Aktivistlerin mücadele ağı Dayanışma, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” dolayısıyla yarın düzenlenecek eyleme katılım çağrısı yaptı.
Dayanışma’dan yapılan yazılı açıklamada, “Erkek şiddetine karşı durmak, Kıbrıs’ta barış iradesini ortaya koymak ve feminist dayanışma göstermek için”, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu’nun çağrısı ile bir süredir kendi arasında bir araya gelen feminist ve kadın duyarlılığı olan örgütlerle birlikte Dayanışma’nın da yarın saat 17.30’da Dereboyu’nda, trafik ışıkları bölgesinde eylemde olacağı kaydedildi.
Açıklamada, “yüreği eşitlikten, adaletten, aşktan ve her koşulda barıştan yana atanlar” eyleme katılmaya davet edildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Şiddete karşı feminist dayanışma!
Cinsiyetler arasındaki eşitsizlik ve buna bağlı yaşanan şiddetin tarihi, çok uzun bir geçmişe dayanır. Kadınların büyü yapan cadılar olarak yakıldığı Orta Çağdan, dünya tarihinde yaşanan her türlü savaşa kadar, kadınlar erkek şiddetine maruz kaldılar. Günümüzde şekil değiştiren erkek şiddeti; cinsel – fiziksel- psikolojik – ekonomik gibi pek çok alanda varlığını devam ettirir.
25 Kasım 1960 tarihi de bu süreç içerisinde önemli bir yere sahiptir. Ülkelerindeki siyasal özgürlük için kararlılıkla mücadele ederek Latin Amerika’daki diktatör Rafael Leonidas Trujillo’ya meydan okuyan ve bu uğurda defalarca hapsedilen Mirab
Kadına yönelik erkek şiddeti, münferit bir olay olarak değerlendirileme
Erkek şiddetine yönelik ilk etapta önleyici, sonrasında da iyileştirici tedbirlerin hayat koyulması gereklidir. Ülkemizdeki duruma bakıldığı zaman, belli dönemlerde yasal iyileştirmelerin yapıldığı açıktır. Ama bunun somut hayata yansıdığını görmek pek mümkün değildir. 2011 yılında Meclis’ten geçirilen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi” ve ardından 2014 yılında yasalaşan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne ilişkin düzenlemeler kanuni olarak, şiddetle mücadele etmemiz için gereken zemini yaratır. Fakat bunların uygulanmasına dair herhangi bir adım atılmamıştır. Şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinde erkek şiddeti ile mücadele etmeye yardımcı olacak kurumsal mekanizmalar oluşturulmamıştı
Tabi ki söz konusu uygulamaların hayata geçirilebilmesi için yeterli bir bütçeye ihtiyaç duyulur. Hükümet edenler her sene hazırladıkları bütçeyi, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir şekilde tasarlamaları gerekir ki bu ihtiyaçlar da karşılanabilsin. Fakat bu kadar senedir, söz konusu anlayış hayata geçirilmemiştir.
Erkek şiddetinden bahsederken, aynı zamanda devletlerin uyguladığı neoliberal politikalar neticesinde yoksullaşan, yakınımızdaki coğrafyada yaşanan savaş koşullarının en ağır faturasını ödeyen, mülteci olan, seks köleliğine tabi tutulan kadınların sorunları da görmezden gelinmemelidir. Kıbrıs adasında yaşanan çözümsüzlüğe dair yıllardır yürütülen müzakerelerin feminist perspektiften uzak, çatışmacı bir dil ve yönteme hapsedilmesi de sürecin ne denli “erkek yöntemlerle” yürütüldüğünün kanıtıdır. Savaşın ve çatışmaların acısını yaşayan kadınların, barış süreçlerinin dışında tutulması da şiddet ortamının yaygınlaştırılma
Dayanışma olarak erkek şiddetine karşı durmak, Kıbrıs’ta barış iradesini ortaya koymak ve feminist dayanışma göstermek için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu’nun çağrısı ile bir süredir kendi arasında bir araya gelen feminist ve kadın duyarlılığı olan örgütlerle birlikte, 25 Kasım günü saat 17:30’da Citroen Işıkları – Dereboyu’nda eylemde olacağız. Yüreği eşitlikten, adaletten, aşktan ve her koşulda barıştan yana atan dostlarımızı sokağa davet ediyoruz.