığın’ demesin, hepimiz biliyoruz, hiç birimiz masum değiliz! Bunu kendimize söyleyerek başlayabiliriz…

*

Erkeklik ile iktidar/egemen olma iç içe geçiş süreçlerdir. Erkeklik iktidar/egemen olma durumundan güçlenirken, iktidar/egemen olmak da erkeklik tarafından şekillendirilir. Erkeğin toplumsal-kültürel olarak üzerine biçilen misyon güçlü olmak, başarılı olmak ve hakim olmaktır. Güçsüzlük, başarısızlık veya hakimiyetsizlik erkeklikle bağdaştırılmayan, kadına yüklenen ‘niteliklerdir’. Aynı zamanda akıl ve mantık da erkek de toplanırken, kadın duygusal, narin ve kırılgan olandır. Tüm bunlar da yaşadığımız toplumda, aklın, başarının ve gücün iktidarı oluşturmasıyla ilintili hale gelmektedir. Bunun yansımasını sadece ana akım kurumlarda, kamu kuruluşlarında, şirketlerde veya iş yerlerinde görmeyiz. Ev ve bir ilişki durumundaki gibi özel alanlarla da sınırlı bir iktidar-tahakküm ilişkisi değildir. Ne yazık ki, sistemle kavga halinde olan sendika, parti veya örgütlerde de ‘erkeklik’ süreçleri güçlü bir şekilde mevcuttur.

Sendikalar erkek sendikacıların hakimiyetindeki yapılarını yıllardır kıramadılar. Genellikle ana akım odaklardan yapılan propagandaya göre ‘kadıların erkeklerden daha iyi durumda’ olduğu ülkemizdeki sendika tarihide hali hazırdaki sendikaların yönetim kadrolarındaki kadın sayısının neredeyse iki elin parmaklarının sayısını geçmiyor oluşu, genel olarak sendikaların erkek liderliklerinin kadınlara yönelik olarak ‘bu işi yapabilecek niteliklerde olmadıklarını” düşünmeleri, toplumsal özgürlük ve eşitlik mücadelesi veren kurumların liderliklerinin durumunu ortaya sermektedir. Her ne kadar feminist mücadelede de aktif ve önemli bir konumda olan KTÖS başkanı Semen Saygun bu noktada anlamlı bir fark yaratsa da genel olarak sendikaların liderliklerinin erkeklerden de oluşması ve bunun kırılamaması hala geçerli bir gösterge.

*

Partilerde yıllardır kadınlar seçim dönemleri oy toplayacak olan parti kolları olarak kullanıldı. Son yıllarda olumlu-olumsuz kurumsal değişikliklere gidilse de hala kadınlara yönelik olarak geleneksel algı mevcuttur. Yönetimsel değişiklikler yapılsa da mesele erkekliğin kurumsallığı ile yüzleşebilmekten geçmekte. Feminizm kelimesini duyduğu anda tüyleri diken diken olan ve parti-sendikalarda bir statü sahibi olan solcuların azımsanmayacak olduğunu düşündüğümüzde, meselenin burada feminizm değil, erkeklik ve mikro iktidarlar olduğuna varırız. Ne yazık ki idealler ve değerler çoğu zaman iktidarı paylaşmama pahasına heba edilebiliyor.

*

Sadece kadınlar üzerindeki şiddet, baskı, hiçleştirme veya dışlama değil, aynı zamanda LGBTİ bireylerin varlığını kabul etmeme, en makulünün bile cümle içinde ‘ama’ ile veya ‘onlar da insan’ ile cümleler kurması ile tezahür edebiliyor erkeklik. Halbuki burada da mesele kendinden farklı olanı kendi erkeklik ve iktidar durumuna bir tehdit olarak algılaması. Erkeklik sadece iktidar değil, aynı zamanda güvensizliktir de çünkü.

*

Sadece bunlar mı? Daha çok şey yazılabilir. Örneğin meyhane masalarında feminist erkeklerin içinden hortlatan erkeklik muhabbetleri, araya karışan küfürler, evde geleneksel ev içi iş bölümünün yeniden üretilmesi vs vs…

Bu satırların yazarının içinden hiç mi erkeklik hortlamıyor ve ev içi iş bölümünde tamamen eşitlikçi mi yaşıyor? Net, hayır!

Erkeklik sadece kadınlara veya LGBTİ bireylere yönelmiş yıkıcı bir şiddet değil. Evet, kadınlar veya LGBTİ bireyler kendilerinin dışından gelen bu şiddetle yüz yüze kalmaktalar. Fakat bu şiddetin bir boyutu daha var, o da erkekler. Şiddetin hem uygulayıcısı hem de uygulananı olarak. Erkeklik, yüzleşilemediği ve sorgulanamadığı sürece kadını veya LGBTİ bireyleri dışardan fakat erkeği de kendi içinden yıkmaya devam edecektir. Hiçbir erkek doğarken heteroseksüel olacak, kadınları baskı altına alacak, LGBTİ bireylere nefretle yaklaşacak veya başarılı, güçlü ve erk sahibi olacak diye doğmadı. Toplumsal, maddi, kültürel ve hayat pratikleri erkeği ‘adam gibi adam’ yaptı. Fakat bu adam gibi adam olma durumu altında erkek de ezildi, içinden çıkarttığı şiddetin kendisi de altında kaldı. Hakim ve egemen olan adına erkek kendine yönelik olan şiddeti giderek içselleştirdi, ruhsallaştırdı ve görünmez hale getirdi. Erkeklikte fail bizzat kurbandır. Toplumsal olarak kazanılan egemen olma istenci, kendi dışındakiyle beraber kendi içine de yönelen görünmeyen bir şiddeti doğurdu.

Öğrenilmiş cevapları bir kenara bırakıp sorular sormakla, fakat gerçekten içten gelen sorular sormakla erkeklik meselesiyle yüzleşmeye başlanabilir. Bu da sokaklarda kim en yüksek sesle slogan atar ve kim daha kalabalık olur çekişmesiyle değil, mikro alanlarda, bire bir ilişkilerde ve hayatın akışı içerisinde gerçekleşir.

Kadınların, LGBTİ bireylerin mücadelesi son 10 yılda ülkemizde ciddi farkındalıkların ve değişimlerin olmasına yol açtı. Fakat bunun tamamlayıcı bir unsuru da erkeklerin erkeklik süreçleri ile ve erkeklik mefhumu ile yüzleşebildikleri süreçler olacaktır. Evde, sokakta, partide, örgütte, kamusal alanlarda vs erkeklik durumlarını ne kadar bozup dağıtabilirsek, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de o kadar katkı yapabilmiş olacağız.

 

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı

Gazeteci

Hasan Yıkıcı

Kurtarıcılarımızdan kurtulmaya ihtiyacımız var – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
7 Nisan 2021
0

Siyasal ve pratik anlamda bir çıkmaza düştüğünüzde veya hareket etme, kitleleri ikna edebilme kabiliyetinizi yitirdiğinizi fark ettiğinizde çeşitli alternatifler, araçlar veya ifade kanalları yaratmaya çalışırsınız.

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Duygular seli içinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
24 Ekim 2019
0

Sürekli konuşulduğu gibi bu seçim çözüm-çözümsüzlük veye Türkiye ile ilişkiler odaklı bir seçim olmayacak, bir başka odak daha var, o da kimlik ve buna bağlı olarak toplumsal duygular meselesi…

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Aklın, vicdanın ve yüreğin sesi – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
13 Ekim 2019
0

"Çünkü barış ideası bir slogan veya ezberlenmiş cümle kalıplarından değil; en zor koşullarda bile uğrunda tavır alınabilecek, vicdan, akıl ve yürekle harmanlanmış bir kültürden oluşmaktadır."

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Makul adam: Tufan Erhürman – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
3 Ekim 2019
0

"Erhürman, Kıbrıs’ın kuzeyine dair politika oluştururken, sınırını KKTC’nin varlığından kaynaklı sınırlarla belirlemekte; bir zamanlar sıklıkla dillendirdiği fakat uzun bir süredir de lügatından çıkarttığı ‘vesayet’ düzeninin sınırlarını kendi politikasının da sınırları...

Okumaya Devam Et
Hasan Yıkıcı

Her şey normale döndü mü? – Hasan Yıkıcı

Hasan Yıkıcı
12 Eylül 2019
0

Çünkü bu ülke bir ülke değil…

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Yolun kendisi olmak veya seçim(ler)e dair uyarı(lar)[*] | Sibel Özbudun – Temel Demirer
Sibel Özbudun

Yolun kendisi olmak veya seçim(ler)e dair uyarı(lar)[*] | Sibel Özbudun – Temel Demirer

Temel Demirer
19 Mart 2023
Bir çay hikâyesi | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Bir çay hikâyesi | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
16 Mart 2023
İnsan betondan gelir betona gider | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

İnsan betondan gelir betona gider | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
14 Mart 2023
Çalıyor

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

“Silahlı ve Tehlikeli: Britanya’nın Irkçı Polisi” | Belgesel

DÜNYA
Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

Gazeddawebtv’nin yeni programı Sansürsüz yayınlandı

SANSÜRSÜZ
‘Hükümet istifa’ demek suç değil görevdir

Yas Evi | GAİN Orijinal Belgesel | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Mağusa’nın en büyük acısı | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

Umut’un babası | Sedat Yılmaz | Video

DÜNYA
Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur | Video

DÜNYA
İlk resmî rapor | 33 bin 143 bina ağır hasarlı, 153 bin 506 daire derhal yıkılmalı

Kader Planı: Antakya | Video Haber

DÜNYA
“Çocuklarımıza ulaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz”

Isias’ta hayatını kaybeden Hayal’in ailesinden ‘AFAD’ çıkışı: 6. güne kadar göremedik | Video Haber

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

Kabındaki mama ile 25 gün hayatta kalan ‘Fıstık’, kurtarıldı

GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ
Dayanışmanın önceliği | Melike Özbay | Vesaire

140journos’tan “kader planı”

DÜNYA

Twitter’da takip et

Tweetlerim

Instagram

Takip et

  • Nuri Sılay ile Tevfik Aytekin
  • 🟣 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Gününde, Mülteci Hakları Derneği olarak ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz!

🟣 MHD olarak sizi, Irkçılık Karşıtı Ağ ile tüm Irkçı, ayrımcı ve ötekileştirişi, politika, tutum ve davranışlara karşı mücadele etmek için aramıza katılmaya davet ediyoruz.

-------

🟣 As the Refugee Rights Association, we raise our voices against racism and discrimination on March 21, International Day for the Elimination of Racial Discrimination!

🟣 We invite you to join us with Network Against Racism to fight against all racist, discriminatory, and marginalizing policies, attitudes, and behavior!
  • Kader değil cinayet. Hepimize hesap vereceksiniz! #isiashepimizehesapverecek
  • Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin yüzde 57.30’unun göç etmeyi düşündüğü; gençleri göçe iten en önemli etkenlerin ekonomi, gelecek kaygısı ve zorunlu askerlik olduğu ortaya çıktı.
  • Fransa’da emeklilik yaşını 64
  • İnsan hayatı küçük hesaplarınızdan daha değerlidir! #isiasemsaldavaolacak
  • İnsanların can güvenliğini sağlamayan bir devlet, devlet olur mu? #isiasmelekleresözümüzvar
  • Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca yine buluştu
Yaren Leylek umutla bekleyişin sembolü olmuştu.

Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca’nın dostluğu belgesele konu olmuş ve belgesel Prag Film Ödüllerinde En İyi Belgesel ödülünü almıştı.

Yaren Leylek ve Balıkçı Mehmet Amca’nın dostluğu bu yıl on ikinci yılına girdi.

Her yıl göç eden Yaren Leylek tekrardan Mehmet Amca’nın yanına geri geliyor. Bazen zor ve amansız bekleyişe dönen bu dostluk, sevdiğini hasretle beklemenin en içten örneklerinden biri.

Örnek dostluğu karşılıksız sevgi ve güven olarak da tanımlayabiliriz. Günümüz dünyasında kilometrelerce birbirinden uzak kaldıktan sonra her yıl tekrardan aynı yerde buluşan bir insan ve bir hayvanın dostluğu, herkesin ilham alabileceği, birbirine kalbini tamamen açmış, şefkatle sevebilen, dünyanın hızından ayrı, dip dibe bir yaşamdan uzak bir yere varınca, insanın doğayla, hayvanla nasıl uyum içinde, bütünlükle yaşayabileceğini de ispatlıyor.

Hikayeyi kamuoyuna duyuran yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş de “Geçen yıl Yaren geldiğinde karlı bir havaya denk gelmişti. Belki yine kar ile karşılaşmamak için gecikmiştir. Ama yaşı da var, o yüzden gelememe ihtimalinden dolayı korktuk. Her sene bu ihtimalle uğurluyoruz onu. Neyse ki geldi. Bunca sıkıntılı ve üzücü gündem arasında, Yaren Leylek umutla bekleyişin sembolü olmuştu. Ve sonunda hikaye, bu yıl da gerçek oldu. Tüyü kadar ömrü olsun” diye konuştu.

Kaynak: BBC News Türkçe

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Küresel tatlı su talebi 2030’a kadar arzı yüzde 40 aşacak

BM’den dünya çapında su uyarısı: Kaynaklar ‘vampirce’ tüketiliyor

12 saat önce
Fransa’da isyan dinmiyor, çatışmalar sürüyor | Foto-Video

Fransa’da isyan dinmiyor, çatışmalar sürüyor | Foto-Video

12 saat önce
Altı parti Emek ve Özgürlük İttifakı altında seçime gireceğini açıkladı

Emek ve Özgürlük İttifakı: “Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağız”

13 saat önce
Credit Suisse kurtarılmasına rağmen banka hisseleri düşüyor

Credit Suisse ve paranın gücü | Peter Schwarz | WSWS

14 saat önce
Tecrit işkencedir ve kabul edilemez! Trans Kadın maphusların tecritte tutulmasını kınıyoruz!

Mağusa’da homofobik saldırı

14 saat önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.