• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Ağustos 17, 2022
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

Diktatörler nasıl iktidara gelirler? – Birol Şal

Sorunun şaşırtıcı ve belki de karikatürize edilmiş yanıtından da anlaşılacağı üzere diktatörler şiddet içeren yollar dışında barışçıl gözüken şekilde de iktidara gelebiliyorlardı. Mussolini bunun tarihteki örneklerinden birini oluşturuyordu. Bir diğerini de aynı dönemde Almanya’da iktidara gelen Nazi Partisi ve lideri Hitler oluşturmaktaydı.

Gazedda Gazedda
30 Temmuz 2022
Okuma Süresi: 4 dk
A A
Diktatörler nasıl iktidara gelirler? – Birol Şal

Yazar: Birol Şal
Kaynak: Gazete Manifesto


Yazıma yıllar öncesinden, 1980’li yılların ortalarından bir anıyla başlamak istiyorum. Siyaset Bilimi hocamız o günkü derse bir soruyla başlamıştı. İtalyan diktatörü Mussolini’nin nasıl iktidara geldiğini sormuştu biz öğrencilere. Ve biz sorunun yanıtını zihnimizde toparlamaya çalışırken fazla beklememiş, yanıtı kendisi vermişti. Sorunun yanıtı “ Roma treninin yataklı vagonunda uyuyarak” şeklindeydi. Biz soruya bilimsel, teorik yanıtlar bulmaya çalışırken, hocamız bu kadar kısa, yalın bir yanıtı ve aynı zamanda tarihsel bir gerçeği önümüze koymuştu.

Sorunun şaşırtıcı ve belki de karikatürize edilmiş yanıtından da anlaşılacağı üzere diktatörler şiddet içeren yollar dışında barışçıl gözüken şekilde de iktidara gelebiliyorlardı. Mussolini bunun tarihteki örneklerinden birini oluşturuyordu. Bir diğerini de aynı dönemde Almanya’da iktidara gelen Nazi Partisi ve lideri Hitler oluşturmaktaydı. Her iki diktatör de seçimler yoluyla ülkelerinde iktidarı ele geçirmişlerdi. Görüntü burjuva demokrasilerinin çarklarının işlediği ve ideolojilerinin özünde şiddet olan söz konusu iki partinin de meşru yollarla yönetme yetkisini aldıklarını yansıtıyordu.

Ancak görüntü böyle olmakla birlikte ideolojileri demokrasi karşıtı yapıda olan bu partiler nasıl oluyordu da seçimler yoluyla iktidara gelebilmişlerdi? Seçimle yönetme erkini ele geçirmeleri faşizmi savunan her iki diktatöre de meşruiyet sağlamak için yeterli miydi? Süreçler nasıl işlemişti? Bu soruların yanıtlarının halen günümüzde de geçerli olan yukarıda örneği verilen süreçlerin anlaşılmasına yardımcı olacağı kanısındayım.

Söz konusu süreçleri ve yapıları ana hatları ile ele almadan önce burjuva (kapitalist) devletin üzerinde durduğu ana gövdenin ve bu gövdeyi oluşturan temel çelişkinin niteliğine yönelik olarak Marks’ın söylediklerini kısaca hatırlayalım. Sınıfsal çelişkilerin ve çatışmaların işin özünü oluşturduğunu, iktidar mekanizmalarının buna göre oluştuğunu unutmayalım.

Kapitalde yer aldığı biçimiyle Marks’a göre, her hangi bir toplumun anahtarı onun üretim tarzı ya da sosyo-ekonomik üretim güçleri ile mülk sahipliği ve artılara el koymanın yol açtığı sınıf ilişkilerinin özgül bir bileşimidir. Toplumsal yapının bütününün temelini ve bununla birlikte egemenlik ve bağımlılık ilişkisinin siyasal biçimini, kısaca, devletin buna denk düşen özgül biçimini açığa vuran her zaman doğrudan üreticiler ile üretim koşullarının sahipleri arasındaki doğrudan ilişkidir. Komünist Manifestoda da burjuvazinin en sonunda, modern sanayinin ve dünya pazarının kurulmasından bu yana modern temsili devlette siyasal egemenliği tamamıyla ele geçirdiği belirtilmiştir.

Kapitalist demokrasiyle sonuçlanan burjuva devrimlerinde devrimlerin motoru olan sınıfların ve bunların kendi aralarındaki ilişkilerin yanı sıra ikincil bileşimlerin varlığı da söz konusudur. Aralarında çatışma ve ittifak ilişkisi olan egemen güçler zaman zaman kendilerine belli konularda ve koşullarda bir alt sınıf desteği de sağlamışlardır. Yukarıda sözü edilen diktatörlerin ya da otoriter yöneticilerin iktidara gelmelerinde alt sınıfların desteği etkili olmaktadır. Alt sınıfların kendileri ile çıkarları uyuşmayan, asla da uyuşmayacak olan sömürücü/egemen sınıfların politik temsilcilerinin iktidara taşınmasındaki rolleri nasıldır? Söz konusu süreçlerin dinamikleri nasıl oluşmakta ve işlemektedir?

Alt sınıfların devlete (sisteme) egemen olan sınıflara desteklerinde onay ve rıza üretme araçları etkili olmaktadır. Aile, eğitim/okul, din, kitle iletişim araçları, sanat, edebiyat Marksist düşünür Althusser’e göre devletin ideolojik aygıtlarını oluşturmaktadır. Devlet ideolojik aygıtları (silahları) aracılığıyla egemen ideolojileri üretmekte, benimsetmekte ve yeniden üretmektedir. Althusser, dini, devletin en önemli ideolojik aygıtlarından biri olarak değerlendirmektedir. Özellikle Müslüman toplumlarda devletlerin ideolojik aygıtları aracılığıyla itaat üretmeye çalıştıkları dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda din, devlet ve ona egemen olan güçler açısından etkin bir hegemonya aracıdır.

Devletin ideolojik silahlarının bu derecede etkili olmasında kapitalizmin sistematik sonucu oluşan yabancılaşma olgusunun da tamamlayıcı etkisi bulunmaktadır. Yabancılaşma, kontrolden çıkmış, aşırı zenginlik ve yoksullukla kutuplaşmış, insanların kendi ürettikleri tarafından tehdit edildiği, insanların birbirlerinden bireysel olarak ayrıştığı, sınıf, ulus, ırkçılık, cinsiyetçilik ve dinsel nefret tarafından bölündüğü bir dünya yaratır. Yabancılaşmış emek dünyayı anlama yeteneğimizi temelden etkiler. Özetle, yabancılaşma bir anlamda günümüzün dünyasını üretir.

Marks’a göre bireyin bilinci toplum ve özellikle ekonomik sistem tarafından belirlenmektedir. Devletin ideolojik aygıtları devreye girerek emekçi kesimin bilincini köreltmektedir. Burada öne çıkan görev sınıf bilincine sahip olmak ve buna dayalı olarak rıza üretim araçlarını etkisiz kılmaktır. Egemen sınıfların otoriter yönetimleri demokrasi adı altında kitlelere kabul ettirmesine olanak sağlanmamasıdır. Yazının başında verdiğimiz örnek yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde gerçekleşmiş olmasına karşın, günümüzde dahi otoriter hatta faşizan yönetimlerin benzer şekilde kitle desteği ile iktidara gelebildikleri görülmektedir. Demokrasi olarak kitlelere sunulan bu aldatmacayı boşa çıkarmanın yolu işçi sınıfı ideolojisinin öncülüğünde sağlam bir bilinç yapısı ve buna uygun örgütlenme, politik yapı ile yanıt verilmesidir.

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Yapay zeka ve sınıf mücadelesi | Yavuz Köroğlu – Vâsıf Atmaca
DÜNYADAN YAZARLAR

Yapay zeka ve sınıf mücadelesi | Yavuz Köroğlu – Vâsıf Atmaca

Gazedda
15 Ağustos 2022
0

Makinaların yaratabileceği etkilerin, insanları şaşırttığı ve korkuttuğu çok görülmüştür. Zamanında, mertliğin bozulmasını tüfeğin icadına bağlayanlar olmuştu. Sınıflı toplum, insanların kendi yarattıkları ürünler üzerindeki denetimlerini yitirmelerine neden olur. Bu durumda insanlar...

Okumaya Devam Et
Küresel sistemsizlik ve karanlık kış – Emile Amin
DÜNYADAN YAZARLAR

Küresel sistemsizlik ve karanlık kış – Emile Amin

Gazedda
14 Ağustos 2022
0

Ölümcül bir salgına yol açan korkunç bir virüsün patlak vermesinden 3 yıl, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden yaklaşık 9 ay, buna ilaveten ABD ile Çin arasında neredeyse küresel bir çatışmanın fitilini ateşleyen ilk sürtüşme deneyiminden sonra,...

Okumaya Devam Et
‘Trump’ dizisinin sıcak ikinci sezonu – Memduh Muheyni
DÜNYADAN YAZARLAR

‘Trump’ dizisinin sıcak ikinci sezonu – Memduh Muheyni

Gazedda
14 Ağustos 2022
0

Davalar, kovuşturmalar ve skandallar söz konusu olduğunda, Trump'ın kaya gibi bir vücudu var. Kendisine siyasi, mali ve hatta evlilikte ihanetle ilgili çok sayıda suçlama yöneltilmesine rağmen, bunlardan neredeyse hiç yara almadan...

Okumaya Devam Et
Irak’ın uzun gecesi ve kutsalın siyasallaştırılması! – Muhammed Rumeyhi
DÜNYADAN YAZARLAR

Irak’ın uzun gecesi ve kutsalın siyasallaştırılması! – Muhammed Rumeyhi

Gazedda
13 Ağustos 2022
0

Dünya ve Körfez halkı başta olmak üzere Arap Maşrık (Levant) bölgesi, Irak'ta yaşananları huzursuz bir kalp ve dikkatle izliyor. Irak, Körfez'in kuzey kapısı, Arapların doğu kanadı ve içinde yaşananlar özellikle olumsuzsa çevresinde...

Okumaya Devam Et
Demokrasi neden başka yerde değil de Avrupa’da doğdu? – Memduh Muheyni
DÜNYADAN YAZARLAR

Demokrasi neden başka yerde değil de Avrupa’da doğdu? – Memduh Muheyni

Gazedda
13 Ağustos 2022
0

Sıkça sorulan bir soru vardır: Demokratik sistem neden başka yerde değil de Avrupa'da ortaya çıktı? Elbette burada kastedilen; şekli, mezhepsel veya kabile demokrasisi değil, gerçek demokrasidir. Bu kompleks sorunun pek çok yorumu...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Cürretle hayatı kucaklar sevda[1] – Temel Demirer
Temel Demirer

Cürretle hayatı kucaklar sevda[1] – Temel Demirer

Temel Demirer
15 Ağustos 2022
Emir demiri kesti!
Abdullah Korkmazhan

Doğrudan demokrasinin önündeki engeller kaldırılmalıdır – Abdullah Korkmazhan

Abdullah Korkmazhan
13 Ağustos 2022
Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (1) – Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Bir emperyalist siyaset artı bir anti-emperyalist siyaset iki anti-emperyalist siyaset yapmaz! Yoktan Var Olmaz (4) – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
13 Ağustos 2022
Olduğun kişiyi seç | Balin Palmer
Balin Palmer

Olduğun kişiyi seç | Balin Palmer

Balin Palmer
12 Ağustos 2022
Kırmızı Biber 🌶 | Tevfik Aytekin
Tevfik Aytekin

Kırmızı Biber 🌶 | Tevfik Aytekin

Tevfik Aytekin
12 Ağustos 2022

SON EKLENENLER

AB’ye düzensiz girişlerde yüzde 86 artış yaşandı

AB’ye düzensiz girişlerde yüzde 86 artış yaşandı

1 gün önce
Ukrayna’dan radyasyon uyarısı

Ukrayna’dan radyasyon uyarısı

1 gün önce
Avrupalı işçilerden aşırı sıcaklara karşı yeni iş yasası talebi

Avrupalı işçilerden aşırı sıcaklara karşı yeni iş yasası talebi

1 gün önce
İskoçya’da regl ürünleri ücretsiz dağıtılacak

İskoçya’da regl ürünleri ücretsiz dağıtılacak

1 gün önce
Bağımsız Kıbrıs eylemi Lefkoşa’da gerçekleşti

Bağımsız Kıbrıs eylemi Lefkoşa’da gerçekleşti

2 gün önce
“Onaylanan taslak onaylayanların bile elinde yok”

“Onaylanan taslak onaylayanların bile elinde yok”

2 gün önce
Yapay zeka ve sınıf mücadelesi | Yavuz Köroğlu – Vâsıf Atmaca

Yapay zeka ve sınıf mücadelesi | Yavuz Köroğlu – Vâsıf Atmaca

2 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.