DAÜ-SEN, Mağusa, Yeniboğaziçi (Aysergi) ve İskele Emirnamesi’nin bir an önce yürürlüğe konması için çağrıda bulundu.
Sendika aynı zamanda emirnameye karşı çıkanların emirnamenin yürürlüğe girmemesinden büyük parasal beklentileri olduğunu ifade ederek, “Plansız ve çarpık yapılaşmanın yarattığı sorunlar bu yerleşim alanlarında yaşamayı gittikçe güçleştirecektir. Çağrılarımızı tekrarlar, bütün bilim insanlarını ve kamuoyunu sağduyulu davranmaya davet ederiz” açıklamasında bulundu.
İşte tam metin:
Bilindiği üzere, 19 Kasım 2018 tarihinde kamuya açık bir bilgilendirme toplantısı ile bölge halkına aktarılan ‘Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi Bölgesi Emirnamesi’, bu tarihten itibaren birçok ortamda tarışılmıştır ve tartışılmaya devam edilmektedir.
Konuyla ilgili açıklama yapan KTM Odası’nın ve KTMMOB’nin, hem İçişleri Bakanı Sn. Ayşegül Baybars hem de Başbakan Sn. Tufan Erhürman tarafından defalarca dile getirilen, emirnamelerin geçici nitelikte enstrümanlar olduğu, esas hedefin bölgeye ait ‘imar planı’nın hazırlanarak bir yıl içinde yürürlüğe konması olduğu yönünde açıklamaları ortada iken, emirnamenin yürürülüğe girmesine yönelik ortaya koyduğu olumsuz tavır, Girne Emirnamelerinin çok uzun süre yürürlükte kalmış olması argümanına dayandırılsa da, Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nde tüm hızıyla devam eden çarpık yapılaşma göz önüne alındığında, bunun kontrol altına alınmasına karşı duruş, mesleki etik yerine topraktan yüksek rant beklentisi içinde olanların yanında yer alındığına yönelik endişeler yaratmaktadır. Öte yandan, üyeleri konu ile ilgili en yakın uzmanlığa sahip Şehir Plancıları Odası’ndan emirnameye destek verilmiş, ve emirnamenin yürürlüğe girmesinin imar planı hazırlanabilmesi için bir gereklilik olduğuna yönelik bir açıklama gelmiştir. Maalesef yapılan açıklamalar meslek odalarının bile bir uzlaşıya varamadığını ve bu dipsiz tartışmanın içine çekildiğini göstermektedir.
Öte yandan, çeşitli ortamlarda devam eden tartışmaların büyük çoğunluğu konu ile ilgili ne bilgisi, ne de uzmanlığı bulunmayanlar tarafından sürdürülmekte, mahalle mahalle gezilerek ‘Emirname’yi ‘yasaklar’ olarak tanımlayan, hiç bir bilimselliği olmayan, imzasız metinler dağıtılmaktadır. Bu metinleri basıp dağıtmak için gerekli paraları harcayanların, bu emirnamenin yürürlüğe girmemesinden de büyük parasal beklentileri olduğu açıktır.
DAÜ-SEN, geçici bir enstrüman olan Emirname’nin bir an önce yürürlüğe konulması için çağrı yapar! İmar Planı’nın hükümetin öngördüğü şekilde, bir yıl içinde yürürlüğe konulması için, üniversitelerin mimarlık ve mühendislik fakülteleri başta olmak üzere, ilgili tüm bilim alanlarında çalışan bilim insanlarını bilime, bilimsel düşünceye, kendi uzmanlık sahalarına dayalı görüşlerini bütün kamuoyu ile paylaşarak sağlıklı bir tartışma ortamı yaratmaya çağırır! Akademi, bilimin evrenselliği ve her faaliyetin bilimsel dayanağının gerekliliğinden söz ederken, bu bilgi kirliliği ortamında sessiz kalmamalıdır!
Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nin, düzensiz ve plansız büyümeye, çarpık kentleşmenin yarattığı ve yaratacağı sorunlarla mücadele etmeye gücü kalmamıştır. Plansız ve çarpık yapılaşmanın yarattığı sorunlar bu yerleşim alanlarında yaşamayı gittikçe güçleştirecektir. Çağrılarımızı tekrarlar, bütün bilim insanlarını ve kamuoyunu sağduyulu davranmaya davet ederiz!