Kıbrıs’ın kuzeyinde atanmış hükümet yasa değişikliği tasarısıyla emekçiklerin toplu sözleşme haklarına saldırıyor.
Atanmış hükümet emekçilerin toplu sözleşme haklarına hazırladığı yasa değişikliği ile müdahale etmeye hazırlanıyor.
DEV-İŞ: Müsade etmeyeceğiz
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Semih Kolozali yaptığı açıklamada “anayasaya aykırı bir şekilde toplu iş sözleşmesi düzenine doğrudan müdahale etmenize asla müsade etmeyeceğiz” dedi.
Kolozali “Hayat pahalılığı ödeneğine gözünü dikenler bu hamle ile toplu iş sözleşmesi kapsamında çalışanın da en önemli güvencesini elinden almak istemektedir, görüşeceğiz!” vurgusunda bulundu.
TÜRK-SEN: Asla kabul etmeyeceğiz
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) Başkanı Arslan Bıçaklı, atanmış hükümetin Toplu Sözleşme haklarına hükümetin yasa değişikliği yaparak müdahale etmek istediğini belirterek, “Mevcut sözleşme düzenine müdahaleyi asla kabul etmeyiz” dedi.
Bıçaklı yazılı açıklamasında, atanmış hükümetin bu konuda ısrar etmesi halinde grev dahil her türlü yasal eylem haklarını kullanacaklarını söyledi.
Bıçaklı, “Toplu Sözleşme Grev ve Referandum Yasası’na uygun olarak yıllardır uygulamada olan Toplu Sözleşme düzenine hükümet yasa değişikliği yaparak müdahale etmek istemektedir. Çalışanların gece gündüz demeden emek vererek ve yıllardır mücadele ederek kazanmış oldukları Toplu Sözleşme haklarına, hükümetin müdahale etmesini asla kabul etmeyeceğiz“ ifadelerini kullandı.
Derya: Emekçilerin hakları Maliye’nin insafına bırakılmak isteniyor
CTP Milletvekili Doğuş Derya, “İktisadi- Mali İşbirliği Anlaşması”ndaki “Toplu iş sözleşmeleri süre bitiminden sonra otomatik olarak uzamayacak şekilde yeniden düzenlenecek” ifadelerini hatırlatarak, atanmış hükümetin emekçilerin toplu sözleşme hakkını Maliye Bakanının keyfine, yürütmenin insafına bırakmak istediğine dikkat çekti.
Derya şu yorumda bulundu:
2022 yılında imzalanan, adı “İktisadi- Mali İşbirliği Anlaşması”olan, içeriğini imazalandıktan 40 gün sonra yayınladıkları bir protokol vardı. Hani iktisadi konuların ötesine geçen ve her türlü sosyal ve siyasi mühendisliğin olduğu protokol! Hatırlıyor musunuz? O protokolde “Toplu iş sözleşmeleri süre bitiminden sonra otomatik olarak uzamayacak şekilde yeniden düzenlenecek” gibi ifadeler de vardı. UBP-DP-YDP atanmış hükümeti emekçilerin toplu sözleşme hakkını Maliye Bakanının keyfine, yürütmenin insafına bırakmak istiyor! Hakları budamak için diktatörlük inşa ediliyor! Biz konu meclis sorunu değil, hükümet sorunudur. Konu hukuk düzeninin ve demokratik hakların yok edilmesidir dediğimizde bunları kast ediyoruz. Farkında mısınız?