Kıbrıs Cuhmhuriyeti Yüksek Mahkemesi, 46 yaşındaki Eda Hançer Akkor’un vatandaşlık davası görüldü. Karma evliliklerinden doğan binlerce çocuk için emsal teşkil edebilecek olan davada mahkeme kararını açıklamak için duruşmaya süresiz ara verdi.
Lefkeli Kıbrıslıtürk bir anne ve Adanalı Türk bir babanın çocuğu olarak 1978 yılında dünyaya gelen Akkor, 2015 yılında vatandaşlık hakkı için Kıbrıs’ Cumhuriyeti İdari Mahkemesi’nde dava açmış ve davayı kaybetmişti. Bunun üzerine Akkor, Kıbrıs’ın kuzeyindeki sendikaların da desteğiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu.
Filelefthreos gazetesi davanın, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip olmayan tahmini 17,000 karma evlilikten doğan çocukları potansiyel olarak etkilediğini yazdı.
Akkor mahkeme dışında tercüman aracılığıyla gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu karar benim ve diğer pek çok kişi için önemli” dedi. Akkor temyiz başvurusunun başarısız olması halinde davasıyı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğine söyledi.

Yasal mücadele, Akor’un 19 Temmuz 2004 tarihinde başvuruda bulunmasıyla başladı. Birkaç denemeden sonra, 2015 yılında Nüfus ve Göçmenlik Dairesi Müdür Vekili tarafından başvurusunun reddedildiği kendisine bildirildi.
Akor’un avukatı Nikoletta Haralambidou, mevcut vatandaşlık kriterlerinin ebeveynlerinden biri Kıbrıslıtürk olan çocuklara karşı ayrımcılık yaptığını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. ve 12. maddelerini ihlal ettiğini savundu. Haralambidou “kabul edilen hükümler ve kriterler ayrımcıdır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 12. Maddesini ve herkesin özel yaşam hakkını koruyan 8. Maddesini ihlal etmektedir. Vatandaşlık, özel yaşam hakkının bir parçasıdır” dedi.
Devlet avukatı Nikoletta Nikolaou, Cumhuriyet’in avukatı Maria Kiprianou ile birlikte Akkor’un iddialarına karşı çıktı. Nikolaou, Akor’un 1978 doğumlu olmasına rağmen vatandaşlık başvurusunda bulunmak için 2004 yılına kadar beklediğine dikkat çekerek, bunun Türk vatandaşlığına geçme konusunda seçme şansı olmadığı yönündeki iddiaları zayıflattığını savundu.
İdare Mahkemesi daha önce Haziran 2020’de Akor’un davasını reddetmiş ve Yargıç Ariadne Zervou, yasanın Cumhuriyet’e yasal veya yasadışı giriş ve kalışa ilişkin genel formülasyonunun kabul edilemez bir ayrımcılık yaratmadığına veya herhangi bir anayasal hükmü ihlal etmediğine karar vermişti.